sixty-five

4.4K 348 113
                                    

Keyifli okumalar minik bebeklerim 💋

"Annen baban ile birlikte mi kalıyorsun?"

Jungkook hafifçe babasının kolunu dürttüğünde gülümseyerek ağzımda ki lokmayı yutmuş ve Bay Jeon'a cevap vermiştim.

"Sorun değil, Jungkook. Yetimhane de büyüdüğüm için anne ve babam'ı tanımıyorum." Bay Jeon yutkunarak mahçupca başını salladı.

"Anladım. Bu konu hakkında pek konuşmak istemezsin ama merak etmeden edemiyorum. Bu zamana kadar nasıl idare ettin? Cevap vermek zorunda değilsin." sorun olmadığını belirtmek adına başımı iki yana salladım.

Tek başıma bu zaman kadar gelmek beni gururlandırıyordu, bu gururu da insanlarla paylaşmak benim için zevkti.

"18 yaşımda kadar yetimhanemizin sahibi Kwang amca okumamda yardımcı oldu. Yetimhaneden ayrıldığımda kendisine daha fazla yük olmamak için okuldan çıktım. Hem çalışıp hem okumak olası bir şeydi fakat benim kalacak bir evim bile yokken bu benim için imkansızdı. Hem daire kiramı, hem okul masraflarımı karşılamak için oldukça az maaş alıyordum. Üniversite okumadım, o'nun yerine organizatör olmak için kurslara gittim ve belge aldım. 4 yıldır Jungkook'un patron olduğu şirket ile çalışıyorum. Zor zamanlar geçirdim ama benim için hiç bir şey imkansız değildi. Bence insan istediği zaman her şeyi yapabilir." omuz silkere gülümsedim.

Belki çok fazla taktire şayan değildi yaşadıklarım ama bu anlattıklarımı yaşamak kolay değildi.

"Anne ve babanı hiç merak etmedin mi?" derin bir nefes alarak kollarımı masaya yasladım.

"Bence anne ve baba sadece çocuk yapmakla olmuyor. Çocuk gibi büyük bir sorumluluğa giren bir çiftin her şeyi düşünmesi gerekir. Nasıl bakacağım, nasıl okutacağım, çocuğa bakacak durumum-durumu geçtim-yüreğim, sevgim var mı diye düşünmek gerekiyor. Anne baba doğuran değil, büyüten, besleyen, sevgi veren ve ilgilenendir. Biyolojik olarak anne ve babam olacak insanları hiç bir zaman merak etmedim ve bu konu hakkında hiç bir zaman canımı sıkmadım. Her kötü şeyden bir iylik doğar, ben buna inanırım. Onların beni bırakması belki benim için iyi bir şeydi." Bay Jeon yavaşça başını sallayarak derin bir nefes aldı.

"Gerçekten çok güçlü bir kadınsın, Haru." bunu duymak her defasında beni mutlu ediyordu.

Bay Jeon'un gülüşüne karşılık verdim.

Kısa süren sessizlik sırasında ayağıma değer ayak ile karşımda oturan Jungkook'a odakladım bakışlarımı.

Ayağı yavaşça yukarı çıkarken bacaklarımı iyice açmıştı. Bacak arama sızan ayağı ile vajinamı okşamaya başladığında kesik bir nefes almıştım.

Başımı eğerek ıslattım dudağımı ısırdım. Oyun oynamak istiyordu sanırım.

Madem öyle, peki.

Başımı kaldırarak karşımda keyifle sırıtan bedene bakmıştım. Ayağımı, bacağım arasında ki ayağın üstüne atarak kendimden uzaklaştırmış ve sol ayağımı penisinin üzerine koymuştum.

Ayağımın altında ki penise sertçe bastırarak gülmüştüm. Şimdi kıvranan kendisiydi.

"Oğlum, iyi misin?" gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırdım.

"Hımhm." eğdiği başını zorla kaldırarak babasına bakıp gülümsedi.

Bu süreçte ayağım rahat durmuyordu. Ayağımla penisini okşuyordum.

grump girl ° jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin