grump girl ° jjk

sixty-seven

Keyifli okumalar minik pandalarım 💋

Yüzüme değen ıslak öpücükler ile bilincim yavaşça yerine gelmeye başlamıştı. Gözlerimi kırpıştırarak açıp yakınımda ki yüze bakmıştım.

Öpücükleri yüzümün her tarafında geziyordu. Gülerek kollarımı boynuna sarmış ve kendime çekerek sıkıca sarılmıştım.

"Sonunda uyandın!" neşeyle konuşarak geri çekilmiş ve burnumu ısırmıştı.

Gülerek yüzümü acıyla buruşturdum. "Acıdı."

Jungkook üzerime eğilerek sıkıca belime sarılmış ve burnunu boynuma yaslamıştı.

Derince bir nefes aldığında gıdıklanmıştım.

"Bugün şirkete gitmesek mi?" başımı olumsuzca iki yana salladım. İşe gitmek yerine Jungkook ile vakit geçirmeyi ben de isterdim ama..maalesef işlerim vardı.

"Hafta sonu için doğum günü partisi hazırlayacağım. O'nun için bir kaç kişiyle görüşmem lazım." geri çekilerek asık suratıyla bana bakmıştı.

"Asma suratını, boş olduğumuz bir gün gitmeyiz." dudağına kısa bir öpücük kondurup yataktan kalkmış ve kenarıda ki tişörtü giymiştim.

"Peki.. Bu arada bugün olacak davet hafta sonuna ertelenmiş. Babam sabah arayıp haber verdi." anladığımı belirtmek adına başımı sallayarak banyoya geçtim.

Elimi yüzümü yıkarken gözüme çarpan diş fırçaları ile şaşkınca kaşlarımı havalandırdım. Yavaşça yüzümü kurularken yanıma gelen Jungkook, sanki içimi okumuş gibi sormadığım sorumu cevaplamıştı.

"Mor olan diş fırçasını senin için aldım." yavaşça yanıma yaklaşıp elimde ki havluyu bir kenarı koymuş ve ellerini belime sabitlemişti. "Diyorum ki artık birlikte mi yaşasak?" gülümseyerek ellerimi omuzlarına yerleştirdim.

"Hm..biraz düşüneyim." suratının asıldığını gördüğümde gülümsedim. "Şaka yapıyorum, Jungkook. Ama biriyle birlikte yaşamaya alışkın değilim, şimdiden söyleyeyim." bedenimi kendine çekip sıkıca sarılmıştı.

"Önemli değil, alışırsın minik bebeğim." başımı sallayarak sarılışına karşılık verdim.

Uzun sarılmamızı karnımın guruldaması kesmişti. Jungkook geri çekilip gülerek bana baktı.

"Detayları sonra konuşuruz, şimdi kahvaltı yapalım." elimden tutarak mufağa ilerlemişti.

"Aslında dışarıda mı yeseydik?" kaşlarımı havalandırarak arkamı dönmüş ve ellerimi Jungkook'un omzuna yerleştirmiştim.

"Hayır. Evde beraber hazırlayıp yiyelim." gülümserken dudaklarını bir birine bastırarak başını salladı.

"Peki. Sen nasıl istersen." burnumun ucuna öpücük kondurarak tezgaha ilerledi ve çekmecelerden iki tane mutfak önlüğü çıkarttı.

"Hadi yapalım." neşeyle söylenerek yanına gittiğimde önlüğü boynuma takarak ipini bağlamıştı.

"Teşekkür ederim, Bay Jeon~" ellerimi birbirine sürterek dolaba ilerledim.

Jungkook'un yanındayken kendimi çok rahat hissediyordum. Bence ideal bir ilişki bu düzeyde olmalıydı. Sevdiğinin yanında da kendimizi rahat hissedemeyeceksek, nerede hissedecektik?