fifty-one

4.4K 375 75
                                    

Keyifli okumalar yanaklarını mıncırdıklarım 💋

Telefonumun ekranını kapayıp ceketimin cebine koymuş ve askılıktan çantamı alarak evden çıkmıştım.

Evden çıkar çıkmaz birisiyle çarpıştım.

"Bende senin yanına geliyordum." Jungkook'u baştan aşağı süzerek asansöre ilerledim.

"İyi gözüküyorsun." zemin katı tuşlayarak demir borulara yaslanıp sağ ayağımı sol ayağımın yanına attım.

"Sende çok güzel gözüküyorsun, her zaman olduğu gibi." ifademi bozmadan Jungkook'a bakmaya devam ettim.

Asansör zemin kata geldiğinde bakışlarımı o'ndan çekerek asansörden inmiş ve Jungkook'un gösterdiği siyah ferrariye ilerlemiştim.

Uzun yolculuğun ardından çoğu davetin düzenlediği muhteşem mor köşke gelmiştik. Burada genellikle çok büyük iş adamları davet düzenlerdi, çünkü Tanrı aşkına bir gecelik daveti bir yıllık maaşıma denkti.

Jungkook aradan inerek arabanın önünden dolaşıp kapımı açmıştı.

Arabadan inerek Jungkook'un uzattığı koluna girip mor köşke ilerledik.

"Buraya gelmek zorunda mıydık?" sessiz fısıltımı duyan Jungkook derin bir nefes alarak sorumu cevapladı.

"Evet." kısaca konuştuğunda kaşlarımı havalandırarak Jungkook'a baktım.

Gergin gözüküyordu.

"Sonunda, nerede kaldın Jungkook?" benzerlikten ötürü babası sandığım orta yaşlı adam yanımıza gelerek Jungkook'a ithafen konuştuğunda, adamı kısaca baştan aşağı süzdüm.

Kısa konuşmaları bittiğinde adam bakışlarını bana çevirerek tek kaşını kaldırdı.

"Iseul ile gelmeni söylemiştim." baskıcı ve diktatör biri olduğu duruşundan bile belli oluyordu.

"Sevgilim varken neden Iseul ile geleyim baba?" sert ifadesine nazaran sesi gayet sakin çıkmıştı.

"Sevgili?" duyduğu şeyi sindiriyor gibiydi.

"Benim inadıma bir şeyler yapmaktan ne zaman vazgeçeceksin, Jungkook?" derin bir nefes alıp etrafa bakındım.

Bu saçma derecede uzun süren konuşmadan sıkılmıştım.

"Sana söyledim Iseul ile evlenmeyeceğim. Özel hayatıma bu kadar müdahale edemezsin." başımı Bay Jeon'a çevirerek merakla vereceği saçma cevabı bekledim.

"Sen kendini bilmiyorsun Jungkook, senin için iyi olanı istediğim için Iseul ile bir yuva kurmanı istiyorum." sanırım Iseul'ün Jungkook'tan neler beklediğini bilmiyordu.

"Lafınızı bölüyorum ama bir şeyi merak ediyorum. Jungkook'un Iseul ile evlenmesinin iyi olacağı kanısına nereden vardınız?" Bay Jeon umursamaz tavırlarım yüzünden olaya dahil olmamı beklemiyor gibiydi.

"Bu konuya karışmanın sana düşeceğini sanmıyorum ama yine de cevap vereyim. Iseul ve ailesini yıllardır tanırım, ailesi bize uygun ve anlaşabildiğimiz insanlar. Senin gibi ne idüğü belirsiz bir insandansa, Iseul ile olmasını tercih edeceğim tabii ki." alayla gülerek dudak içimi ısırıp başımı kısa bir anlığına sola çevirdim.

Gerçekten şaka gibi bir adamdı.

"İddiaya girelim mi?" kaşlarını çatarak anlamazca bana baktığında olayı açıkladım.

"Size Iseul'ün aslında tanıdığınızın tam aksi biri olduğunu kanıtlayacağım. Eğer bunu kanıtlarsam Jungkook'u ilişki konuları hakkında rahat bırakacaksınız?" yüzünde ki alaylı ifadesi ve aşağılayıcı gülümsemesi ile bana baktığında sadece güldüm.

"Eğer kanıtlayamazsan oğlumdan uzak duracaksın." dudaklarımı ıslatarak kendimden emin bir şekilde gülmüş ve elimi Bay Jeon'a uzatmıştım.

"Anlaştık. Umarım sözünüz de durursunuz, çünkü bana göre de siz ne idüğü belirsiz  birisiniz." hayretle bana bakarak güldüğünde Jungkook'un kolunda ki elimi eline indirerek tuttum.

"Gidelim mi?" Jungkook ısırdığı dudaklarını serbest bırakarak başını salladığında yürümeye başladım.

"Babamla bile başa çıkıyorsun, Haru." önüme gelen saçlarımı arkaya savurarak dudaklarımı ıslattım.

"Çocuk oyuncağıydı."

"Sana aşığım." bakışlarımı diğer insanlardan çekerek Jungkook'a odakladım.

Hayran ve baştan çıkartıcı bakışlarıyla bana bakıyordu.

"Biliyorum. Ben de arada kendime aşık oluyorum." başını eğerken dudaklarını ıslatıp güldü.

"Birde bana egoist diyordun değil mi?"

"Kendimle barışık olmam ne zamandan beri egoistliğe giriyor?" kendi lafıyla o'nu vurduğumda gülümsemesi genişlemişti.

"Haklısın. Senin gibi bir kıza da ancak kendiyle barışık olmak yakışırdı." başımı sallayarak etrafta ki insanları incelemeye devam etmiştim.

Gözüm kenarıda küçük bir toplulukla konuşan Bay Jeon'a takıldığında Jungkook bunu fark ederek konuşmuştu.

"Haru, babama nasıl kanıtlayacaksın?" omuz silkerek güldüm.

"Çok basit." bakışlarımı Jungkook'a çevirdim.

"Sadece bekle ve gör."

------------

Öptüm sizi şap şup 👽😈💍💏❤♡👄💫💄💛💫🎇🌈🍷👅💅🌸👑🔥🌞🌚🦄😍

grump girl ° jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin