Destiny|MinSung

-13-

Jisung ve Taehyun, Junwoo'yu kreşe bırakıp şirkete gitmişti. İşlerini bir an önce halledip öğle yemeğine gittiler.

-Ne yiyeceksin Jisung?
-Ah bilemedim. Buranın çoğu yemeği güzel oluyordu eskiden.
-Hmm bak bunu yemeğe ne dersin?
-Olur yiyelim.

Garsonu çağırıp yemeği sipariş ettiler.
-Ee Jisung anlat o gün ne oldu.
-Junwoo'ya odamda birşeyler izliyorduk bilgisayardan kapı çaldı bende açmaya indim. Minho gelmişti. Junwoo'yu görmek istiyormuş. Zorla içeri girdi ve Junwoo aşağı indi. Bende onunla oturmasını istedim ve lavaboya gittim. Chan geldi onunla konuştuktan sonra Minho geldi. Konuştuk biraz ve gittiler.

-Ne konuştunuz?
-Eskilerden bahsetti. Pişman olduğunu söyledi.
-Peki sen onu istiyor musun Jisung?
-Bilmiyorum Taehyun. Ben onu kolay affedebileceğimi sanmıyorum.

-Peki seviyor musun onu yani neler hissediyorsun?
-Nefretim sevgimden daha ağır basıyor. Kalbim sevse de beynim istemiyor. Çünkü beni gerçekten çok üzdü. Bunu sende biliyorsun. Kaç gece ağladım. Junwoo'yu düşürüyordum. Doktor eğer kendimi üzersem Junwoo'nun düşebileceğini söyledi hatırlıyorsun değil mi?

-Ben ona ondan başka kimse olmadığını söylediğimde inanmıyordu bana. Bunu kendisi bile söyledi geçen gün. Ben şu an sadece oğlum için görüşeceğim.
-Jisung oğlun için olsa da üzülüyorsun değil mi?
-Onu görmek beni üzüyor neyse Taehyun kalkalım mı?
-Olur

İkiside şirkete geçmişti. Jisung masasına oturduğunda telefonuna mesaj gelmişti.

Jisung×Minho

Bugün Junwoo'yu görebilir miyim?

Ah bugün dışarı yemeğe gidecektik. Planımız vardı.

İkiniz mi gideceksiniz?

Taehyun, ben ve Junwoo

Peki Jisung.

Lütfen yarın plan yapma oğlumu görmek istiyorum.

Yarın izin günüm

Evde olacağım gelip görürsün.

Tamam Jisung

Görüşürüz
✓✓ Görüldü 15.43

Jisung ve Taehyun işlerini bitirip Junwoo'yu almaya gittiler. Beraber sahilde bir restoranta geldiler. Yemeklerini sipariş edip konuşmaya başladılar.

-Jisung benim sana söylemem gereken birşey var.
Jisung merakla ona döndü.
-Ben yurtdışına geri gideceğim.
-Ne? Neden?
-Biliyorsun ben koreden aile sorunları yüzünden ayrıldım. Onlar hala peşimi bırakmıyor Jisung. Ben boğuluyorum bu ülkede. Bu yüzden gitmek istiyorum.

-Niye bana anlatmadın Taehyun?
-Jisung seninde dertlerin var. Kafanı yormanı istemedim.
-Taehyun yinede anlatmalıydın ben sana anlatıyorum her şeyimi.
-Olsun Jisung. Anlatsam da anlatmasam da gitmek zorundayım.

-Ne zaman gidiceksin?
-Yarın sabah.
-Ne bu kadar erken mi?
-Evet Jisung. Hem zaten orda da iş imkanımız vardı. Aradım kabul ettiler.
Hem siz de Junwoo'yla daha rahat edersiniz.

-Biz seninlede rahattı Taehyun. Bize ne gibi bir rahatsızlığın olabilirdi ki.
-Yine de böylesi daha iyi Jisung. Neyse hadi yemeklerimizi yiyelim.

Hep beraber güzelce yemek yiyip eskilerden konuşmuştular. Taehyun gerçekten çok iyi biriydi. Jisung hamileliğini onun yanında geçirdi ve ona çok destek olmuştu.

Doğumunda bile yanındaydı. O gerçekten çok iyi biriydi.