"Junwoo iyi misin?"
Junwoo'dan ses gelmemişti. Trafik kazası geçirmiştiler. Minho zorlukla yanındaki sevgilisine baktı. Yüzü kan içindeydi. Arkaya döndüğünde Junwoo'nun başı kanıyordu.
-Junwoo lütfen konuş benimle
-Canım acıyor baba ayağım sıkıştı.
-Geçicek babacım az dayanmalısın. Jisung aç gözünü.Jisung baygındı. Kafasını ciddi anlamda sert vurmuştu. Minho ona dokunmamaya çalışıyordu.
Hızlıca telefonunu alıp ambulansı aradı. Arabada sıkışmışlardı ve çıkamıyorlardı. Minho her ne kadar zorlasa da olmuyordu. Şu an tek yapabileceği Junwoo'yu ayakta tutmaktı. Uyumaması gerekiyordu.
Minho zor da olsa gözlerini açık tutmaya çalışıyordu. Ambulansın sesini duymuştu. Artık cidden duramıyordu. Kendini salmıştı.
"Durumu nasıl?"
"İkisinin durumu iyi. Bir tek Jisung'u bir süre gözetim altında tutmalıyız. Uyandırmayacağız bir süre"Minho sesler duymaya başlamıştı. Gözlerini açmaya çalışıyordu. Yavaşça açtığında Changbin ve Chan'ı görmüştü. Hızlıca ona dönmüştüler. Doktor yanına gelip gözlerine bakmıştı.
Minho sadece bakıyordu. Konuşmaya hali yoktu. Yavaşça etrafına baktı. Junwoo yan yatakta yatıyordu. Hızlıca yerinden kalkmaya çalıştı fakat Changbin onu engelledi.
"Yavaş ol Minho yeni uyandın."
"O iyi mi? İyi mi?!!"
"Sakin ol o iyi sadece şu an uyuyor""Neden uyuyor? Bir şey mi var?!"
"Hayır Minho. Az önce uyanmıştı hatta senin yanına geldi. Sonra da uyudu bir şeyi yok""Jisung o nerede?"
Chan ve Changbin ikilisi birbirine baktı.
"Birşey mi oldu? Söylesenize!"
"Onu uyutuyorlar."
"Ne?"
"Tedbir amaçlı Minho lütfen sakin ol sana birşey olucak""Jisung'u görmek istiyorum lütfen."
"Baba"Yan tarafta ona seslenen oğluna baktı.
Hızlıca yerinden kalkıp oğlunun yanına gitti."İyi misin bebeğim?"
"İyiyim baba Jisung babam nerede?"Minho sessizce ona baktı. Ne diyebilirdi ki? O bile daha bilmiyordu tam olarak!
"Uyuyormuş bebeğim uyanınca gelicek"
Yavaşça Junwoo'nun yanından kalkıp odadan çıktı. Changbin peşinden gidiyordu.
"Sakin olmalısın Minho"
"Onu görmek istiyorum. Beni ona götür"
"Sakin olursan götürürüm."
"Nasıl sakin olabilirim söylesene he?!
"Üst katta Jisung."Minho hızlıca üst kata yöneldi. Ağrısı umrunda değildi. Yukarı çıktığında Jisung bir odadaydı. Uyuyordu. İçeri girmesi yasaktı. Cama yaklaşıp sevgilisine baktı.
" Yanına girmek ister misin? "
Minho gözyaşlarını silip yan tarafına baktı. Kafa sallamıştı.
"Sadece 5 dakika girebilirsiniz"Minho'yu alıp kıyafet giydirmişlerdi. Minho içeri girdiğinde Jisung'un yanına oturup elini tutmuştu. Sadece ağlıyordu.
"Bebeğim hani bir yere gitmek yoktu? Bizi bırakmayacaksın değil mi? Beraber oğlumuzu büyütüceğiz belki bir kardeşi olur. Gitmeyeceksin değil mi? Beni bırakmayacaksın değil mi Jisung?"
Minho ağlamaya devam ediyordu. Elinde hissettiği hareketlikle oraya baktı. Kendi öyle hissettiğini düşündü fakat Jisung elini sıktığında şaşkınlıkla ağlamaya devam etti.
"Sizi bırakıp bir yere gitmeyeceğim sevgilim"
Final yapamıyorum arkadaşlar😭
2-3 bölüme final yapacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destiny|MinSung
Fanfiction[Tamamlandı] "Ben artık onunla kalmak istemiyorum. O bana yalan söyledi. Ben seninle kalmak istiyorum." Jisung'un en çok kalbini kıran söz buydu. 5 yıldır gözü gibi baktığı oğlu, onu başta istemeyen ve şimdi 2 haftadır onun için ölüp biten babasını...