Junwoo, Minho ve Jisung çok yorulmuştu. Arabaya binip eve gidiyorlardı. Junwoo arabada uyumuştu. Jisung'ta uyumamak için zor duruyordu.
Eve geldiklerinde Minho Junwoo'yu almıştı Jisung'ta eşyaları aldı. Minho Junwoo'yu yatağına yatırıp eve gidecekti. Gideceği esnada Jisung onu durdurdu.
-Burada kalabilirsin.
Minho şaşkınca ona baktı.
-Yani zaten barışacağız. Burada kal boşuna gitme artık evine.
Minho zaten tek yaşamıyordu. Jeongin ve Hyunjin'le yaşıyordu. O da onların zoruylaydı.-Jisung emin misin?
-Evet Minho. Hem böylece belki daha kolay gelirim sana hem de Junwoo buna çok sevinir.
-Ahh peki ama kıyafetim yok.
-Yukarı da koskoca dolap var dert ettiğin şeye bak.Jisung, Minho'yu yukarı çıkarıp kıyafet vermişti.
-Beraber yatalım.
-Ne?
-Minho bunu benden çok istiyorsun.
Jisung utansa da söylemişti. Ve evet Minho bunu ondan çok istiyordu.Jisung yatağa yattığında Minho da yanına yattı. Başta sırtları birbirine dönüktü. Minho sonunda dayanamayıp ona arkadan sarılmıştı.
Jisung gülümseyerek elini Minho'nun eline koydu ve uykuya daldı.Aslında sevgili gibiydiler fakat Jisung kabullenemiyordu. Yaşadıkları kolay şeyler değildi ama onları unutmak istiyordu. Bu yüzden Minho'ya şans veriyordu.
Sabah ilk uyanan Junwoo olmuştu. Aşağı indiğinde kimse yoktu bu yüzden babasının odasına girdi. Minho'yu görmeyi beklemiyordu.
Yavaşça ikisinin arasına girip yatmıştı. Jisung yatakta ki hareketlilik yüzünden uyanmıştı. Yanında ki Junwoo'yu gıdıklamaya başladı. Çok ses yaptığı için en sonunda durmuştu.
-Baban uyanıcak sessiz olmalıyız.
-Hadi uyandıralım.
-Hayır Junwoo. Uyusun bırak.
-Hadi baba üstüne atlayıp uyandıralım.
-Junwoo
-Birileri benim üstüme atlama planı yapıyor galiba.Minho Junwoo'yu gıdıklamaya başladı.
-Baba kurtar beni.
-Bırak oğlumu.
Junwoo'yu kurtarırken Jisung'u da yakalamıştı Minho.-Şimdi ne yapacağız?
İkisi birden Minho'da kurtulmaya çalışıyordu. Jisung ve Junwoo aynı anda hareket yapmıştı ve Jisung, Minho'nun kucağına düşmüştü.İkiside yutkunup birbirine bakmıştı. En sonunda Jisung kalkmıştı.
-Hadi kahvaltı hazırlayalım.
-Bugün dışarıda yesek olur mu baba?
-Olur yiyelim. Hadi gel ben seni giydireyim hem babanda giyinsin.Junwoo, Jisung'un kucağına çıkmıştı. Jisung, Junwoo'yu giydirdikten sonra odaya gidip kıyafet aramıştı. Minho da odada ki banyoda giyiniyordu. Çıktığında Jisung hala kıyafet arıyordu.
Minho, Jisung'un arkasından kıyafet gösterdi.
-Bunu giymelisin.
Minho o an fark etmişti. Jisung'a çok yakındı. Jisung arkasına döndüğünde burun buruna gelmişlerdi.Minho, Jisung'a yaklaşıp dudaklarını öpmeye başladı. Ellerini beline koyup kendine daha da yaklaştırmıştı. Kapı açıldığında ikiside ayrılmıştı ama hala yakınlardı.
Jisung, Junwoo'nun geldiğini anladığında Minho'yu ittirmişti.
-Baba gitmiyor muyuz?
-Ah üstümü giyip geliyorum bebeğim. Siz babanla arabaya gidin.Junwoo, Minho'nun elinden tutup aşağı indirmişti. Jisung ise sırıtıyordu. Dudaklarını yalayıp üstünü değiştirdi.
3'üde uyumlu giyinmişlerdi.Kahvaltıya gittiklerinde Minho, Junwoo ne istiyorsa tamam diyordu.
-Sonra pamukşeker alırız olur mu baba?
-Ol..
-Hayır. Zararlı olduğunu biliyorsun Junwoo. Ayrıca her istediğini alamayız Minho.
-Ama babaa
-Aması yok küçük bey.-Baba.
-Efendim
2'side ona dönmüştü.
-Ah Jisung babama seslenmiştim.
İkiside gülüp onun konuşmasını bekledi.-Minho babam bizde mi kalıcak artık?
-Evet bizde kalıcak.
-Artık barıştınız mı?
-Barıştık bebeğim.
-Artık biz aile mi olucaz?
-Evet bebeğim.3'üde gülüp birbirlerine baktılar. Minho, Jisung'un elini tutmuştu. Gülerek ona baktı. Jisung'ta gülüyordu.
Kahvaltıyı ettikten sonra hep beraber lunapark'a gitmişlerdi. 3'üde mutluydu. Özellikle Junwoo. Sonunda iki babasını da bir arada görebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destiny|MinSung
Fanfiction[Tamamlandı] "Ben artık onunla kalmak istemiyorum. O bana yalan söyledi. Ben seninle kalmak istiyorum." Jisung'un en çok kalbini kıran söz buydu. 5 yıldır gözü gibi baktığı oğlu, onu başta istemeyen ve şimdi 2 haftadır onun için ölüp biten babasını...