-Jisung ilacını içtin mi?
-İçtim Minho.
-Minho bırak onları ben yıkarım.
-Ben seni bakmaya geldim. Sana bulaşık yıkattırır mıyım?-Minho yemekleride sen yapıyorsun. Bunu bari yapayım.
-Hadi yat hadi. Gelirim 10-15 dakikaya.Jisung oflaya oflaya koltuğa yatmaya gitmişti. Başı döndüğü için gözlerini kapatmıştı. Minho içeri girdiğinde onu uyuyor sandığı için yanına gidip eliyle yüzünü okşamaya başladı.
Jisung gözünü açmamıştı. Ne yapacağını merak ediyordu. Minho Jisung'un yüzüne düşen saçları eliyle geri attı ve dudağına bir öpücük kondurdu fakat geri çekilemedi. Jisung onu yanaklarından tutup öpücüğü devam ettirdi.
Minho bunu beklemiyordu ama anın tadını çıkarıyordu. Minho ayağa kalkıp Jisung'un üstüne çıktı ve öpücüğe devam etti. Öpücük git gide sertleşiyordu.
Minho sertleşiyordu. Jisung bunu anladığında elini penisine götürüp sıkmıştı.
-Çok yaramazsın Minho.
Eskiden tam tersi olurdu bunun aynısını Minho Jisung'a yapardı. Minho hızlıca üstünden kalkıp lavaboya gitti. Jisung bu haline gülmüştü ama o da sertleşmişti.Aslında beraber yapabilirlerdi daha önce kaç kere yapmışlardı. Ama istemiyorlardı. Jisung'ta tuvalete gidip kendini çekiştirmeye başladı.
Aşağı indiğinde Minho oturuyordu.
-Tek yaramaz ben değilmişim.
-Sus Minho.
-Utanıyor musun yoksa?
Minho, Jisung'a yaklaşıyordu. Jisung Minho'nun kafasını tutup başka yöne çevirdi.-Biraz yürüyüşe çıkalım mı bunaldım artık evde.
-Olur çıkalım.
-Junwoo'yu da alalım artık eve dönebilir.
-Tamam alırız. Senin kontrolün yarın mı?
-Evet yarın 12de.
-Bende geleceğim seninle.
-Hayır desem de geliceksin dimi.
-Evet.
-Gelirsen gel hadi üstünü değiştir.Minho ve Jisung yukarı çıktılar. Minho Junwoo'nun odasına girdi ve çantadan kıyafet baktı. Minho'nun tişörtü kalmamıştı ve Jisung'tan tişört istemek için gittiğinde Jisung yarı çıplak duruyordu.
-Heyyy napıyorsun?!
-Aa ben tişört isteyecektim. Tişörtüm kalmamış.
-Al.
Jisung tişörtü Minho'nun kafasına fırlattı. Minho sırıtarak odadan çıktı.İkisi de üstünü değiştirince araba bindiler. Junwoo'nun eşyaları olduğu için arabayla gidiceklerdi onu almaya. Daha sonra arabayı bir yere bırakıp yürüyecektiler.
Chan'ın evine gittiklerinde Junwoo, Jisung'un kucağına atlamıştı.
-Yavaş Junwoo baban yeni iyileşti.
Junwoo, Chan'ın dediğini umursamadı.İçeri girdiklerinde tüm hepsi oradaydı. Jisung diğerleriyle tam olarak barışmamıştı.
-Junwoo gel biz senin oyuncaklarını toplayalım.
-Minho toplasın Junwoo'yla biz seninle birşey konuşmak istiyoruz.Jisung kabul etmese de Minho zorla oturtturmuştu.
-Jisung biliyorsun ki biz seninle kötü bir şekilde ayrıldık ve biz yaptığımız hatayı fark ettiğimizde çok geçti.
-Size en ihtiyaç duyduğum zamanda beni istemediniz.-Jisung biz gerçekten çok üzgünüz.
-Özür dileriz.
Hepsi birden üzgün şekilde ona bakıyordu. En sonunda Seungmin gidip Jisung'a sarılmıştı. Jisung'ta Seungmin'e sarıldığında diğerleri de sarılmıştı.Sonunda 8 kişi tekrardan bir araya gelmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destiny|MinSung
Fanfiction[Tamamlandı] "Ben artık onunla kalmak istemiyorum. O bana yalan söyledi. Ben seninle kalmak istiyorum." Jisung'un en çok kalbini kıran söz buydu. 5 yıldır gözü gibi baktığı oğlu, onu başta istemeyen ve şimdi 2 haftadır onun için ölüp biten babasını...