Bölüm 12

22K 1.3K 571
                                    

Elimi şakaklarıma götürüp okşadım. Aklım hâlâ dünde kalmış vaziyetteydi. Yaşanmış her şey gözümün önünde canlanıyor, sırama daha fazla sinmememe neden oluyordu. Gözlerimi kapattım çünkü daha fazla düşünmek istemiyordum. Zaten teşekkür etmiş, olayı kapatmıştım. Hatta tamam, ona minnettardımda ama bu onu eskisi gibi görmeyeceğim anlamına da gelmiyordu.

"Off başım..." Uykumu iyi almıştım lakin dün geceki partide çok kaçırdığım için şakaklarımı okşayıp durmaktan başka bir şey yapamıyordum.

Allah belamı verseydi de o gün dışarıya adımımı atmasaydım. Ayağım kırılsaydı da yatağımdan kalkamasaydım!

"Günaydın!" Benim tarafa imayla bakan Ela'ya göz devirip arkadaşlarının ona heyecanla cevap vermesini işittim.

Sahi arkadaş demişken, bizimkiler ne durumdaydı acaba? Benden çok içtikleri için daha kötü olduklarını elbette tahmin ediyordum ama yine de aklım arada onlara kayıp duruyordu. Büyük ihtimalle benim aksime okula gelmeyecektiler. Aileleri sorun da çıkarmamıştır kesin. İyi bir durum bu aslında, en azından arkadaşlarım benim gibi baskı altında değildi.

"Yağız Hoca bugün neden okula geldi? Dersi mi var acaba?"

Sınıfta ismi geçen kişi ile yok olmak istedim. Gerçekten utanıyordum. Sabahın en erken vakitlerinde kurumuş elbiselerimi giyip evden çıkmam sonra da okula gelmem sandığımdan da hızlı sürmüştü. Bilmiyorum. Sadece o an Yağız Hoca'nın yüzüne bakmak çok garip gelirdi diye utanırım diye düşündüm.

Düşünmeyi de geç. Feci bir şekilde utanırdım lan ben.

"İyi ki onunla olan derslerimiz bitmiş." diye mırıldandım. Onu şu anlık görmemek en iyi şeylerden olabilirdi hatta sanırım şu anki en büyük şansım da buydu.

"Kimyacı gelmemiş diye Yağız Hoca girecekmiş lan derslere!" Sınıfa aniden girip heyecanla konuşan Fatma'ya döndüm. "Ne!" Gözlerim iri bir şekilde iken yanlış duyduğumu söyledim kendime.

"Ay bağırmasana, Yağız Hoca girecekmiş dersimize işte."

Başıma kaynar sular döküldü, hatta o sular götüme kadar geldi. Bu kadar şanssız olmam mucize olabilirdi. Normal değildi çünkü. Allah benim canımı alsa da kurtulsam keşke. Yarabbi! Gerçekten sınanıyor muyum? Bu şansımla mı sınanıyorum ben...

"Demek o yüzden gelmiş okula, aşk adam ya." diyen Ela'ya tiksintiyle baktım.

Yarabbi sen onlara akıl ver. Kullanmaktan çekinmesinler.

Başımı eğdim ve sinirimi geçirmek adına başka şeylere odaklandım. Olmadı, odaklanamadım. Sınıfta kafa dengim olan erkekler olsaydı gider konuşurdum ama daha dersin başlamasına dakikalar var diye sadece beş kız ile duruyordum.

"Off ya!" Aniden ayağa kalkmamla beraber bakışlar bana döndü. Unursamadım ve sınıftan çıkıp gözüme ilk çarpan bedene doğru ilerledim.

Ufuk.

Koridorun sonundaki sandalyede oturmuş, elindeki testi çözüyordu. Millete bak ya, resmen şimdiden rakip eliyorlardı. "Neden sınıfta değilsin lan?" deyip yanına vardığımda başını kaldırdı. İlk önce kaşları çatıldı, daha sonra ise beni hatırlamış olacak ki eski hâline büründü. "Günaydın sana da."

Stand Up! (GAY) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin