EYLÜL- Abimin yanına.
POYRAZ- Hayır gidemezsin.
EYLÜL- Gidebilirim.
POYRAZ- Eylül abin hala aynı abin, hastalığını öğrenmen seni ondan korumaz.
EYLÜL- Bana bir şey yapmaz!
POYRAZ- Tamam o zaman bende gelicem.
Ceketimi giyip arabaya bindim, birlikte kaldığı hastaneye birkaç bir şey alıp gittik.
Odasını tıklayıp girdiğimizde sedyede oturuyordu.
EMİR- Eylül?
EYLÜL- Merhaba.
Elimdeki çiçekleri masaya bırakıp sandalyeye oturdum, Poyraz biraz kapıda bekledikten sonra dışarda beklemeye başladı.
EMİR- Neden geldin?
EYLÜL- Ben aslında-
EMİR- Rahat ol.
EYLÜL- Ben senin hastalığını bilmiyordum.
EMİR- Oysa ki ilk teşhisimi sen koymuştun? Küçüklüğünden beri benim hasta olduğumu söyeleyip durdun.
EYLÜL- Eğer ben dediğimde müdahale edilseydi bunları yaşamazdık.
EMİR- Eylül sen akıllı bir kızsın, bunu sen de ben de çok iyi biliyoruz. Eğer annenle babana ufacık bir saygı duyuyorsan burdan çık.
EYLÜL- Bunların yaşanmasını sende istemezdin, senin elinde olan birşey değildi. Ailemden tek kalan kişi sensin Emir, yapacak bir şeyim yok.
EMİR- Evet ama-
EYLÜL- Ama yok yarın sabah burada olucam haberin olsun.
Diyip çıktım.
POYRAZ- Ne konuştunuz?
EYLÜL- Çok meraklısın.
POYRAZ- Sana birşey yaptı mı ya da bi imada falan bulundu mu?
EYLÜL- Ay hayır Poyraz! Yarın ona kahvaltı getiricem.
POYRAZ- Ben de-
EYLÜL- Ay hayır! Gelme işine gücüne bak. Zaten etraf doktor, hemşire dolu ne yapabilir ki?!
~~~~~~~~~
Üstümü değiştirip elimdeki poşetlerle arabaya binip hastaneye gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRONUM
ChickLitAjansın başına geçen Eylül, Poyraz'ı çok farklı tanıyor ama aslında sevdiği adam bambaşka biri... 🖤