PATRONUM

13. BÖLÜM

İREM- Bilmiyorum ama kötü şeyler oluyor!

EYLÜL- Noluyo?!!

İREM- Bütün anlaşma yaptığımız şirketler anlaşmayı bıraktı, elimizde hiç iş kalmadı. Bütün herkes istifa dilekçesi yazıyor.

EYLÜL- İrem sadece 2 gün gelmedim ajansa.

İREM- Biliyorum ama bizim bir hatamız olmadı gerçekten.

    Telefonu kapatıp düşünmeye başladım.

POYRAZ- Kötü birşey mi oldu?

EYLÜL- Evet batıyoruz.

POYRAZ- Gülüyorsun ama?

EYLÜL- Evet çünkü kimin yaptığını biliyorum.

POYRAZ- Kim?

EYLÜL- Baban anlatmadı mı?

POYRAZ- Hayır. Kim bu?

EYLÜL- Babanın en büyük düşmanı yani rakip şirket, bir şekilde birşey yapıp bütün şirket anlaşmalarımızı bozmuş.

POYRAZ- Kim olduğunu söyleyecek misin artık?

EYLÜL- Anıl Karabulut, yani aslında babası işleri yürütürdu ama geçen yıl vefat ettiği için yerine o geçti ve işlerimiz daha da zorlaştı.

POYRAZ- Sorunlu biri sanırım.

EYLÜL- Ne demezsin, sapığın teki. Tabi amcası bütün pisliklerini kapatıyor.

POYRAZ- Yani sen muhattap olmayacaksın!

EYLÜL- Bana birşey yapamaz, daha önce denemişliği var.

POYRAZ- Ben hallederim.

EYLÜL- Birlikte halledebiliriz.

Ayakkabılarımı çıkartıp yavaşça ayağa kalkıp arka koltuğa geçtim.

POYRAZ- Ben diyorum ki tehlikeli hareketler yapma sen maymun gibi ordan oraya atlıyorsun Eylül.

EYLÜL- Sweatle ajansa gircek halim yok.

Valizimden birkaç kıyafet çıkartıp üstüme geçirdim.

POYRAZ- Biraz daha kısa giyindeydin Eylül.

Ön koltuğa geçerken biran boşluğuma gelip kafamı tabana çarptım.

EYLÜL- Ağhh!

POYRAZ- Al işte.

Poyraz direksiyondan bir elini çekip beni koltuğa otutturdu.

—————————

Arabadan topuklularımı giyerek çıkıp kapıdan içer girdik.

MELİS- Sonunda gelebildin.

EYLÜL- Sende mi istifa ediyorsun?

MELİS- Hayır tabi ki.