PATRONUM

40. BÖLÜM

POYRAZ- Benimle evlenir misin Eylül?

EYLÜL- Bilmem, düşünmem lazım.

Bize bakan gözleri farkettiğimde gülümsedim.

EYLÜL- Evet tabi ki de.

Yüzüğü parmağıma taktıktan sonra alkışlar içinde bir birimize sarıldık.

POYRAZ- Söz veriyorum.

EYLÜL- Ne için?

  O sırada etraftakiler bize doğdu gelip tebrik etmeye başladı.

~~~~~~~~~

   Akşam bizimkilerle bir mekana gidip ayrı bir kutlama yapmaya gittik.

İREM- Ne zaman açıklayacaksın hamile olduğunu?

POYRAZ- Babama söyleriz birkaç güne.

EYLÜL- Durun ilk önce bi düğünü yapalım.

DENİZ- Sen bilirsin, ne zaman istersen o zaman söylersin.

  Masanın yan tarafına baktığımda Melis'le Alper koyu bir sohbete dalmıştı. Poyraz'la göz göze gelince gülüp başımı boynuna yasladım.

POYRAZ- İyi misin?

EYLÜL- Evet sadece biraz uykum var.

POYRAZ- Eve geçebiliriz istersen?

EYLÜL- Hayır oturalım.

  Biraz daha oturup sohbet ettikten sonra herkes evlerine dağıldı.

  Eve geldiğimizde bahçeye çıkıp koltuğa attım kendimi.

POYRAZ- Niye dışarı çıktın hemen?

EYLÜL- Temiz hava almak istiyorum.

POYRAZ- Daha yeni geldik dışardan Eylül?

EYLÜL- Mutlu olduğumda bütün zamanımı dışarda geçirmek istiyorum.

Kafa sallayıp içeri girince arkasından bakmaya başladım, elinde bahtaniye ve yastıklarla yanıma gelince şaşırdım.

EYLÜL- Napıyorsun?

POYRAZ- Bugün en mutlu günün olduğu için gece bahçede uyuyacağız.

   Beni yerimden kaldırıp koltuğu açıp üzerine örtü ve yastığı koyup oyuncak gibi tekrar üstüne otutturdu.

EYLÜL- Burada böcek olmaz mı?!

POYRAZ- Ben varım bir şey olmaz?

  Yüzüne bakarak gülüp uzandım.

POYRAZ- Ne gülüyorsun?

EYLÜL- Böcek gelirse napabilirsin, göremezsin bile geldiğini?

POYRAZ- Görürüz.

  Evin bir kaç ışığını açık bırakıp yanıma kıvrıldı.

POYRAZ- Üşüyor musun?

EYLÜL- Hayır ama üstümdeki yorgandan nefes alamıyorum.