Sabah uyandığımda yatakta tektim, kalkıp yüzümü ovuştura ovuştura kapıya doğru yürüdüm.
Açmaya çalıştığımda açılmadı, daha çok zorladım ama kitliydi. Kapıyı bir kaç kez tıklatıp biri olup olmadığını kontrol ettikten sonra balkona çıktım.
Poyraz'ı gördüğümde beni görmesi için el salladım ama karşısında konuşan adama odaklanmıştı.
Odaya geri girdim ve banyo yapıp üstümü değiştirdim. İçimde bi mutluluk vardı ama değişik hissediyordum. Poyraz'dan bir hafta ayrı durabilirim ama ondan 1 hafta boyunca haber alamamak, Hayatımda yaşadığım en kötü günlerdi gerçekten.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hazırlandıktan sonra masanın üstünde duran kitabı alıp yatağa uzandım.
Sayfalarına göz ucuyla bakındığımda üstü çizili birçok söz vardı. Hepsini teker teker okuduğumda yüzümdeki gülümseme daha da artıyordu.
Kapı birden açılınca kitabı arkama fırlattım.
POYRAZ- O ne?!
Gülümseyip kollarımı açtım sarılması için, dudaklarımızı birleştirip kocaman sarıldı. Arkadaki kitabı görünce eli oraya gitti.
POYRAZ- Sakın okudum deme!
EYLÜL- Aşk kitapları okuduğunu bilmiyordum.?
POYRAZ- Ya hayır öyle değil.
EYLÜL- Ne var ya okuyamaz mısın?!
POYRAZ- Nereye gitmek istersin?
EYLÜL- Odadan dışarı çıkmam yasak değil miydi?
POYRAZ- Benim yanımda olduğunu sürece çıkabilirsin.
EYLÜL- Tamam, o zaman bizim iskelemize gidelim.
POYRAZ- Bizim iskele?
EYLÜL- Evin önündeki, deniz korkumu yendiğim iskele.
Bana gülümseyip ellerini yüzümde gezdirdi.
POYRAZ- Biliyorum ama senin için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum.
EYLÜL- Seni orada bekledim, gelirsin diye.
Gözlerini benden kaçırıp ayağa kalktı.
POYRAZ- Hadi gidelim, yolda bir şeyler alıp geçeriz.
Evden çıkarken beni Poyraz'la buluşturan adamın önünden geçtik, bize gülümsemesine rağmen Poyraz elimden çekerek arabaya bindirdi.
