PATRONUM

FİNAL

  Sesimi duyup kapıyı açtı, hareket bile edemiyordum korkudan.

POYRAZ- Noldu?!

EYLÜL- Hastaneye götür beni!

POYRAZ- Niye bir şey mi oldu?!

EYLÜL- EVET DOĞURUCAM İZNİNLE.!

  Suratıma bakmaya devam edince daha çok bağırmaya başladım.

EYLÜL- BAKMA ÖYLE GİDELİM!

  Kendine gelip koluma girdi.

POYRAZ- Tamam sakin ol! derin derin nefes al.

EYLÜL- ALIYORUM ZATEN.!

Arabaya binince sancım daha da arttı.

POYRAZ- Alo?! Alper Eylül doğuruyor!

  Poyraz'ın kolunu sıkıp inleyince konuşurken sesi titredi.

POYRAZ- Dayan bak geldik!

Doğum için ameliyathaneye aldıklarında iki doktor ve yanı başımda da Poyraz vardı, elimi sımsıkı tutmuş bana bakıyordu.

~

- Biraz daha ıkın Eylül! Bu son merak etme.

Son gücümle güçsüz bir şekilde ıkındım ve bi ağlama sesi geldi.

Ellerimde hissettiğim baskıyla gözlerimi açtım.

EYLÜL- Hoşgeldin prenses?

   Poyraz'a baktığımda bir bana bi kucağıma bakıyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
- 2 yıl sonra -

   Öykü'yü kucağıma alıp aşağı indim ve kapıyı açtım.

EYLÜL- Hoşgeldiniz?

MELİS- Hoşbuldukk.

EYLÜL- Dikkat et eşik var önünde.

MELİS- Ay Eylül sakin ol çocuk düşecek sanki?!

EYLÜL- Kokuyorum napıyımm!

  Öykü'yü kucağına alıp Alper'le birlikte içeri girdi.

ALPER- Poyraz nerde?

EYLÜL- Bahçede mangalı yakıyor.

ALPER- Aslanım bee.

MELİS- Sofraya götürülecek bir şey var mı?

EYLÜL- Hayır ben hazırladım Her şeyi merak etme, babamlar gelsin başlarız.

   Kapı çalınca koşarak açtım.

EYLÜL- Hoşgeldiniz, ne gerek vardı yaa.

  Ellerindeki poşetleri alıp içeri davet ettim.

EYLÜL- Poyraz etler hazır mı?

POYRAZ- Evet sevgilim, getiriyorum.

   Alpler'in kucağından Öykü'yü alıp mama sandalyesine koydum.

ALPER- Hepsini sen mi yaptın gerçekten?!

EYLÜL- Evet! Dünden beri bunlarla uğraşıyorum.

Herkes yemeğini yerken bir yandan Öykü'ye yediriyor bir yandan da herkesin tabağına mezelerden koyuyordum.

MELİS- Bi fotoğraf çekelim Ya.

Ayağa kalkıp ekrana hepimizi sığdırdı. Öykü'nün yanaklarını sıkıp ekrana baktım.

MELİS- Çok güzel oldu.

  Hepimizin gözlerine bakıp gülümsedi.

MELİS- Hep böyle olalım ya.

ALPER- Böyleyiz zaten.

  Ağzına tıktığı etlerle konuşunca Melis iğrenerek baktı ona.

MELİS- Kaç kefe dedim ağ-

ALPER- Ağzında bir şey varken konuma Alper.

  Gülüp omuna vururken aniden durdu.

EYLÜL- Noldu?

MELİS- Bi dakika?!

Aşağı bakıp çığlığı basınca korkup irkildim.

MELİS- Suyum geldi.

   Hepimiz hareketsiz ona bakıyorduk çünkü daha doğurmasına 2 ay vardı.

ALPER- E-emin misin? Altına kaçırmış olabilir misin-

MELİS- ALPER DALGA MI GEÇİYORSUN.

Alper arabayla Melis'i hastaneye götürürken bizde arkalarından gidiyorduk.

Hastaneye vardığımızda direk doğuma aldılar. Alper'de doğumhaneye girince biz dışarda kucağımda Öykü'yle öylece kaldık.

POYRAZ- Öykü'yü bana ver istersen?

   Poyraz'ın kucağına verdiğimde üstümden bi yük kalktı.

2 saat sonra~

   Doğumdan sonra normal odaya aldılar.

EYLÜL- İyisin dimi? Ağrı kesici verdiler zaten.

MELİS- İyiyim Eylül 40 kere sordun, sadece oğlumu görmek istiyorum.

  Demesiyle kapı açıldı ve içeri küvesle birlikte hemşire girdi arkasına baktığımda Alper heyecanlı heyecanlı geliyordu.

   Melis'in kucağına verdiklerinde o hissi kendi gözlerimde görüp hissettim. Poyraz belimden tutup kendine çekti beni.

POYRAZ- Sen niye ağlıyorsun?

  Ağladığımı farkettiğimde gözyaşlarımı sildim.

POYRAZ- Her şey istediğin gibi.

EYLÜL- Evet fazlasıyla...