Haber başlığında " Saraçoğlu Group'un elindeki uyuşturucu maddeleri yurt dışına götürmek için Özer Ulaşım Holding'ine rüşvet verdiği ortaya çıktı.
Etrafta telefonumu aramaya başladım ama hiçbir yerde yoktu. Yukarı odaya çıkıp yatağımın üstünden telefonumu aldığımda İrem ve Melis'ten bir sürü cevapsız arama ve mesajlar vardı.
EYLÜL- Alo?
İREM- Eylül nerdesin Allah aşkına ne sana ne de Poyraz'a ulaşılıyor.
EYLÜL- Bu haberler ne?!
İREM- Bilmiyorum biz şimdi çıkıyoruz yarım saate orda oluruz.
Telefonu kapatıp üstümü değiştirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
POYRAZ- Çıkıyor muyuz?
EYLÜL- Evet babanı ara Efe'yle birlikte ajansa gelsin.
POYRAZ- Efe?
EYLÜL- Ne diyorsam onu yap.
Benim arabama binip evden ayrıldık.
Ajansın önüne geldiğimizde kapının önü gazeteci kaynıyordu.
POYRAZ- Gerçekten işleri güçleri yok mu bunların?
EYLÜL- İşleri biziz zaten.
Arabadan indiğimizde güvenliklerin yardımıyla zar zor içeri kendimizi attık.
Asansörle ofislerimizin olduğu kata çıktık.
DENİZ- Şükürler olsun geldin.
Sandalyeye oturup çantamı masaya koydum.
MELİS- İmzaladığımız, mühür bastığımız anlaşmalara hatta bütün dosyalara baktım. Bizim onlara vaat ettiğimiz hiçbir kağıt yok.
POYRAZ - E nasıl oldu böyle bir şey.
DENİZ- Şirketin bankasında bizim harcamalarımız hariç hesaplarda olmayan toplam 500.000 TL var.
EYLÜL- Kimin yaptığını biliyorum.
Asansörün kapısı açılıp beklediğim iki kişi girdi.
ÇAĞLAR- Eylül noluyor?!
EYLÜL- Bilmem.
Poyraz kolumu dürtünce ona doğru baktım.
POYRAZ- Neden bu kadar rahatsın?
İkisi de karşımıza oturunca sandalyemi çekip ayağa kalktım.
EYLÜL- Efe bize birşey söylemek ister misin?
Pişkin pişkin suratıma bakmaya devam etti.
EYLÜL- Mesela Deniz'in dosyalarını alıp ıslak imzasını alıp-
EFE- Ne saçmalıyorsun?!
EYLÜL- Saçmalamıyorum Efe? Bu sefer babana nasıl bir bahane uydurcaksın?! Bak bence gerçekleri anlatmalısın bu sefer.
