changlix
❝lise son sınıf öğrencisi seo changbin, lee felix'in öğretmeni olduğu ingilizce dersinde uyuyakalınca tahmin bile edemeyeceği bir rüya görür. ❞
_₂₀₂₀
🚫bu kurgu; argo, küfür, yetişkin içerik ve zararlı alışkanlıklar bulundurmaktadır🚫
resmi...
““we real life madeforeachother andit'shardtokeepmycool whenotherbitchestrynagetwithmydude„
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☰ ☱ ☲ ☳
bu kadar bok gibi olacağını tahmin etmemiştim.
tamam, illa kötü hissedecektim ve bunun gayet de farkındaydım ama ya changbin durumu abartıyor ya da ben kendi kendime triplere giriyordum.
hayatımda daha kötü bir iki gün yaşamadığımı söyleyebilirim rahatlıkla. okulun her bir tarafında ikisi gözüme çarpıyordu. belki de ben isteyerek bir türlü buluyorum onları ama bu önemsiz bir ayrıntı.
iki gün boyunca okul saatleri içinde huysuz ifademi hiçbir zaman yanımdan ayırmayarak etrafta gülüşüp duran changbin ve sangmin'i izliyorum, eve gittiğim gibi de changbin'in zorla benimle ilgilenmesini sağlayıp önümde yalvartıyorum onu 'yemin ederim zorla gülümsüyorum, yemin ederim!' diye. ne yapayım? gerçekten elimde değil. gün içinde sevgilimin bilgim dahilinde başka biri ile ilgilenmesini izleyince mahvoluyorum, changbin'e ne kadar 'trip gibi bir şey değil bu, kötü hissediyorum!' diye bağırsam da sanırım cidden trip atıyorum.
şimdi de aynı anda ve aynı yönde birlikte yürümememiz için changbin'in genelde benden on beş dakika geç geldiğinden dolayı evde sinirli bir şekilde oturmuş şekilde onu bekliyorum. yine dün olduğu gibi koltukta bir bacağımı diğerinin üstüne attım, kollarımı bağladım önümde.
beyefendide evin anahtarı olduğu için çok geçmeden kapıdan gelen sesleri duyduğum an kapıya baktım, changbin içeri girdiği gibi dünkü gibi aynı yerde oturduğumu tahmin ediyor olmalı ki anında bana baktı. çantasını yere fırlatıp kapıyı da kapattığı gibi yanıma hızlı adımlarla gelip önümde yere oturdu.
"felix, tanrı aşkına."
"çok abarttın bu olayı! niye sarılıyorsun kıza?"
kaşlarımı çatarak konuşmamı izlerken derin bir nefes aldı, gülmesini gizlemek için dudaklarını birbirine bastırdığını gördüğüm an ise gerçek bir duygu yoğunluğu ile patladım desem yeridir.
"niye gülüyorsun? komik mi bu? sence bu komik mi?"
"güzelim, bu senin planı-"
"ben sana git ona sarıl demedim, changbin! git, konuş, sohbet et dedim, sen gittin sarıldın kıza! bi' içine sokmadığın kaldı, yarın onu da yaparsın artık!"
