2. BÖLÜM

61 17 20
                                    

SIRADAKİ ŞARKI BURNUNDAN GELSİN

2. BÖLÜM

Herkese keyifli okumalar dilerim! 

🎶

Defalarca izlediğimiz eski bir videoyu, bu sabah tekrar oynatmıştık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Defalarca izlediğimiz eski bir videoyu, bu sabah tekrar oynatmıştık.

"Tamam kuzucuk," diye konuştum ağzımdakileri çiğnedikten sonra, "O kadar çok isterim ki, akşam otuz dokuz defa daha izleriz." O istiyor diye izlediğimi biliyormuş gibi kıkırdadı. "Ama şimdi bir koşu içeriye gidip çantanı alman gerekiyor. Bak," dedim işaret parmağımla ileride Sırma'yı bekleyen arabayı gösterirken, "Bekir abi seni orada bekliyor. Hadi daha fazla bekletme."

Parmak uçlarında yükselip yanağıma uzun bir öpücük kondurdu. "Sen de okula gideceksin, değil mi?"

"Evet, ben de okula gideceğim. Sonrasında Berra ablanlarla buluşacağız. İstersen seni almaya gelebilirim, hep beraber sinemaya gideriz."

İstemiyormuş gibi burun kıvırdı ancak bıyık altından gülümsediğini görebiliyordum. "Ben sadece yaşıtlarımla vakit geçirmeyi tercih ediyorum, teşekkür ederim ablacığım. Şimdi siz alışveriş merkezine giderseniz herkes sizin peşinize düşebilir. Magazin çeken abiler de gelir şimdi... Ayliz'in beni televizyonda sizinle görmesini ve kıskanmasını ne kadar çok istesem de maalesef kabul edemem ablacığım." Jülide ablanın içeriden getirdiği sırt çantasını minik omuzlarından geçirdi.

"Nedenmiş o?" diye sordum onun gibi keyifli bir tondan konuşurken.

"Sezen ve Sude ablam beni bir davete mi götürecekmiş, tam anlamadım. Sudiş bana üzerinde bir sürü pırıltılar olan çok güzel bir elbise aldı!" Sude'nin aldığı elbiseyi tahmin edebiliyordum... Muhtemelen küçücük çocuğu disko topuna çevirecekti. Ama yanlarında Sezen olduğu sürece biraz daha kendisini dizginleyeceğini biliyordum.

"Annem de geliyor mu?" diye sordum bir kez daha. Merak ediyordum çünkü bana herhangi bir davet olduğundan bahsetmemişlerdi. Normal şartlarda herhangi bir davet olduğunda mutlaka birkaç gün öncesinden herkese duyurulur, annem de herkesin zorunlu olarak katılmasını sağlardı.

"Hayır," dedi sadece, "Sezen ablamın ünivünüden arkadaşı yeni dernek açmış. Onun açılışı varmış."

Üniversiteye, ünivünü demesine kocaman bir kahkaha patlattığımda gitmesi gerektiğini anlayıp yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. "Okula geç kalmak istemiyorsan arabaya kadar koşmalısın, Kedi Kız." Bir anda geri çekilip arabaya kadar koşmaya başladığında arkasından bağırdım, "Akşam görüşürüz canımın içi!" Tabii akşam eve gelebilirsem.

Verandadaki masaya tekrar oturup kahvaltıma devam ettim. Acı kahvaltılık sos sevdama karşı gelemeyip neredeyse tüm kavanozu bitirdikten sonra hiçbir şey olmamış gibi yerine geri bırakmış ve kalan çayımdan birkaç yudum daha almıştım. Bir yandan sosyal medyadaki bildirimlerimi kontrol ediyordum. Dün geceki yayından birçok kesit paylaşılmıştı. Ama özellikle tüm keşfetim, Verda'nın dün gece bahsi geçen bir konu hakkında, "Yalnız arkadaşlar, iyi bok yedik." Dediği videoyla dolmuştu. Elbette RTÜK kuralları sebebiyle argo kelime sansürlenmişti ancak o ortamda olan masum biz ve ekran başındakiler elbette tüm gerçeklerin farkındaydık.

Sıradaki Şarkı Burnundan Gelsin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin