Ülkenin iki güçlü müzik grubu, karşı karşıya!
Global çapta düzenlenecek olan bir müzik yarışması için yapılacak seçmelerde herkes Serbest Denklem'in kazanacağını düşünür. Ancak kimsenin hesaba katmayacağı şeyler olur.
🎵
Yayıma başlama tarihi: 21.0...
Oy vermeyi ve yorum yapmayı eksik etmeyelim lütfen. Çok keyifli okumalar dilerim!!!!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taksi, tarif ettiğim gibi Devrim'in attığı konumun önünde durduğunda şoföre ücreti uzattım ve indim. Benden önce geldiğini söylemişti mesajında. Girdiği gibi sipariş vermesini umdum çünkü sipariş beklemekten hem hiç hoşlanmazdım hem de bugün her şeyi üst üste bekleyebileceğim bir zamanım yoktu.
İçeri girdiğimde birilerinin beni direkt tanıyıp üstüme atlamamasını umuyordum. Başka zaman asla geri göndermezdim ama bu sabah çok da fotoğraf çekinme havamda değildim. Girişteki garsonlardan biri yavaşça yanıma yaklaştı. Taktığım şapka ve gözlükten beri nasıl tanıdı bilmiyordum ama, "Hoş geldiniz Mısra Hanım. Geleceğinizden haberimiz vardı. Rahatsız olmayın diye masanızı şöyle bahçe tarafındaki ağaçlık bölgenin altına aldık."
"Teşekkürler..." dedim temkinli çıkan sesimle. Bu adam neden kendini ajanlarla dolu bir filmde istihbarattan biri gibi sanıp öyle davranmaya devam ediyordu ki?
Garson önde, ben arkada, onun dediği masanın yanına gittik. Tahmin ettiğim gibi Devrim önceden siparişi vermişti çünkü ben geldiğim esnada bazı kahvaltılıklar masaya getirilmeye başlanmıştı.
"Hoş geldin," dedi beni gördüğünde gülümseyerek. "Ben de çok geç kalmamanı umuyordum. Sipariş bekleyemeyeceğini düşünerek önceden sipariş vermiştim ama geç kalsan üzülürdüm."
"Tahmin ettiğimden erken bitti işimiz, ben de vakit kaybetmeden geleyim dedim."
"İyi yapmışsın... Ben tam ne yiyeceğimize karar veremediğimden dolayı ortaya serpme kahvaltı söyledim. Başka istediğin, eklemek istediğin bir şey varsa söyle."
"Yok, her şey güzel görünüyor."
Çantamı oturduğum sandalyenin arka kısmına astım. Sıcaktan dolayı bunaldığım için saçlarımı hafifçe omuzlarımın arkasından attım fakat hiçbir fayda etmedi. İşte o an yanıma toka almadığım için pişman oldum.
Patates kızartmalarından birkaç tanesini tabağıma aldıktan sonra ekmeğime çikolata sürdüm ve yedim. Bir yandan da çayımı yudumluyordum. Her ne kadar sosyal medyadaki yazılanlara günlerdir olduğu gibi bakmak istesem de bir sabahlık mesaime ara vermem gerekiyordu. Sakin ol, derin nefes al. Bir sabah da Twitter bitki örtüsünden yararlanmasan kolunu kesmeyecekler.
Kahvaltımız bittikten sonra yarım saat kadar daha oturduk. Son zamanlarda nedense içimde her şeyin tamamlandığı gibi bir his vardı; halbuki tamamlanmasını beklediğim bir şey yoktu, hayatımda hiçbir eksiklik yoktu. Kahvaltının ardından kahve içerken Devrim'in telefonu çaldı. "Kardeşim sen beni arar mıydın?" diye açtı telefonu.
