25. BÖLÜM

11 1 0
                                    

Uzun zaman sonra yeniden burada olmak çok güzel! (Bunu her defasında söylüyorum biliyorum biliyorum...) Bu bölüm benim için en özel bölümlerden biri. Keyifle okumanızı diliyorum.

Bininci Tekil - Dipsiz Kuyu

Bu şarkıyı medyaya da ekledim lütfen lütfen dinleyin, bu hikaye için anlamı büyük bir şarkı. Bölüm sonunda ve diğer bölümde anlayacaksınız. 

🎶

🎶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"İdil'i hastaneye götürüyorlarmış. Ambulanstan aradılar."

Bir anda zemin ayağımın altından kayıyor gibi hissettim. Herkes birkaç saniyeliğine donakaldı. Ondan sonrasıysa bir filmin kaseti gibi, benim kontrolüm dışında gelişmeye başladı. Hangi ara arabaya binmiştim, diğerleri de yerleşmişti ve hastaneye gidiyor hale gelmiştik; bilmiyordum. Daha doğrusu arabaya ne zaman nasıl bindiğimi bile hatırlamıyordum.

Onun başına bir şey geleceği içime doğmuştu sanki. Bu hissimin yanlış çıkması için birçok şeyi tam şu anda feda edebilirdim. Arabada ön koltukta Devrim'in yanında oturuyordum. Bacağımın stresten titrediğinin bile farkında değildim, o elini bacağıma koyup durdurana kadar.

"Bir şey olmayacağını sen de biliyorsun. Sakin ol. Verda şu anda çok kötü durumda. Onu sakinleştirmeniz önemli."

Kafamın içi bulanık bir suydu. Ben de kötü bir durumdaydım, arkadaşım için son derece endişeliydim. Kalkıp Verda'yı sakinleştirmeye çalışmak istemiyordum çünkü ben de sakin değildim. Bu bencilce bir düşünce miydi?

Her şeyin nasıl bilmiyorum ama daha kolay ilerleyeceğine inanarak Haluk abiyi aradım. Vakit gece yarısını geçtiği için çoktan uyumuş olabilirdi, genelde erkenden yatardı. Telefon uzun uzun çaldıktan sonra Haluk abi uykulu bir sesle açtı. Belki alıştıra alıştıra söylemeliydim ama o an bunu nasıl başaracağımı düşünemedim.

"Hepimiz dışarıdayız. İdil'i hastaneye kaldırmışlar. Çabuk gelmen gerek."

Hiçbir soru sormadı, hangi hastane olduğunu bile. Benim de söylemek aklıma gelmemişti, geri arayana kadar da inmiştik ama Haluk abi bir şekilde her işi yoluna sokardı. Arabadan iner inmez hastane aciline doğru koştuğumda bizimkilerin olduğu arabaların kapılarının teker teker çarpıldığını ve arkamdan koştuklarını duydum.

Acildeki görevli kadınlardan birinin yanına gittiğimde nefes nefese derdimi anlatmaya çalışıyordum. "Hanımefendi öncelikle sakin olun. Tane tane anlatabilirseniz size yardımcı olacağım. Derin nefes alın lütfen."

Tam o an Devrim arkamdan gelip elini omzuma koyarak bana destek çıktı ve kendimi açıklamamda yardımcı oldu. "Bizim arkadaşımız ambulansla buraya getirilmiş. İdil Kartal."

Sıradaki Şarkı Burnundan Gelsin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin