Ülkenin iki güçlü müzik grubu, karşı karşıya!
Global çapta düzenlenecek olan bir müzik yarışması için yapılacak seçmelerde herkes Serbest Denklem'in kazanacağını düşünür. Ancak kimsenin hesaba katmayacağı şeyler olur.
🎵
Yayıma başlama tarihi: 21.0...
Lütfen oy vermeyi ve görüşlerinizi belirtmeyi unutmayın. Fikirleriniz kurgumun ve kalemimin gelişmesi açısından çok önemli!^^
Keyifli okumalar dilerim <3
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Devrim Güneş...
28 Nisan 2018.
Artık kalbimin vücudumdan taşıp çıkacağını düşünmeye başlamıştım. Kalbim son zamanlarda fazlasıyla ağırlaşmıştı. Gözlerimin dalıp gittiği çokça yer vardı, kafamın içinde dönü dolaşan ise tonlarca düşünce... Bazı şeylerde kendimi geri çekmemeliydim, ne kaybederdim ki?
"Boynun tutulacak lan!" diye bağırdığını duydum Mete'nin. Eş zamanlı enseme geçirdiği tokatla başım önüme düşmüştü. Normal şartlarda başımı kaldırıp kendisiyle çok kötü kavga edebilirdim ama şu an daha önemli bir işim vardı.
Önümdeki kızın izini kaybetmemek gibi mesela.
Kantinde uzun süredir sıra bekliyordu. Bu süreçte, okulun popüler çocuklarından biri ona yerini vermeyi teklif etmişti ama o nazikçe reddetmişti. Herkese eyvallahı olan bir kız değildi. Fazla tatlıydı. Başımın belaya girdiğini ise, onu izlerken dudaklarıma yerleşen tebessümden anlamıştım.
"Benim boynuma bir şey olmaz. Merak etme sen," dedim başımı önüme geçen çocuğun arkasına çevirip ona bakmaya çalışarak.
Mete bezgince nefesini verdi. "Boynun kopacak hala bir şey olmaz bana diyorsun... Baykuş gibi başın 360 derece dönüyor da bizim mi haberimiz yok?"
Mete'yi dinlemiyordum bile. Ama onun bugün beni dinlemesini umuyordum.
"Kantinin sırası da bitmiyor ki sıçtığımın kantininde!" diye homurdandım.
"Eminim seninki küfür eden erkeklerden de hoşlanmıyordur."
Farklı gelen sesle masaya oturanın Kağan olduğunu anladım. Hızır gibi en gergin dakikalarda gelir, yardımı eder, giderdi genelde. Sandalyeye ters oturdu. Sanırım Mete'nin rahatça kendisinin kıçına dokunabilmesi içindi.
Mete'nin de aklına bu gelmiş gibi, "Beni bu kadar düşünmen hoşuma gitti canım," dedi Kağan'ın arkasına bakarak. Gerginlikle dudaklarımı dişledim. Eğer bu gerzekler yüzünden kızı yakalayamazsam onların ağzına tükürürdüm. Hem de gerçek anlamda.
Aradan birkaç saniye daha geçti. Açmasını bir eline, sıcak karton bardağı da diğer eline aldı ve kantin sırasından ağır adımlarla uzaklaştı.
