16. "Şans Oyunu"

888 58 26
                                    




16. "ŞANS OYUNU"

-Flashback [geçmişten kesit] -

Küçük adımlar eşliğinde, Kumsal'a ayak uydurmaya çalışıyordum. Onunla aynı anda aynı adımları atmak, bana zevk veriyordu.

"Sence de biraz tuhaf değil mi bu durum?" dedim boğazımı temizleyerek.

"Hayır." diye karşılık verdi sertçe. Öyle bir 'hayır' demişti ki, bu konuyu uzatırsam beni öldürürdü.

Okulda bir piknik düzenlenmişti. Herkes anne babasını çağırırken, Kumsal Levent Abi yerine benim gelmemi istemişti. "O senin baban," dedim mırıldanarak. "Ne kadar meşgul olduğunu biliyoruz ama daha sormadan onun yerine beni çağırman tuhaf oldu Kumsal."


"Gelmek istiyor musun, istemiyor musun?" dedi adımlarını yavaşlatarak yandan bir bakış atıp. "Gelmiyorsan ben tek giderim Karan."

"Onu mu diyorum şimdi ben? Ben diyorum ki benim için babandan vazgeçme Kumsal," Omzuna dokundum yavaşça. "Evet, bazen seni ihmal ediyor farkındayım. Belki de ona kızgınsın ama sırf ben evde yalnız kalmayayım diye, arkadaşlarının babalarını çağırdığı bir yere babanı değil beni çağırıyorsun. Beni bu kadar sevme, ben senin gerçek kardeşin değilim."

"Gerçek kardeşim olmadığını bende biliyorum ama seni sevmem için aramızda kan bağı olmasına gerek yok ki, bizim aramızda can bağı var. Seninle, babamdan fazla vakit geçiriyorum. Seninleyken babamla olduğumdan çok daha fazla eğleniyorum."

"Baban bizim akranımız değil," dedim başımı dikleştirerek. "Ondan benim gibi olmasını bekleyemezsin. Elinden geldiğinde çabalıyor. Benimle baban arasında kıyaslama yapma, yapacaksan da her zaman onu benden üstün tut, olur mu?"

"Ama Kar-"

"Kumsal." dedim sertçe. "Onu benden üstün tut, olur mu?"

Sıkıntılı bir nefes verdi ve başını salladı ağır ağır. "Olur."

"Güzel," Yanağımı yanağına değdirdim, şirinlik olsun diye. "Şimdi Levent Abi'yi arayalım, o da gelsin, tamam mı?"

Dudaklarımı yanaklarına bastırdığımda huylanarak kıkırdadı. "Tamam."


<>


27 Haziran 2003 / Londra



ATEŞTEN BUZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin