17. "KURALSIZ"
<>
27 Haziran 2003/ Londra
"Karan," dedi Kumsal, kolumun altından başını kaldırıp yüzüme bakarak. "Bırakma kendini, lütfen."
Kendimi taşımakta zorlanıyordum. Kolumdaki yara hafife alacağım türden değildi, kurşun sıyırıp geçmişti fakat zamanında müdahele yapılmadığı ve açıkta kaldığı için mikrop kapmış olmalıydı. Yaranın üzerine yarım saattir yağan yağmuru hiç hesaba katmıyordum.
"Merak etme," dedim nefesimi dizginlemeye çalışarak. "İyiyim ben."
"Değilsin." Burnunu çekti. "Kahretsin, iyi değilsin Karan. Gözlerindeki ışık söndü, yüzün bembeyaz oldu. Her an yığılacak gibisin."
Adımlarım git gide yavaşlarken ağırlığımı istemsizce Kumsal'a verdim. "İyiyim ben," dedim kaşlarımı çatarak. "Yoruldum sadece, yok bir şeyim."
"Benim yüzümden oldu." Fısıltılı sesi, yağmurun şırıltısında kaybolmuştu. "Hepsi benim yüzümden oldu. Kan kaybediyorsun Karan, bir an önce sığınacak bir yer bulmalıyız." Sıkıntılı bir nefes verdi. "Sikeyim böyle işi," dedi öfkeyle. "Yağmur tam da yağacak zamanı buldu, bok vardı!"
O lanet yerden çıkalı yarım saat olmuştu, etrafa buğulu bir sis çökerken bir yandan da yağmur bastırmıştı. Ormanlıktan farksız olan bu yerde, yarım saattir yağmur eşliğinde yürüyorduk.
"Küfür etme Kumsal," dedim kaşlarımı çatarak. Kumsal'ın ağzına küfürü yakıştıramıyordum, o güzel dudaklarından her zaman güzel cümleler dökülmeliydi. Argo kelimeler değil. "Ayrıca," dedim burnumdan güler gibi bir nefes verirken. "Allah'ın işine karışılmaz, deme öyle."
"Nefret ediyorum yağmurdan," dedi huysuzlukla. "Sırılsıklam olduk, üstelik üşüyorum."
"Keşke ceketim olsaydı." dedim solgun bir sesle. "Üzerine örterdim, üşümezdin. Ya da kafana çekerdin, başına yağmur yağmazdı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞTEN BUZ
Teen Fiction[TAMAMLANDI] ° Aşkın ve nefretin, Dostluğun ve düşmanlığın, Karanlığın ve aydınlığın, Şehvetin ve ihtirasın, en uçlarında yaşanan bir hikaye. Birbirlerine olan aşklarından yanıp tutuşan Karan ve Kumsal, rol gereği gittikleri lisede kardeşlermi...