39. "Dost"

513 47 6
                                    





39. "DOST"









Kumsal Özkan'ın Anlatımıyla :

TÜRKİYE





Yüzüme sızan güneş ışınları yüzünden huzursuzca yerimden kıpırdanıp elimi ağzıma götürerek esnedim. Sol kolumu gerinmek için havaya kaldıracaktım ki, hissettiğim ağırlıkla birlikte gözlerimi araladım.

Karan kolumu koluyla sarmalamıştı. Bacaklarını bacaklarıma dolamış, iyice benden tarafa dönüp kendine esir etmişti. Öyle sıkı sıkı sarmıştı ki beni, sanki hiç bırakmak istemiyormuş gibiydi.

Derin bir nefes verip yerimde kıpırdanmaya son verdim ve çaresizce kolumu eski yerine, Karan'ın beline yerleştirdim. Yüzüne baktığımda, dudaklarında belli belirsiz bir tebessüm yer ediniyordu. Huzurluydu. Bu her hâlinden belliydi. Alnına dökülen saçları, yüzünde gölgeler oluşmasına sebep olmuştu. En son benim kestiğim sakalları, şimdi uzamıştı. Fazla belirgin olmamakla birlikte, kirli sakallara sahipti artık. Ellerimi sakallarının üzerinde gezdirdim ağır ağır, rahatsız etmeden.

Hayranlıkla iç çekip, uzun kirpiklerine dokundum. Kadınları kıskandıracak cinsten uzun kirpikleri vardı. Rimel sürdüğümde kirpiklerimin boyutu Karan'ın kirpiklerine anca denk geliyordu. Cildi pürüzsüzdü. Onu tanıdığımdan beri yüzünde hiç sivilce çıkmazdı. Benimkinin aksine. Onu kıskandığım çok fazla konu vardı.

Resmen benden daha güzeldi!

Burnuna ufak bir fiske attım. Yüzünü buruşturmasıyla birlikte, kıkırdadım. "Kumsal," dedi uykudan çatallaşmış sesiyle. Uykulu ses tonu, beni mayhoş ediyordu.

"Hı," diye karşılık verdiğimde, belimdeki koluyla ellerimi yeniden kendine esir aldı.

"Rahat dur." dedi, kaşlarını çatarak.

Dudaklarımı büzdüğümde, gözlerini açma zahmetinde bile bulunmayıp kafasını iyice boynuma gömdü.

"Tabi buldun rahat yeri, uyu." dedim, söylenerek. "Ben görmeyeli çok uykucu olmuşsun sen."

Ses gelmedi. Hemencecik uyumuştu. Pes edercesine sıkıntılı bir nefes verip ben de gözlerimi kapattım.

Karan'ın uyanmaya niyeti yoktu. O hâlde, bana da onunla birlikte uyumak düşüyordu.




🌑





Karan Duman'ın Anlatımıyla :

TÜRKİYE





"Hemen taburcu olmak zorunda değilsin. Bir günlük daha istirahat hakkın var."

Levent Abi'nin sözlerine omuz silkip yüzüne baktım. "Dönmem gerekiyor."

"Dönüp ne yapacaksın?" diye sordu, gözlerini kısarak. "Orada canın güvende değil. Ayrıca eğer burada kalırsan bir gün daha, ertesi gün mahkemen var. Direkt çıkarsın."

ATEŞTEN BUZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin