°
50. "TENİ TENİME"
🌑
"Serdar Sarsılmaz?" dedim sorarcasına, önümdeki kağıda bakarak.
Levent Abi, eğlenceye çağıracağı adamları tek tek liste hâline getirmiş ve aramıştı. Şimdi ise son kez üzerinden kontrolleri geçiyorduk. Amcamı davet etmesine şaşırmıştım. Çünkü araları pek iyi değildi.
"Aradım." dedi Levent Abi.
Derin bir nefes alıp, "Neden?" diye sordum yandan bir bakış atarak. "Onu neden davet ediyoruz ki, ne gerek var?"
Duruşunu dikleştirdi ve bakışlarını bana çevirdi. "En özel gününde kardeşinin yanında olmasını istemez misin?" diye sorduğunda şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. "Yanlış anlamadın, Gece'yi de getirecek gelirken." diye devam etti.
"Abi," dedim ne diyeceğimi bilemezken. "Çok teşekkür ederim. Benim hiç aklıma gelmemişti bu."
"Ziyanı yok," dedi ve kaşlarıyla kağıdı işaret etti. "Devam et okumaya."
"Kenan Öz." dedim bastırarak.
"Aradım." dedi ve burnundan güler gibi bir nefes verdi. "Sence ihaleyi kazanan olarak, kaybeden tarafı eğlenceye davet etmemezlik yapar mıyım?"
Başımı iki yana salladım gülerek. "İflah olmazsın sen." Yeniden kağıda baktım ve gördüğüm isimle duraksadım. "Arslan Kandemir," dedim kaşlarımı kaldırarak.
"Aradım."
"Bu isim bana bir yerden tanıdık geliyor," dedim gözlerimi kısarak. "Hatta fazla tanıdık geliyor."
"Babanın ve amcanın yakın arkadaşıydı," dedi ifadesizce açıklama yaparak. "Küçük bir kızı var, Gece gibi."
Zihnimi bir süre zorlayıp, "Ayla." dedim fısıldayarak. "Hatırlıyorum.. Gece ile çok oynardı eskiden."
"Onu çağırmasam olmaz," geriye yaslandı. "Kendi çapında oldukça ünlü bir iş adamı."
Başımı ağır ağır sallayıp, Arslan Kandemir yazan ismin üzerine de bir çizik attım. Tok adım sesleri kulaklarıma dolarken Kumsal'ın adımları olduğunu anlamak zor olmamıştı.
"Baba," dedi Kumsal, usulca bize doğru yanaşarak. "Şey, yemek hazır da, halam sizi bekliyor."
Levent Abi küçük bir çocuk gibi omuz silkerken, "Geliyoruz." dedim onun yerine cevap vererek. "Sen geç, geliyoruz peşinden."
Kumsal gülümseyip başını salladı ve ağır ağır uzaklaştı yanımızdan. Levent Abi'nin ters bakışlarını üzerimde hissettiğimde, "Hiç bakma öyle." dedim kaşlarımı çatarak. "Acıktım yahu! Sen kardeşinle küssün diye yemek de mi yemeyeyim? Hem ben açken çalışamam, çift çift görürüm yazıları."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞTEN BUZ
Teen Fiction[TAMAMLANDI] ° Aşkın ve nefretin, Dostluğun ve düşmanlığın, Karanlığın ve aydınlığın, Şehvetin ve ihtirasın, en uçlarında yaşanan bir hikaye. Birbirlerine olan aşklarından yanıp tutuşan Karan ve Kumsal, rol gereği gittikleri lisede kardeşlermi...