Lisa;
"Senin bu patavatsızlığın n'olacak Jungkook?!!" Sabahtan beri beni çıldırtan Jungkook Rosé'yle konuştuklarını anlatıp daha da sinirlendirmişti.
"Kardeşim değil mi Lisa?" Göz devirdim.
"Öyle bir soruyu baban bile sormazdı Jungkook çünkü Jimin'le arasında olan özel bir şey. Abim gelip bana bunu söylese hoş mu?" Yüzünü astı.
"O piç gelmesin bile!" Dişlerimi sıktım.
"Sen gerçekten bencilin tekisin Jeon Jungkook. Etrafında ki insanları düşünmeyi öğrenene kadar yanıma gelme!" Konuşacakken elimi kaldırıp durdurdum.
Hızla odaya çıktığımda kızlarda arkamdan geliyordu.
"Lali dur!" Bana seslenen Jennie'ye hiddetle döndüm.
"Bana bir daha öyle seslenmeyin!" Jungkook sürekli Lali derdi ve şimdi ondan bile tiksindirmişti.
"Tamam seslenmeyeceğiz ama sakinleş olur mu?" Jisoo unnieye olumsuzca kafa sallayıp yatağa oturdum.
"Nasıl sakinleşeyim unnie sen söyle" Jisoo omzuma elini koydu.
"Sinirinle hiçbir şey çözülmüyor Lisa aksine olaylar düğümleniyor şimdi sakin ol ve ne olduğunu anlat" nefesimi dışarı verip kafa salladım.
"Yoongi ile anlaşamıyorlar biliyorsunuz ancak Jungkook anlaşmaya çabalamıyor ki, beni biraz düşünse çabalar değil mi ? Ayrıca Rosé'ye ağrısıyla ilgili bir kaç şey söylemiş bu söylenir mi tanrı aşkına! Kendinden başkasını düşünmeyen bir aptal" Rosé elimi tuttu.
"Önemli değil Lisa abime alıştım artık beni çok sakındığından böyle oluyor" mahçupca gülümsedim.
"Roséanne onun adına özür dilerim bebeğim abin bu konularda patavatsız" Rosé gülümsememe karşılık vererek kafa salladı. O da biliyordu Jungkook'un nasıl biri olduğunu.
"Bunlar için Jungkook'a kızmakta haklısın bazen fazla bencil olabiliyor Lisa, ancak ona da zaman vermelisin böyle adamlar kolay kolay değişmiyor. Jungkook'la birlikte Jimin ve Taehyung'ta öyle düşünmeden hareket ederler hep, ancak siz üçünüz onları değiştiriyorsunuz bu apaçık ortada bu yüzden el ele verip birlikte çözmelisiniz" Jisoo hepimize gülümsedi. Onunla konuşmak gerçekten iyi geliyordu.
"Ben ve Taehyung ?" Jisoo göz devirdi.
"Tanrı aşkına Jennie hislerini inkâr etme artık." Jennie utanarak başını eğdi.
"Taehyung'un hislerinden emin değilim unnie" Jisoo anlayışla başını sallayıp Jennie'nin yanağına avucunu bastırdı.
"O zaman emin olana kadar bekleyeceksin bebeğim ancak Taehyung değişiyor Jennie hem de senin sayende" Jennie gülümsedi.
"Teşekkür ederim unnie" Jisoo Jennie'nin burnunu sıktı.
"Jisoo sen Jin'le nasıl baş edebiliyorsun" Rosé'nin dediğiyle nefesini dışarı bıraktı.
"Hiç sormayın tam bir baş belası, bazen yersiz esprileriyle birlikte onu gömmek istiyorum" hepimiz Jisoo'nun dediğine kıkırdadık. Cidden tam bir patavatsız enişte modeliydi.
"Saçma da olsa güldürüyor öyle demeyin" Jennie'ye göz devirdim.
"Hep bel altı ve ucu bize dokunuyor Jennie hanım" Jennie omuz silkti.
"Sizde o kadar ses çıkarmayın kardeşim tüm otel inledi!" Gözlerimi utançla açtım.
"Utandırma şunları Jennie" alayla gülen Jisoo'ya göz devirdim. Sanki kendileri yapmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MODALITÀ ITALIA
Fanfiction"Sensiz bırakırsan ölecek olan bu adama sevgini bahşedebilir misin Roséanne?" ... JIROSE