MODALITÀ ITALIA

28

"Bir daha öpsene" göz devirdim. Jimin'i bir kere öpmemle başıma belayı almıştım. Sürekli tekrar öpmemi istiyordu.

"Jimin susman için daha ne kadar öpmem gerekiyor?" Gözlerini havaya dikip parmağını dudaklarına koydu. Omuzuna vurdum.

"Bir de düşünüyor musun ?!" Gülümseyip bedenimi kollarının arasına aldı.

"Düşündüm ve her saniye öpmene karar verdim" kollarının arasından başımı yüzüne kaldırdım.

"Bende öyle diyordum" sırıtıp yaklaştı.

"Öyle diyorsan bunu gerçekleştirmeliyim değil mi ?" Dil uzatıp kollarının arasından sıyrıldım.

"Çok beklersin Park Jimin!" Ayağa kalktığımda benimle birlikte kalktı.

"Evlenmeden önce de çok bekliyordum şimdi de çok bekliyorum. Neden yah?!!" Bebek gibi mızmızlanmasına kıkırdayıp ilerlemeye başladım. Koşup belimden yakaladı.

"Çok beklemek istemiyorum"  göz devirip kollarımı beline doladım.

Odamızın olduğu kata çıktığımızda Jimin beni hızla içeri soktu.

"Ne oluyor Jimin?!" Üstüme doğru gelmeye başladığında gözlerimi şaşkınlıkla açtım.

Yüzüme eğilecekken kenardan sıyrılıp kollarımı önümde birleştirdim.

"Ne yapıyorsun?!" Göz devirdi.

"Karımı öpemem mi ?" Avucumu alnıma bastırıp giyinme odasına ilerledim.

"Bugünlük bu kadar öpücük yeter sana" ofladığını duyabiliyordum.

Üstüme beyaz bir tişört ve siyah bir şort giyinerek odadan çıktım.

Jimin'in çıplak sırtı görünüyordu.

"Jimin ? Uyudun mu ?" Yatağa geçip yüzüne uzandığımda uyanık olduğu belliydi.

"Neden cevap vermiyorsun?!" Trip atıyordu. Göz devirdim.

Sinsice gülümseyip beline sarıldım. Kaslarını hissedebiliyordum.

"Bebeğim bana trip mi atıyor~" hemen yumuşayacağından emindim.

Hızla bana döndü.

"Sen az önce bebeğim mi dedin ?!" Kafa salladım. Alnıma dudaklarını bastırdı.

"Bu anı ne kadar beklediğimi bilemezsin" böyle konuşmamalıydı.

"Sen dışarıdan bayağı sert görünüyordun. Bakıyorum da şimdi yavru kedi gibisin" yüzünde beliren gülümsemenin yerini soğuk bakışları aldığında şaşırmıştım. Nasıl aynı yüzde bu kadar farklı olabiliyordu ?

"Böyle soğuk bakmasan~" iyice yerime sinmiştim. Gözleri kısılana kadar gülümseyip burnumu sıktı.

"Kıyamam Park Roséanne korktu mu ?" Göz devirip burnumda ki elini ittirdim.

"Çok gıcıksın" belimden daha çok çekerek burnunu saçlarıma daldırdı.

"Ama beni seviyorsun" gözlerimi kaçırdım. Yutkunup kafa salladım.

"Değil mi ?" Tekrar kafa salladığımda çenemden tutarak yüzüne çevirdi.

"Bunu dile getiremez misin Roséanne ?"

Esnedim.

"Tabi ki dile getirebilirim Jimin ama şimdi çok yorgunum sadece uyusak ?" Kaşlarını çattı. Bir süre yüzüme bakıp kafa salladı.

Çalan telefonumun sesiyle yüzümü buruşturarak Jimin'in kollarından doğruldum.

Neden benim bir kardeşim vardı ki ?!