24

1.1K 78 68
                                    

Başımın ağrısıyla alnımı ovuşturarak bacaklarımı iki yana açtım. Koskoca yatakta böyle yapmak hoşuma gidiyordu. Ancak bacaklarımı çok açamama bakılırsa bugün yatak o kadar da büyük değildi.

Yatakta doğrularak yanıma baktım. Jimin vardı?!

Derin bir nefes vererek arkama devrildim. Harika! Evlendiğimi unutmuştum.

Dün içkiyi biraz fazla kaçırmış olmalıydım ki başım çatlıyordu.

Jimin'in kıpırdanıp bana dönmesiyle göz devirdim. Ben bunu görmek zorunda mıydım yani ?!

Sırıtıp hızla dudağımdan öptü. Pislik!

"Bugünü ne kadar beklediğimi bilemezsin" hayranlıkla gözlerime bakıyordu.

Yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Üstümdeki gecelik dikkatimi çektiğinde Jimin'in giydirme olasılığı aklıma gelmişti. Parmağımla önce üstümü sonra Jimin'i işaret ettim.

"Üstümü sen mi değiştirdin ?" Kafa salladı. Kaşlarımı çattım.

"Yoksa... ?!" Göz devirdi.

"Sarhoş olan birinden yararlanacağımı falan mı düşünüyorsun ? Ki evliyiz Rosé dün bir şeyler olmuş olsa da bunun neresi garip ?" Göz devirdim.

"Evliyiz diye bana her istediğinde yaklaşabileceğini mi sanıyorsun ?"

"Evet"

"Sanmaya devam et" göz devirip banyoya geçtim.

Artık gerçekten Jimin'den kurtuluşum yoktu.

Hazırlanıp aşağı indim. Şimdilik Eun teyzeyle kalıyorduk bu yüzden mecburen aynı odada kalmak zorundaydık. Umarım aldığımız evin tadilatı hemen biterdi yoksa bu sapıkla aynı evde bile kalınmazdı.

"Ah günaydın kızım" Eun teyzeye gülümseyip Jimin'in yanına oturdum.

"Günaydın Eun teyzeciğim"

"Lütfen anne de Rosé" başımı salladım.

"Peki anne" Eun teyze yani annem kocaman gülümsedi. Bence çok saçmaydı.

"Ee ne zaman balayına gidiyorsunuz ?" Bu evde kaldığım sürece bana rahat yoktu. Balayı nerden çıkmıştı ?!

"Bence gerek yok hem Jimin'in işleri var" Jimin masanın üstündeki elimi tutup annesine döndü.

"Bugün gidelim diye düşünüyorduk aslında" annem kafa sallayarak gülümsedi.

"Ah çok iyi olur hem biraz vakit geçirirsiniz" göz devirdim.

Yine kendi bildiğini yapıyordu. Bana sormuyordu bile!

Dizimle masanın altından bacağına vurdum. Hafif gülümseyerek tuttuğu elimi öptü. Bu 'yapma' demek oluyordu sanırım.

Daha sert vurduğumda dişlerini sıktı. Bir gün dişleri gerçekten kırılacaktı.

Her ne kadar balayına gitmek istemesem de gidecektim. Yapmaya mecbur olduğum şeyler vardı.

Balayına gitmeden önce annem gilin yanında uğramak istemiştim.

Anahtarımla kapıyı açtığımda şansıma tüm aile salonda oturuyordu.

"Rosé?!" Annemin garip bakışlarını eş geçip abimin diğer yanına sokuldum.

"Sen neden geldin ?" Anneme göz devirip kollarımı abimin beline sardım.

"Abimi özledim" annem kaşlarını çattı.

"Daha ilk gününüz ne bu özlem!" Babam kıkırdadı.

"Rahat bırak kızı Min Ju" abim kollarıyla daha çok kendine çektiğinde gülümsedim.

MODALITÀ ITALIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin