[0.3]: Siyah Resimler

147 20 2
                                    

Dylan sabah uyandığında yanında ki ayıya baktı. Tyler neden ona bunu almıştı ki? Ya da neden kendine almıştı? Kötü sonuçları düşünmemek için ayağa kalktı ve kıyafetlerini giyip aşağı indi. Yemekhanenin sırasında çok kişi vardı ve yemek yemek istemiyordu. Geçip bir masaya oturdu ve Ellie'yi bekledi. Ellie tabağıyla masaya oturduğunda Stiles gülümsedi ve yanağını eline yasladı.
Ellie: Neden yemek almadın
Dylan: Çok sıra vardı
Ellie: Beraber yemek ister misin?
Dylan kafasını iki yana salladı ve kendini sandalyeye iyice yasladı. Sadece sakinleştiricisini alıp burdan çıkmak istiyordu.
Ellie: En azından elmayı al
Dylan gülümseyerek Ellie'nin elinde ki elmayı aldı ve büyük bir ısırık aldı. Beraber sohbet ederek kahvaltılarını yaptıklarında sakinleştiricilerini de alıp yukarı çıktılar. Yarım saat sonra aşağıda buluşacaklardı.
Dylan yukarı çıkıp sakinleştiricisini yine bardağına koydu ve masasına oturdu. Akşam okuyacağı kitabı seçti ve yastığının altına koydu. Dişlerini fırçaladı ve tekrar aşağı indi. Büyük bir çember oluşturan sandalyelerin ikisine aynı anda oturdu ve diğerlerine baktı. Herkes donuktu. Hiçkimsenin suratında biraz olsa bile ışıltı yoktu. Eğer Lilith olmasaydı biraz bile sevgi görmeyen çocuklara baktı. Kendisi de onlardan biriydi.
Dylan bunları düşünürken ayağı sandalyeden düşürüldü ve yanına Ellie oturdu.
Dylan: Geç kaldın
Ellie: Daha Lilith gelmemiş bir şey olmaz
Dylan kafasını salladı ve kollarını birleştirdi.
Birkaç dakika sonra Lilith geldiğinde ortada ki sandalyeye oturdu ve defterini açtı.
Lilith: Evet bir hafta boyunca neler yaptınız bakalım. Dylan?
Dylan biraz etrafına baktı. Kendinden başka Dylan yoktu ama yine de başparmağıyla kendini gösterip etrafına bakındı.
Lilith: Evet bebeğim sen neler yaptın
Dylan: Her zamanki şeyler:resim
Lilith: Başka bir şey yapmadın mı
Dylan: kitap okudum, yemek yedim, Tom'la görüştüm bakın her zamanki şeylermiş
Lilith: Pekala aklına takılan bir şey var mı?
Dylan: Sadece- yani hiçbir şey. Her şey iyi
İyi değildi. Hiçbir şey iyi değildi. Dylan renkli resimler yapmayı severdi ama son iki aydır sadece kurşun kalemini kullanıyordu. Neden olduğu hakkında bir fikri yoktu ama kafasını taktığı şey buydu.
Dylan kendi sırasının geçmesinin rahatlığıyla yukarı çıkıp odasına girdi ve kapıyı kilitledi. Resimlerini kilitli çekmecesinden çıkarttı ve baktı. Hepsinin altına tarih atmıştı. Biraz göz gezdirdi. Son yaptıkları sadece siyah içeriyordu diğerleri ise tüm renkleri.
Resimlerini tekrar çekmecesine koydu ve yeni bir kağıt çıkardı. Eline kırmızıyı aldı ve resmini yapmaya başladı. İster istemez o fırçayı siyaha batırıyordu. Normalde böyle bir şey yapmazdı.
Saatlerce resim çizdi ve onun daha fazla aynı şeyi tekrarlamasını istemediğini göstermek istermişçesine Lilith içeri girdi.
Lilith: Hoechlin geldi bebeğim
Dylan kafasını sallayıp hızlıca tüm resimlerini çekmecesine koyup kilitledi. Tyler içeri girdiğinde Dylan çekmecenin önünden kalktı ve Tyler'ın elindekine baktı. Yine mi hediye almıştı? Kendisine güvenmesini mi istiyordu?
Tyler: Merhaba Dylan
Dylan kafasını salladı ve kendisi sandalyeye oturup yatağı gösterdi.
Tyler'da gülümseyerek yatağa oturdu.
Tyler: Resim yaptığını duydum bana gösterir misin?
Dylan: Hayır resimlerimi sadece güvendiğim kişilere gösteriyorum ve üzgünüm ama size güvenmiyorum
Tyler: Pekala bana güvenmediğini biliyorum ama zamanla alışırsın?
Dylan: Beni evlat mı edineceksiniz?
Tyler: Seninle tanışmaya çalışıyorum ufaklık
Dylan: Ben ufaklık değilim tam on yaşındayım
Tyler: Ow şey peki kaptan
Dylan: Elinizde ki ne?
Tyler: Ah bu senin için almak ister misin?
Dylan kafasını salladı ve sandalyesinden kalkarak Tyler'ın elinde ki pakete uzandı ama Tyler paketi biraz daha geriye çekti ve Dylan yaklaştığında onu bacaklarının arasına alıp paketi uzattı.
Dylan paketi aldığında Tyler'ın bacaklarının arasından çıkmaya çalıştı ama Tyler bacaklarını daha fazla sıktı.
Tyler: Dışarı çıkmak ister misin?
Dylan: Bu okuldan çıkamayız Bay Hoechlin bunlar bilinen şeyler. Size kuralları anlatmadılar mı?
Tyler: Sen sadece isteyip istemediğini söyle
Dylan: Tabi ki burdan çıkmak istiyorum
Tyler: Güzel. Şimdi sen paketini aç ve bende izin alayım. Aşağıda buluşalım
Dylan kafasını salladı ve paketi alıp masaya koydu. Tyler ise dışarı çıkıp müdür Irene'nin odasına girdi.
Tyler: Dylan'ı dışarı çıkartmak istiyorum
Irene: Buna izin vermiyoruz
Tyler: Bakın okulunuzda iki cinayet işlendi ve bunu gören tek kişi Dylan. Ve bana güvenmeden hiçbir şey anlatmaz onun bana güvenmesi gerekiyor
Irene: Pekala. En geç iki saate dönseniz iyi olur
Tyler: Teşekkürler
Tyler aşağı inip Dylan'ı beklemeye başladı. Dylan'da Tyler'ın aldığı renkli kalemleri güzelce yerleştirip ayısını da alıp aşağı indi. Tyler onu gördüğünde elini ağzına kapattı ve gülümsedi. Ayıdan dolayı görünmeyen Dylan ayıyı değilde ayı Dylan'ı taşıyor gibiydi.
Tyler: Bunu götürmek istediğine emin misin?
Dylan: Götürebilir miyim?
Tyler: Tabi ki gel bakalım.
Tyler ayıyı tek eline aldı ve elini Dylan'a uzattı.
Beraber çıktıklarında Tyler Dylan'la aynı hizada olmak için dizlerinin üzerine çöktü ve elini Dylan'ın yanağına koydu.
Tyler: Yolumuz uzun sırtıma çıkmak ister misin?
Dylan bunu her ne kadar istese de Tyler'a güvenemiyordu. Kafasını iki yana salladı ve Tyler ayağa kalktığında tekrar elini tuttu. Tyler onu parka götürmeyi düşünüyordu. Dylan neler sever bilmiyordu ama daha önce parka gitmemiş olabilirdi.
Uzun bir yürüyüşün ardından Dylan Tyler'ın elini bıraktı ve yere oturdu.
Dylan: Ne kadar kaldı Bay Hoechlin?
Tyler: Bir bu kadar daha var
Dylan: Ben çok yoruldum
Tyler gülümseyip Dylan'ı yerden kaldırdı ve ayının olmadığı koluna da Dylan'ı aldı.
Tyler: Böyle daha iyi hm?
Dylan kafasını salladı ve Tyler'ın boynuna gömdü. Nereye gittiklerini bilmiyordu ama Tyler'la zevkleri çelişiyora benziyordu.
———

İki Cinayet Bir Masum ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin