[0.7]: Yeni Bir Hayat

114 17 4
                                    

2 Hafta Sonra

Tyler: Hayır efendim size söyledim. Bana bununla ilgili bir şey anlatmamakta kararlı. O herhangi bir cinayet görmediğine emin gibi

Jimmy: Ufak bir çocuk o Tyler hiçbir sorgulama bu kadar uzun sürmez tamam mı. Kelly'nin çözdüğü olayları biliyorsun. Bir haftadan daha fazla sürmedi

Tyler: Özür dilerim. Söz veriyorum halledeceğim

Jimmy: Halletmene gerek yok Kelly senin yerine geçecek

Tyler: Hayır. Hayır efendim lütfen. Beni bu görevden alamazsınız

Jimmy: Aldım bile şimdi eve git ve biraz dinlen

Tyler uzatmanın bir mantığı olmadığını biliyordu. Sessizce kafasını salladı ve dışarı çıktı. Eve gidemezdi önce Dylan'a olanları anlatmalıydı.

Yurdun önünde durduğunda bankta oturan Dylan'a baktı. Kendisinden ayrılacağı için üzülür müydü? Yavaşça arabadan kalktı ve asla o tarafa gitmek istemeyen ayaklarıyla bahçeye girdi. Dylan onu gördüğünde büyük bir gülümseme takınıp onun bacağına sarıldı.

Dylan: Sizi özledim Bay Hoechlin dün gelmediniz

Tyler: B-Benim önemli işlerim vardı özür dilerim miniğim

Dylan: Siz iyi misiniz?

Tyler kafasını salladı ve Dylan'la beraber tekrar banka oturdular. Tyler olanları anlatmak için ağzını açtığında Dylan hırsla ona döndü.

Dylan: Bay Hoechlin dün bir adam ve eşi geldi. Beni evlat edinecekler fakat ben onları istemiyorum acaba sizde bana yardımcı olacak bir ilaç var mı?

Tyler biraz kaşlarını çattı. Dylan'ın böyle bir şey demesini beklemiyordu. Elini Dylan'ın yanaklarına koydu ve pamuk gibi olan yanaklarını okşadı. "Bir şey yapamam" diyerek fısıldadı "özür dilerim"

Dylan: Oh, neyse sorun değil bir ailemin olacağı gerçeği beni sevindiriyor

Tyler: Dylan ben...sana bir şey söylemeliyim

Dylan: Evet Bay Hoechlin kötü bir şey mi oldu?

Tyler: Bunu nasıl adlandıracağını bilmiyorum ama benim yerime başka birisi gelecek. Bir daha görüşebilir miyiz bilmiyorum. Eğer bir aile edinebilirsen bu biraz daha zorlaşır ama yine de onlara kötü davranma

Dylan bir şey demedi sadece biraz gülümsedi ve gülümseyen yüzüne büyük bir tezat oluşturmak istermişçesine gözleri doldu. Hızlıca ayağa kalktı ve koşarak yukarı çıktı. Kapıyı kilitleyip arkasına çöktü ve elinin tersiyle göz yaşlarını sildi. Hayatında belki de tek arkadaşı olan Bay Hoechlin gidiyordu. Onu bırakıyordu. Oysa ona söz vermişti. Kalacağım demişti.

Dylan: Burda kal olur mu?

Tyler: Kalırım

Dylan: Sonsuza kadar kalır mısın?

Tyler: Evet

Hepsi yalandı. Her şey koca bir yalandı. Tyler bir yalancıydı. Kapının tıklatma sesi onu düşüncelerimden ayırdı ve gerçeklere döndürdü.

Tyler: Dylan. Özür dilerim benim elimde değildi

Dylan: Önemli değil. Sizde gidin. Sadece bana söz vermiştiniz. Gitmeyecektiniz. Hep benimle kalacaktınız. Biz hep arkadaş olacaktık hem de hayat arkadaşı. Sırrımız kalmayacaktı.

Tyler: Lütfen böyle yapma miniğim seni ziyarete gelirim

Dylan: Bu da yalan

Tyler gözlerini kapattı ve başını yere eğdi. "En azından bana sarılmayacak mısın?" Diye sordu yine fısıltı gibi çıkan sesiyle

Dylan ise gülümseyerek ayağa kalktı ve kilidi açıp kollarını Tyler'ın bacağına sardı. Tyler Dylan'ı havaya kaldırıp yanağına birkaç öpücük bırakırken Dylan sadece Tyler'a sarılmakla meşguldü.

Dylan: Tylan bende kalabilir değil mi?

Tyler: Tabii ki o senin

Dylan: Teşekkür ederim. Hoşçakalın Bay Hoechlin

Dylan küçük elini havaya kaldırıp Tyler'a el salladı ve onun merdivenlerden kayboluşunu izledi. Ona çok alışmıştı ama yine istediği şeyler olmamıştı. İlk defa bir baba şefkati, bir arkadaş yardımlaşması, gizli kutu sırdaşlığı görmüştü fakat bu da bitmişti. Her şey gibi.

Kapıyı tekrar kapatıp daha yeni kalktığı yatağına girdi ve Tylan'ına sarıldı. Gözlerini kapattı ve Tyler'la yaşadığı anıları hatırlamaya çalıştı. Neden gitmişti?

Lilith: Dylan. Bay ve bayan Dawson geldiler hadi aşağı in.

Dylan: Onlar gelebilir mi

Lilith: Bu onlar için iyi bir seçenek değil

Dylan: Geliyorum birazdan

Ayağa kalktı ve herhangi bir laf sokmamak için sadece bir tane kalan sakinleştiricisini içip aşağı indi.

Dylan: Merhaba efendim

Bay Dawson: Merhaba Dylan

Bayan Dawson: Dedikleri kadar varmış. Resimlerin harika canım

Dylan: Teşekkür ederim

Bay Dawson: Açık konuşalım. Biz sana aile olmak istiyoruz. Sende dün bunu istediğini söyledin zaten o yüzden eve gidelim artık?

Bayan Dawson: Evet bebeğim biz senin eve neşe getirmeni çok isteriz

Dylan: Bu ayıyı da alabilir miyim?

Bayan Dawson: Tabii ki canım her şeyini alabilirsin

Dylan başka bir şey demeden yukarı çıktı ve eşyalarını toplayıp aşağı indi. Bay Dawson ona yardım etti ve eşyaları arabaya yüklediler. Dylan son kez arkasına baktığında kapıda kendisine ağlayarak bakan Ellie'yi gördü. Koşarak onun yanına gitti ve birbirine sarıldılar

Ellie: Senin adına çok mutluyum Dylan sonunda aileni buldun

Dylan: Sende bulacaksın El buna eminim hoşçakal. Buralarda ben yokken toprak eşeleme işi sende

Ellie gülümseyerek kafasını salladı ve Dylan'a son kez sarıldı. Dylan arabaya bindiğinde Bay ve Bayan Dawson önden arada arkaya bakarak onu kontrol ediyorlardı.

Bayan Dawson: Gidiyoruz

Beraber yola çıktılar. Yaklaşık bir saat sonra büyük bir eve geldiklerinde Dylan gülümsedi ve arabadan indi. Eve girdiklerinde eşyaları yukarı çıkarıldı ve odada yalnız bırakıldı. Önce eşyalarını yerleştirdi ve Tylan'ı yatağına koydu. Yeni bir hayata başlıyordu. Tyler'sız, Ellie'siz, Lilith'siz...Ama başlıyordu.
***

İki Cinayet Bir Masum ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin