Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minho yanında gezdirdiği sigarayı artık yakmıştı. Shu'ya daha önce hiç yakmadığını söylemişti. Şimdi ise acısına ortak çıksın diye ateşe sürüklenmişti. Kalbini cayır cayır yakıyordu. Elinden kayıp giden birini bu duman geriye getirebilir miydi? Öyle bir şey yoktu tabiiki. Bir peri masalında olsaydı keşke diye düşündü. Lamba cinine ya da aynaya karşı dileğini söylerdi de her şey bir anda düzeliverirdi. Çocuksu düşüncesine gülmüştü. Elindeki anahtarı deliğine yerleştirdi. Ağzında tüten sigarası yavaş yavaş eriyordu. Hiç umursamadan kapıyı itip içeriye adım attı. Ardından kapıyı kapatırken gülümsüyordu. Bu ev ona huzur veriyordu. Kalbinin en derinlerine kadar işliyor gibiydi. Sonra sigarısını ağzından uzaklaştırdı. Bu pis şeyle anıların kirletmeye hakkı yoktu. Mutafağa gidip sigarasını suyun altına tuttu. Onu oraya olduğu gibi bıraktı ve oturma odasına ilerledi. Koltukların arasından dolanıp doğruca onun odasına ilerledi. En azından çoğu şey hala buradaydı. İçindeki ruhu öldürmemişti tamamen ev. Birilerinin bedenleri eksikti sadece.
Shu giderken pek çok fotoğrafı duvarda asılı bırakmıştı. Bunların içinde o ve Minho'nun olduğu bir fotoğraf da vardı. Diğerlerine oranla daha büyüktü. Çerçeveyi olduğu yerden çekip aldı Minho. Arkasını çevirdi çerçevenin. Hâlâ burada olmalı, diye düşündü. Çerçevenin arkasını usulca söktü. İçinden çıkan bir kağıt ve kurumuş gül yaprağına baktı. Gül yaprağı... Artık yıllar geçmesinden dolayı rengini iyice kaybetmişti. Tıpkı onların kalpleri gibi... Solmuştu. Renksizdi. Avucunun içinde sıksa parçalanacaktı zaten. Shu'nun kalbine de öyle olmamış mıydı zaten? Gül yaprağının daha da bozulmasına izin vermeden kenarıya bıraktı ve sararmış kağıdı açtı.
Shu'nun çizimi vardı. Yine o sessiz tepede beraberlerken Minho'yu çizmişti. Henüz yeni yeni kendini geliştirmeye başladığı dönemlerdi. Minho elinde bir gülle çıkagelmişti onun yanına. Elindeki gülüyle beraber çizmişti Minho'yu. Gülden kalan tek yaprağı da saklayacağını söyleyip Minho'nun kamerasını ayarlayıp fotoğraf çekilmiştiler. Bunları düşündükçe kalbi yeşeriyordu.
Ancak, Shu'yu görmesi artık mümkün değildi. Gitmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selam!! Kitap yavaş yavaş sona geliyor:) bu arada bir duyurum var. Yeni bir Hyunjin kurgusu yayımladım. İlginizi çekerse bekliyorum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
