Uzak bildiğimiz şeyler, uzak bildiğimiz insanlar aslında yakınımızdadır, tam yakınımızda. Kalbimizde hissederiz yakınlıklarını ama fiziksel yakınlığın olması bir farklı oluyor. Aynı sokaklardan geçip aynı otobüse biniyoruz ve hatta aynı manava gidiyoruz,uzakta çok uzakta dediğimiz insanla.
METE’NİN ANLATIMIYLA:
Kurstan eve geldiğimizden beri Burak’tan haber alamıyorduk.
"Aklım almıyor nereye gider, hadi gitti diyelim neden haber vermiyor bize? Eşşek başı mıyız biz burada?"
"Tamam oğlum bir sakin ol, birazdan gelir. Biraz daha bekleyelim."
"Neyi bekleyeceğiz en son sen kurstayken konuşmuşsun. Bir mesaj atması bu kadar mı zor?"
"Acaba adresini buldu da yanına mı gitti?"Dedi Akif. Oturma odasında ayakta dönüp dolaşırken bir anda durdum ve elimi yeni yeni çıkmaya başlayan sakallarıma götürdüm. Akif’e baktım ve:
"Adresi bulursa pat diye gitmez abi, kaç yıldır bir iz bulmaya çalışıyor,hem onu hemen karşısında görmeye hazır değildir."
"E nerede o zaman bu adam? Bir daha ara bakalım."
"Tamam." Dedim ve bilmem kaçıncı defa daha aradım. Telefonu yine açmadı ve sinirle kapattım.
"Yok abi açmıyor. Duramayacağım ben gidip arasak mı?"
"Nereyi arayacağız oğlum. Koskoca şehir." Dedi Akif, ona haklısın gözüyle baktım ve odada bir elim belimde bir elimi de sallayarak bir aşağı bir yukarı gitmeye devam ediyordum:
"Ne bileyim abi, aklıma daha farklı bir şey gelmedi. Sen söyle ne yapalım?"
"Gel otur, bir saat daha bekleyelim, olmazsa bir şeyler yaparız."
BURAK’IN ANLATIMIYLA:
Elim kolum bağlıydı ve aklımda sadece o vardı. Adını bile bilmediğim bir parkta oturuyordum. Ne yapacağım hakkında zerre fikrim yoktu. Hissediyordum ama çok yakınlarımda olduğunu, hislerim de yanılmamıştım da zaten, bugün o kadar rahat hissetmiştim ki kendimi, yanı başımda gibi bir his vardı içimde. Onu bulduğumda bir anda çıksam karşına ne tepki verecekti? Benden gittiği günden beri ben hep karşılaşacağımız günün hayalini kurmuştum ama gerçek olamaya bu kadar yakınken neler olacağını kestiremiyordum. Onunla yeniden karşılaşmam hayallerimdekinden daha güzel olacaktı,şimdi ona o kadar çok yaklaşmışken ne yapacağım bilemiyordum?
O kadar özlemiştim ki onu. Tek istediğim onu görmek ve müptelası olduğum gözlerine hiçbir şey demeden uzun uzun bakmaktı. Kokusunu doya doya içime çekmekti. Az kalmıştı emindim çok az kalmıştı. Nerelerden kalkıp gelmiştim, sırf onun için sadece onun için ama bana bu kadar yakın olacağını beklemiyordum, bir yanım onu deli gibi görmek isterken bir yanım da hep korku vardı. Ve ben korkumu bir kenara bırakıp ne pahasına olursa olsun onu görecektim belki bugün değil ama bu çok yakında olacaktı.
Birden aklıma Mete ve Akif ile kaç saattir konuşmadığımın gelmişti. Telefonu da uçak moduna aldığım için aramışlarsa da duymamıştım. Telefonumu çıkarıp baktım ve elli beş tane cevapsız arama yüz tane mesaj olduğunu görmemle içimi bir korku kapladı. Aramaların ve mesajların çoğu Mete ve Akif’tendi. Annem de aramıştı kaç defa. Ne olursa olsun annemin telefonlarını açardım, belki Allah korusun dedeme bir şey olmuştur,bana hemen haber versin diye ama bugün açmamıştım. Ondan bir iz bulmak bile beni annemin telefonlarını açamayacak hale getirmişti. Onu bulduğumda neler olacağını düşünemiyordum ama yine de onu bulmaya kesin kararlıydım.Annem bana ulaşamayınca kesin Mete ve Akif'i aramıştır, inşallah anneme benden haberleri olmadığını söylememişlerdir yoksa annem meraktan çıldırmıştır. Telefonu alıp daha fazla merak etmemeleri için
Akif’i aramıştım. İlk çalışta açmıştı.
"Alo Akif?"
"Burak,çok şükür abi. Neredesin, iyi misin? Niye dönmüyorsun kaç kere aradık? Meraktan deliye döndük burada."
Akif bana saydırırken arkadan "Neredeymiş, iyi miymiş?" Diyen Mete’nin sesini de duyuyordum.
"Merak etmeyin iyiyim. Eve geliyorum konuşuruz o zaman." Dedim .
"Tamam, annen aradı kaç defa sana ulaşamadığı için gelirken ara onu da merakta kalmasın."
"Tamam, siz bir şey demediniz değil mi ona? Meraklanmıştır iyice."
"Uyuyor dedik çok korkmasın diye ama bir saate kadar gelmeseydin polise haber verecektik."
"Geliyorum." Dedim ve telefonu kapattım. Oturduğum yerden kalktım ve hareketsizlikten uyuşmuş olan bedenimi hareket ettirdim.
Eve dönerken annemi aradım, telefonunu açmadım diye baya laf etti ama yine de gönlünü almayı başardım. Dedemin durumunu sorup iyi olduğunu öğrendim ama içim rahat etmediği için yolda dedemi de aradım. Sesimden bir şeylerin yolunda olmadığını anlasa da üzülmesin diye pek bir şey çaktırmadım ve geçiştirdim.
Eve geldiğimde kapıyı çalmama fırsat olmadan Mete ve Akif kapının önünde dikilmiş beni bekliyorlardı.
"İyi misin abi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜFTEN BİR TIK FAZLASI
Adventure"Tanışmamız tesadüf eseri miydi?" "Hayır, bizim tanışmamız Tesadüfen Bir Tık Fazlasıydı." "Tesadüften Bir Tık Fazlası neymiş?" " Biraz kader çokça aşk." Yıllardır her şeyi kafasında halletmiş bir kız ile her şeyi yerle bir edip yeniden inşa etmek iç...