Albino 《ChangLix》

Anthemis Chia

...

Sessizce uzanırlarken felix kafasını changbinin göğsünün üzerine koymuştu. Bununla beraber changbinde kolunu ince bele sararak yavaşça okşadı.

Masum duyguların sessizliği vardı üzerlerinde. Huzura kavuşuyorlardı. Cidden güzel bir gün geçirmişlerdi.

'Changbin üniversiteye ilk geldiğimde ilgimi çekmiştin aslında... Daha sonra yağmurlu gün ardından seni sürekli görmem sanki sen benim kaderimdin. Kadere inanmazdım da zaten sen karşıma çıkmasaydın. Seni bulmuşken bırakmak istemedim... Hani belin incinmişti ya o gün beraber uyumuştuk. Ondan sonra hep seninle uyumak istedim. Ve şimdi benimle uyu lütfen ama gitmek istersen gidebilirsin.'

Sonlara doğru sesi kısılmıştı felixin. Dedikleri changbindr ufak çaplı bir şok yaşatmıştı. Demek miniği çoktan kendine karşı bir şeyler hissediyormuş. Çığlık atmamak için zor duruyordu cidden.

"Felix ben seninle uyumak gini bir fırsatı yakalamışım teper miyim? Hem o gün aynı yatakta uyumak için tanrıya az yalvarmadım güzelim."

Etiği iltifat kıkırdayan beyazlı çocuk chanhbinin göğsüne daha fazla gömülmüştü. Tamamen mayıştığında ikisininde nefes sesleri birbirine karışıyordu.

___

Işığın yavaş yavaş girdiği pencereden dışarı bakıyordu küçük olan. Her zamanki gibi erkenden uyanmıştı. Güne pencere önünde güneşi izleyerek başlamayı severdi. Ama bu sabah yanında ayın silüeti gibi olan changbin varken pencereyi kapatıp perdeyi sıkıca kapadı. Yatağına tekrar otururken changbinin alnına dökülen saçlarını sevdi.

'Changbin'

Kendini şanslı hissediyordu felix. Changbinin bakışlarının güzelliğinde boğuluyordu bazen. Kendine sürekli hatırlatma ihtiyacı hissediyordu. Changbin beni seviyor.

Changbinin kirpiklerini saymaya başladı. 1...2...3... yavaş yavaş kıpırdanan kirpkleri. Sayıyı unuttu tekrar başladı. 1,2,3,4 bir öpücük sağ gözüne 5,6,7,8 bir öpücük sol gözüne 9,10,11,12 sağ yanağına bir öpücük 13,14,15,16 sol yanağına bir öpücük 16,17,18,19 çenesine bir öpücük 20,21,22,23 alnına bir öpücük.

'Changbin uyan~'

24,25,26,27 dudağına kondurduğu minik öpücük. 28,29,30 ve karşılık alan dolgun dudakları. Belinden sarılan kollarla changbinin iki yana koyduğu ellerine rağmen vücutları bir bütün olmuştu.

Yavaşca öpüşürlerken changbinin eli belinden içeriye kaymıştı. Belinden huylandığı için kıkırdayıp çekildi.

'Changbin'

Felixin kıkırtısını duyan changbin daha fazla gıdıklamaya başladı. İkisinin gülüşleri birbirlerine karıştı bir süre.

Sonunda duraksayabildiklerinde felix changbinin üzerinden kalkarak ayaklandı.

"Yongbogiee~ Üşüdüm şuan..."

Komik tavrına gülmeden edemedi.

'Bak orda battaniye var.'

Kendisine dönen alaylı bakışlı kara kaşlarını çatmış evreni taşıdığı gözlrrle içi titredi.

"Felix kişisi daha güzel ısıtıyor... Ama battaniyeyle daha mutlu olabilirim hıh."

Felix onun mızmızlanmasına kıkırdarken onıu dinlemeyip dil çıkarmıştı. Odasından çıkarken arkasından seslenen Changbini duymazdan geldi.

Lavaboda işini hallettikten sonra changbine yataktan kalkıp elini yüzünü yıkamasını hatta isterse duş alabileceğini söylemişti. Tabi ki yine karşılığında sadece homurdanma kazanmıştı.