Race

424 54 27
                                    

Üniversitenin her yanına asılı koca afişler bile yarışmanın yaklaştığının habercisiydi. Dans odasıda bu durumdan nasiplenmişti. Hoca çalışmalara özel olarak bir aylığına dans odasına sadece yarışma öğrencilerinin girmesine izin veriyordu.

Changbin ve felixte bu imkanda yararlanmıştı. Kareografinin son detaylarınıda 2 gün önce hocayla beraber belirlemişlerdi. Şimdiyse provalara başlamışlardı. Bugün sahne provalarından önce burada buluşma kararı almışlardı.

İlişkileri son bir aydır düzenli gidiyordu. Ara sıra felix changbinle, changbinde felixin evinde kaldığı oluyordu. Onun dışında tüm vakitlerini okulda dans ederek ya da dışarıda bir iki saat yürüyerek zamanlarını geçiriyorlardı.

Felix'in kapıdan girdiğini görmesiyle kenardaki koltuklardan kalkıp yanına ilerledi.

"Pişt yakışıklı yalnız mısın bugün?"

Felixin yeni boyadığı saçlarını eliyle karıştırmış onu sinir etmişti.

'Dokunmazsanız sevinirim. Sevgilimin kaslarından kurtulamayabilirsiniz.'

İkiside buna gülerken felix kısaca changbine sarılmıştı.

'Bugün ne yapıyoruz burada devam mı?'

Felixin sorusuyla changbin ufaktan gerilmişti. Felix ışık sevmezdi ve sahnede bolca ışık vardı. Felix insanların karşısına olmaktan heyecan duyacağını hatta rezil olacaklarını bile düşünmüştü. Neyseki sondaki düşünceleri biraz yok olmuştu.

"Sahnede provamız var bugün."

Az önce gülen çocuk ufaktan somurtmaya ve sessizleşmeye başlamıştı.

"Bebeğim bunları daha öncede konuştuk ama..."

Dolu gözler gözlerine çıkınca duraksadı.

'Changbin korkumu geçtim ama her hangi küçük bir ışık bile beni sahnede kötü etkileyebilir. Görmezsem düşerim changbin.'

Küçüğün minik ellerini kavrarken güven verici şekilde gülümsedi.

"Ben varım. Unuttun mu ben senin gecenim. Bana karanlığına odaklan hmm?"

Küçüğü changbine sarılırken kafasıyla onayladı. En azından deneyeceklerdi. Kısa bir sarılma seansının ardından changbinde eşyalarını alınca. Sahnenin bulunduğu alana ilerlediler.

Kenardaki sahnede yarışmaya katılacak olanlar tek tek performans sergiliyordu. Felixin derince solumasıyla hafiften elini sıkan elden de gerildiğini anlamıştı.

"Felix küçükken sahne almam gerekiyordu ve biz yine böyle işte prova falan yapıyorduk."

Dikkati dağılan küçüğü dinlemeye koyulmuştu böylelikle sözlerine devam etti.

"Sonra bizi stadyuma götürdüler ne manaysa neyse işte güneş sıcak falan sürekli su içmişim. Ama bayada küçüğüm hani tuvalette yok her yerde hocalar var işeyememde... Elimdeki su şişesini üzerime boşalttım. Sonrası tahminine kalsın..."

Utançtan yüzü kızarsada yanındakinin kahkaha atmasına sevinmişti. En azından gerginliği biraz azalmıştı.

Sıranın onlara yaklaştığını sahneye çıkan minho ve jisungdan anladı. İkisinin uyumlu dansını izlemeye koyuldu.

Bir çerçevenin iki yanında duruyorlardı. Sanki bir ayna varmışta yansıtıyor gibiydi. Sanatı soyutlukla birleştirmiş gibilerdi. Performans hoşuna gitmişti. Kendi gibi diğerininde hoşuna gittiğini omzuna yatan kafadan anlamıştı.

Sahneyi tamamıyla doldurmuşlar ve izleyenlerden alkış kopmuştu. Yarışma için en büyük rakipleri tabi ki ikisiydi. Ama ne felix ne de changbin zaten katılnak istemiyordu ama hocaları diretmişti.

Albino 《ChangLix》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin