"Felix yönelimin ne?"
...
Felixin öksürmeye başlamasıyla sorduğu sorunun absürtlüğüne kızdı. Elindeki suyu yavaşca karşısında ki çocuğa uzattı. Minik parmakları bardağı aldıktan sonra yavaş yavaş içmişti. Hafiften kızarmış bedenin yüzüne bakarken demin kendine kızdığı konuda bu seferde iyi ki sormuşum demişti çünkü önündeki görüntü mükemmel ötesiydi.
'Hiç düşünmedim hyung.'
Felix'in cevabıyla küçükçe gülümsemişti. Ardından masaya konan kitaplar ve çekilen sandaleyeyle şaşırmış bakışlarını kaldırdığında tanımadığı gamzeli bir çocuğun oturduğunu gördü.-Benim bu gamzelilerden çektiğim ne???- içinden sinirli sinirli söylenirken kaşlarını çatmış öylece bakıyordu.
'Hyung, bu Sejun sunbae. Sejun Sunbae bu da Changbin hyung.'
Kısaca tanıştırmasıyla elini uzatmıştı. Karşılığında sıcak bir gülümseme ile elini sıkan çocuğa gülümsemeden edemedi. İşte insanlara olan siniri bu kadardı. Ellerinin üstüne konan bir ikinci elle kendine geldi. Ellerini ayıran Felixe baktığında kaşlarını çatmış kendine baktığını görünce şaşırmadan edemedi.
'Sunbae otursana, iki saattir ayakta el sıkışıyorsunuz.'
Changbin otururken kafasını iki yana sallayan çocuğa ardından hala kendine öfkeli bakan küçüğüne baktı. Kafasını ne oldu anlamında sallarken yabancı çocuk söze girdi.
'Felix çok vaktim yok. Ama karşındaki yakışıklı için biraz oturabilirim.'
Changbin kendine edilen iltifatla şaşırırken içten bir şekilde gülümsedi. Felixin tepkileri tatlıydı.
"Imm teşekkür ederim. Ahh ne demeliyim size?"
'Sejun desen yet- Ahh hyung diyebilirsin Changbin-ah.'
'Aaa şurdan Seungwoo Sunbae mi geçiyor. Ayy tişörtünün altından da bütün kasları belli oluyor napsak ki... Şimdi herkes bakar.'
'Olur mu öyle şey canım.' Eşyalarını toplayıp koştura koştura giden Sejunun arkasından bakakalmıştı. Az önce yaşananlar tam bir karmaşaydı.
"Felix olmayan beynimde yandı."
Kendine bakan çillinin gözlerindeki öfke hala gitmemişti.
'Çok takılma hyung. Neyse benim dersim var gitmem lazım.'
Changbin üzülsede sonuçta dersleri vardı ve her zaman birlikte olamazlardı. Kafasını sallayarak onay verdikten sonra ayaklandı.
"Hadi gel seni bırakayım."
Felix'i sınıfına bırakmış, okuldan çıkıp bahçedeki çardağa gitmişti. Felixin birden takındığı garip tavrı sevmemişti. -Sanırım Sejunu seviyor.-Ee öylese niye başkasının yanına yolladı.- Seungwoonun kaslarından sanane felix ayş çıldıracağım.-
'Noldu hyung Karadeniz'de gemilerin mi battı.'
Omzuna atılan kolun ardından yanına çöken jisung ve ardından karşısına çöken seungminde gözlerini gezdirdi.
"Gemi falan bilmiyorumda az sonra sana batıcam gerizekalı."
'Uuu seungmin kaç kaç bu sinirli...'
Geveze arkadaşını dinlemek yerine odağını seungmine verdi.
"Bu mal yine yolda ne içti?"
Omuz silken puppy suratlıya gülümsedi changbin.
"Seungmin-ah nasıl bilemezsin akıp giden beynini içti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Albino 《ChangLix》
FanfictionTamamlandı ✔✔ Albino... Hiphop dansını baleyle harmanlayan Felix ve Changbin'in aşk dolu hikayesi ♡ #1 changlix > 22.10.21 #5 Changlix > 30.07.21