Voice

817 100 108
                                    

"Imm rahatsız olmazsan bende seninle gelebilir miyim?"

______

Changbin Felixten gelen teklifle gülümsemiş ardından başını sallamıştı. Birlikte studioya gitmek için kafetaryadan çıktılar.  Sessizlik içinde geçen beş dakikanın ardından miniği kendine dönerek konuştu. 

'Hyung bir sorun mu var sessiz gözüküyorsun bugün.'

Kendindeki durgunluğun farkına varmasına mı sevinse yoksa bu duruma üzüldüğünü hissettiğine mi üzülse bilemedi.

"Ahh sadece düşünüyordum."

Yakın değillerdi ama uzakta değillerdi. Changbin ne kadar durgun da olsa Lixin varlığı yetiyordu kalbine ve bedenine.  Şarkı sözlerini oturtamamıştı ve bu hafta içinde teslim etmesi gerekiyordu ama ilham falan yoktu. Sohbetin kalanı sessiz geçerken studionun kapısını araladı changbin.

"Buyrunuz efendim." 

Felixin şaşkınlıkla aydınlanan yüzüne bakmış ardındansa ufak çaplı bir kahkaha bırakmıştı. işte felix yanındayken en fazla 5 dk mutsuz kalabiliyordu. 

'Hyung...' 

Omzuna vuran küçük parmaklar ve duyduğu kıkırtı sesiyle changbinin içi kıpır kıpır oldu. Monitörün başına oturdu Changbin. Felixte yanına bir sandalye çekmiş ve oturmuştu. Her zman merak ederdi şarkıların, melodilerin, sözlerin nasıl oluştuğunu. İlgiyle ekrana bakarken anlamadığı birsürü şey görmüştü, changbin ekrana saf saf bakan meleğin gözünün önünde elini salladı.

"Dünyadan felixe"

Şaşkın balık bakışlar birden kendine dönünce felixin yeni keşfettiği yanlarını gülerek izliyordu.

'Ohh ilk defa studioya geldim hyung. Sanırım onun heyecanıyla dalmışım.'

Açıklama yapan tatlı çocuğun saçlarını karıştırdı.

"Lix bundan sonra hep yakın olacağız zaten. Çekinmene gerek yok."

Elinin altında hissetiği yumuşak tutamlar, kendine bakan güzel mavi gözler. Sayısını sayamadığı ama ömrünü vereceği çiller ve en önemlisi dolgun dudakları hafif aralık kendisine bakarken kurabildiği en mantıklı cümle olmuştu.

Bir süre elini gezdirdikten sonra çekmiş. Boğazını temizleyerek ekrana dönmüştü. Yapacağı şarkının melodisini Chandan almıştı. Sunbaesi ona okulda en çok yardımı dokunan insanlardan biriydi. Fazla görüşemeselerde çok yardımı dokunuyordu.

Alt dudağını çiğnerken ilgiyle ekrana bakıyordu. Kollarını da masaya dayamıştı. Yanındaki felixi unutmuştu bir süreliğine. Unutulan felixse yanındaki kasları üzerindekileri zorlayan dudağını ıstırmış çocuğa öylece dalmıştı.

Changbin bir anda durup ona döndüğünde felixin ne yapacağını bilemeyen telaşlı halini görmüştü. Sevimli.

"Lix bana yardım edebilirsin istersen. Ritimde hissetiğin sözleri söyle bana."

Kendisine bu sefer daha heyecanlı dönen çocuğu görünce yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı.

'Gerçekten mi?'

Çocukca sevincinin yanında öyle masum sormuştu ki changbin cidden cennetten düşüp düşmediğini düşünürken aklına doluşan sözlerle kafasını onay verir biçimde sallayarak önüne döndü. Çektiği kağıda aklındaki sözleri yazarken yanındaki bedende onu izliyordu. Birden elinin üstüne temas eden ama kağıda bastıran parmaklas nefesi kesildi.

Kafasını çevirdiğinde beyaz çocukla dip dipe geldiler. Gözlerine bakan felixin ağzından dökülen sözleri gerçekten kendine söylüyor gibi hissetti.

Albino 《ChangLix》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin