Patronun Esiri (+18)

12.Bölüm✿Abi✿

✾Keyifli okumalar.....

Hızlıca Avm'nin çıkışına gidiyordum. Peşimden Ayaz geliyordu. Ayaz'ın peşinden de Büşra. "Lavin, karjdeşim beklermisin lütfen." olduğum yerde durum arkama döndüm. "Senin bir kardeşin yok Ayaz Kılıç onu o beynine sok." "Noluyor burda Ayaz. Lavin kardeşim." ellerimi yumruk yaptım.
"Çınar Kılıç ve Ayaz Kılıç sizin bir kardeşiniz yok o küçük beyninize bunu kazıyın." arkamı dönmüş giderken en son duyduğum şey "Nerede yaşıyorsan seni bulacağım Lavin." oldu. Peşimden Büşra geliyordu.

"Şey Lavin elin acımıyor mu? Baya bir elini sıkıyorsunda." elimi sıktığımı bile unutmuştum sinirden. Elimi açtığımda derime tırnaklarım geçtiği için elimin içi kanıyordu. Diğer elinize baktığımda oda aynı durumdaydı. "Elin kanıyor Lavin." "Bir şey yok." suratıma hem tedirgin hemde korkar bir şekilde bakıyordu. "Sen bir şey yok diyorsan yoktur."
"Saat kaç Büşra." "17:30" "tamam"

✾

Eve gelmiştik. Akşam yemeğini sadece büşrayla ikimiz yemiştik. Mert geç gelecekmiş.
Büşrayla oturmuş şu an film izliyorduk. Saat daha 22:30 olması rağmen uykum gelmişti. "Büşra benim çok uykum geldi ben yatıyorum. İyi geceler." "İyi geceler."

Odama çıktım. Dolaptan iç çamaşırı ve gecelik alıp banyoya girdim.
Banyodaki çekmecelere bakmaya başladım havlu arıyordum. En sonunda bulmuştum. Küvetin suyunu ayarlayıp dolmasını bekledim...........

Banyonun kapısın açmamla bir bedene çarpmam bir oldu. Mert'e çarpmıştım. Ne yapıyordu burda? Ayrıca tuhaf kokuyordu. İçkimi içmişti. "Sıhhatler olsun." "Senin burda ne işin var?" "Ev benim evim değilmi giremezmiyim istediğim odaya." "Giremezsin canım, eğer orda birisi varsa, ilk önce kapıya vuracaksın o sana gir vb. şeyler demezse giremezsin. Senin evin olabilir ama artık onun özel alanı orası." "Tamam tamam." diyip yatağa doğru ilerledi. Yüz üstü yatağa yattı.

Yanına gittim "Heyy Mert kalk git kendi yerine." suratına baktığımda uyumuş olduğunu anladım. Ben ne yapacağımı biliyordum ona. Yatağın diğer ucuna gidip çarşafı Mert'in üzerine attım. Tekrardan eski yerime gidip çarşafın iki ucunuda tutup Mert'i çektim. "Noluyor lan." Onla beraber bende düşmüştüm. Hemen ayağa kaltım.Mert'te çarşafı üzerinden atmaya çalışıyordu. Ayağa kalkmıştı en sonunda. "İnsan böylemi uyandırılır." Tam cevap verecektimki Mert adım atmasıyla geriye doğru düşmüştü. Gülmeye, hatta kahkaha atmaya başlamıştım.

Mert'e baktığımda kafasını komidine çarptığını gördüm. Gözleri de kapalıydı. Hemen yanına gidip dürtmeye başladım "Mert"
Odadan çıkıp aşağı indim Büşra koltukta oturuyordu. "Büşra abin düştü, komidini çarptı kafasını benim odamda yanına git bende buz alıp geliyorum. "Tamam" diyip hızlıcana merdivenleri çıktı. Bende buz alıp hemen geri odaya gittim. Buzu masanın üzerine bırakıp Mert'i zorla yatağın üzerine yatırmıştık. Buzu alıp çarptığı yere bastırdım.

1 saat sonra

"Lavin doktormu çağırsak. Hayla uyanmadı." "Çağıra..." daha cümlemi tamamlamadan Mert'in sesini duydum. "S..su" hemen masanın yanına gidip su doldurdum. "Büşra kafasını kaldırsana." Büşra dediğimi yapıp Mert'in kafasını kaldırmıştı. Bende suyu içirmiştim. Suyu içer içmez geri uyumuştu. "Ben artık odama gidiyorum uykum geldi. Yoruldum zaten bu gün, senin peşinde koşmaktan." saate baktığımda 00:15 geçiyordu. Mert burada mı yatacaktı. Mert burada yatarsa bende bu odada yatmam. "Tamam Büşra iyi geceler." "Sanada Lavincim." diyip odadan çıkmıştı.

En son Mert'e bakıp bende odadan çıktım. Odamın solunda da bir oda vardı belki orda yatabilirdim. Kapıyı açmaya çalıştığımda kitli olduğunu anladım. Tüm odalara baktığımda bazıları kitli bazılarındada yatacak yer yoktu. Ben ne yapacaktım şimdi.
Mert'in odasında yatardım bende. Mert'in odasına girip yatağa yattım.

Mayıs 10

Suratıma ne damlıyordu benim ya. Gözümü yavaş yavaş açtığımda tepemde dikilen bir adet Mert bir adet Büşra vardı. Mert'in elinde de sürahi vardı. "Öldün sandım kızım. Nerdeyse yarım saattir seni uyandırmaya çalışıyoruz." "Saat kaçki" "Saat 13:15" bunu söyleyen Mert'ti. "Ney şaka yapıyorsunuz." diyerek yatakta oturur pozisyonuna geldim. Mert'in sol kolunu kendime çekip saate baktım. Gerçektende 13:15 geçiyordu.

"Sen bu odada niye yatıyorsun Lavin." "Niye acaba Mert. Sen benim yatağımda uyuduğun için olabilirmi ve neredeyse tüm odaların kapısı kitli olduğu için olabilirmi. Anlamadımki ben niye kitliyorsun kapıyı." "Uyandıramadın mı." "Uyandırdım uyandırmasınıda düşüp kafanı komidine çarptın." "Düz zemindemi düşüp çarptım kafamı." "Şey yok düz zeminde düşmedin. Ben bir şey yapmış olabilirim. Gidip benim yatağıma yüzüstü yattın. Uyandırma çalıştım ama uyanmadın. Bende çarşafların uçlarını birleştirip seni çektim senle beraber bende yere düştüm. Sen çarşafdan kurtulmaya çalıştın kurtulup ayağa kalktığında bir adım atmanla ayağına geri çarşaf dolandı sende düşüp kafanı çarptın." "Abimin resmen ölmesi için plan yapmışsın." daha ölmesi için yaptığı plana başlamadımki Büşracım. Sen ozaman gör neler oluyor. "Ne alaka ya." "Lavin Hanım bu beni düşürme mevzusunu konuşacağız. Şimdi acil bir toplantım var dua et sen."
Yataktan kalmak için elimi yatağa koyduğumda acı bir inilti çıktı dudaklarımdan. Mert yanıma yanaşıp elimi ters çevirdi. "Noldu eline Lavin. Kim yaptı bunu." ...........