ꪋ 38

336 44 107
                                    

Jisoo

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Jisoo

𑁍

Sarayın büyük salonlarından birisinde oturuyorduk. Galiba doğu salonuydu. Kocaman kanepeler, insanın yüzüne bakarak sanki insanın onun yanında ne kadar aciz ve küçük olduğunu gösteriyordu. Salon her şeyiyle büyüleyici ve ürkütücüydü. Halı olarak tanımadığım ve mümkünse tanımak da istemediğim vahşi bir hayvanın derisini kullanmışlardı. Halıdan gözlerimi çekip yüzümü buruşturdum. İğrenç bir şeydi, bakmak bile istemiyordum.

"Halıyı beğendiniz mi, leydi Jisun?" Gözlerimi, ismimi yanlış demesine rağmen utanmayan leydiye diktim. Kim olduğunu bilmiyordum, ama çok güzeldi. "Kralımız kendisi bu hayvanı avlamış." Gözlerini halıya dikti. "Kralımız avlanmayı çok sever. Ruhunun bu şekilde rahatladığını söyler." Düşününce... Taehyung hakkında hiçbir şey bilmiyordum.

Kafamı aşağı yukarı sallayıp zoraki bir gülümseme sundum. "Benim ismim Jisun değil, Jisoo. Kusura bakmayın, kim olduğunuzu bilmiyorum. Kendinizi taktim etmediniz." Doğru, bu leydi, biz salona girdikten birkaç dakika sonra gelmişti. Aslında onu bahçede Chaeyoung'un yanında görmüştüm, ama sonra gözden kaybolmuştu.

Gülümsedi. Elini yumruk halinde yapıp dudaklarına yaklaştırdı. "Ah, beni burada herkes tanır." Sanki takdim edilmeyi bekliyordu. İsmimi yanlış dediği için özür bile dilememişti. Gözlerini benden kaçırdı. "O yüzden unutmuşum. Kusura bakmayın." Odada ben, Lalisa, Chaeyoung ve bu kadın vardı. Hoseok az önce önemli bir mesele yüzünden salonu terketmişti. Hep Lalisa'nın yanında olan arşidüşes, bu defa ortalıkta yoktu. Lalisa ise bıkmış halde, kanepeye yayılmış bizi izliyordu. "Ben..." Kadın ayağa kalkıp reverans yaptı. "...Karanlık Krallığının kralının nişanlısı Su Krallığının prensesi Tzuyu." Gözlerimi kocaman açtım. Ne?

"Ne?!" Lalisa da doğrulmuştu. Tzuyu yeniden kanepeye oturdu. "Bu, henüz resmi değil, prenses Tzuyu." Lalisa kaşlarını çatmış, prensesi izliyordu.

"Öyle olsa bile resmi olması için buradayım." Tzuyu kaşlarını kaldırarak Lalisa'ya baktı. Fazlasıyla sakindi. "İsterseniz bu mevzuları yabancılarla konuşmayalım."

Nasıl yani? Benim birtanemin, nişanlısı mı vardı? Yüzüm düştü. Gözlerimi halıya diktim, ama halıyı değil de düşüncelerimi görüyordum sanki. İşte o kadar düşünceliydim; nefret ettiğim halıyı göremeyeceğim kadar.

"Leydi Jisoo?" Gözlerimi konuşmakta olan Chaeyoung'a diktim. "Sanırım siz prens Hoseok'un eski nişanlısıydınız?"

"Eski nişanlısı mı?" Prenses Tzuyu ayıplarcasına eliyle ağzını kapattı. "Buraya gelmenize kim izin verdi?" Gözlerini kocaman açmıştı. Neden bu kadının her haraketi bana yapmacık geliyordu? Nedeni gerçekten öyle olması mıydı, yoksa kıskançlık mıydı?

vsoo | Captivated by You (Sende tutuklu kaldım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin