ꪋ 18

505 53 119
                                    

Jisoo

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Jisoo

𑁍

Yemek bittikten sonra kendimizi doğrudan çadırlarımıza atmıştık. Uzanıp karışan aklımı daha da karıştırmakla meşgul oluyordum. Yorucu ve bazı şeyleri anlamaya çalıştığım bir gündü. Sol yanıma uzanıp ellerimi yanağımın altına koydum. Bir de şu bebek konusu çıkmıştı. Nereden geldiği belli olmayan velet, şu an Seokjin ile uyuyordu. Seokjin'in anlattıklarından anladığım şuydu: Ben Karanlık Krallığının kralı ile evlenecektim, sonra bebeğimiz, yani Seokjin doğacaktı. Ardından ben kendimi laneti -doğan ilk prens reşit olduğu gün ölür- bozmak için kendimi feda edecektim. Bir diğer yandan falcının söyledikleri de aklıma takılmıştı. Falımda ölüm görmesi belli etmemeye çalışsam da beni korkutmuştu. Öte yandan rüyamda Hıyar ile evlendiğimi görmem... Sırtüstü uzanıp elimle alınımı okşadım. Her şey o kadar karışıktı ki nereye elimi uzatacağımı bilmiyordum. Şimdilik bildiğim tek yön lord Namjoon'u kurtarmaktı.

Düşünceler yüzünden ne zaman uyuduğumu bilmediğim gece son bulmuştu. Gözlerimi yavaşça açıp yüzümü büzüştürdüm. Üzerimde oturan veleti gördüğümde sıçramıştım. Dün Seokjin'in sersem bir şekilde -anne terbiyesi almayınca baba terbiyesiyle anca bu kadar oluyor- yanımıza aldığı çocuk üzerimde oturmuş gülümseyerek bana bakıyordu. "Sen ne halt yiyorsun burada?" Dirseklerimi yatağa bastırıp keskin gözlerle çocuğa baktım.

"Seni özledim." Kocaman gülerek söylediği cümle ardından yüzüm düştü. Elimi koluna koyduğumda onu okşayacağımı sanıp parlayan gözlerle elime baktı, ama ben onu sağa doğru ittim ve yere düşen çocuğun çığlıklarıyla yeni bir gün başladı. "Uh... ah... çok acıyor! Anneciğiim!" Üzerime ceketi geçirdiğimde veletin ağlaması kalbimi yumuşatmıştı. Göz devirip yerde kıvranan çocuğa baktım. Yanına gelip, eğildiğimde, şaşkın gözlerini bana dikti. "Hepsi senin yüzünden oldu, vicdansız!"

Gözlerimle onu inceledim. "Gördüğüm o ki..." Gözlerim tırmanıp gözleriyle buluştu. "...annen sana büyüğünün karşısında nasıl konuşulacağını..." Kafamı sağa sola salladım. "...katiyen öğretmemiş."

"Ne... Ne yapacaksın bana?" Dolmuş gözlerini bana dikti, ağlayacak mıydı?

"Eğer bu kadar tatlı olmasaydın benden çekeceğin vardı." Kurnaz gözlerimi üzerinde dolaştırdım. Birisi bana bunun bir çocuk olduğunu hatırlatmalıydı. Neden bir çocukla normal birisiymiş gibi konuşuyordum? Sonuçta o normal değildi, çocuktu. Zamane çocukları çok zeki. Ben beş yaşındayken barbie bebeklerimle öpüşüyordum.

 Ben beş yaşındayken barbie bebeklerimle öpüşüyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
vsoo | Captivated by You (Sende tutuklu kaldım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin