ꪋ 15

461 54 125
                                    

Jisoo

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Jisoo

𑁍

Gözlerimi yavaşça açtım. Bilincim kendine geldikçe başım ağrımaya başlıyordu. Gözlerimi açtığımda çadır benzeri yerde olduğumu yeni anlıyordum. Kaşlarım yavaşça çatıldı. Gücüm olmadığından kafam sağa düştü ve onu gördüm. Gözlerim kocaman açıldı. Yanımda bir yakışıklı oturuyordu. Bu adam az önce bana anne diyen adam değil mi? Yüzüme sersem bir gülümseme konuk oldu. Sersem diyorum, çünkü deliye benzediğime emindim. "Galiba iyi değil?" dedi bana anne diyen, cüssesi neredeyse iki kat benden büyük olan adam. Yaşlı cennet benimle dalga geçiyor olmalı! Bana neden öyle bakıyorsun? Gereksiz derecede yakışıklı. Onun her türlü korku hikayesinin kahramanı olduğunu söylemek yanlış olmazdı.

"Bu onun her zamanki hali." Jennie'nin sesini duyduğumda kaşlarımı kaldırdım.

"O çok korkunç görünüyor." Yakışıklı konuşup o güzel sesiyle odayı süslemeye devam etti. İrademden uzak yüzümdeki gülümseme onu izledikçe büyüyordu.

"Biliyorum." Jennie iç çekmişti. "Jisoo?" Bir git, ya, yakışıklıyı izliyorum! "Jisoo, buraya bak." Neden senin yüzüne bakayım? Bir gider misin? Allah aşkına otur oturduğun yerde! Sal insanları! "Jisoo, nasılsın?" Offf! Kafamı zar zor çevirip korkunç böcek görmüş gibi Jennie'ye baktım. "İyi görünüyorsun, iyisin iyi, leydim." Eliyle, ona baktığım için buruşmuş olan yüzümü okşadı. "Sen bayıldıktan sonra..." Kaşlarını kaldırmıştı. "...Karanlık Krallığının şövalyeleri bize saldırdı." Benim de kaşlarım kalkmıştı. Karanlık Krallığının şövalyeleri neden bize saldırmıştı? Yoksa kral beni mi arıyordu?! "Ama..." Jennie'nin yüzünde kurnaz bir gülümseme belirdi. "...lord Seokjin bizi kurtardı." Gözlerini yukarı kaldırıp yanımdaki adama dikmişti.

Lord? Seokjin? Kafamı aniden çevirip yanımdaki yakışıklıya baktım. "Lord Seokjin?"

Baş eğmişti. "Emrinizdeyim, leydim."

Zorlukla doğruldun. "Neden... neden kendi krallığınızın herifleriyle savaştınız ki?" Kaşlarım çatılmıştı. Dirseklerimi yatağa bastırıp azacık doğruldum.

"Ben..."

"Bana anne, dediğinizi duydum." Yüzüm düştü. "Bu bir serap değildi."

"Jisoo!" Jennie sıçramıştı. "Saçmalama! Galiba bayıldığın için-"

"Doğru, söyledim." Lord Seokjin omuzlarını gevşetmişti. Gözlerini yana dikmiş yere bakıyordu. "Özür dilerim ben..."

"Sadece ne olduğunu anlatın. Ben anlamıyorum ve huysuzlanıyorum." Kaşlarım çatılmıştı.

Lord Seokjin gözlerini kapattı. Derin nefes aldıktan sonra gözlerini açıp bana bakmıştı. "Size anlatacağım, ama lütfen, sakin olun." Tek kaşımı kaldırdım. Önümde benden büyük bir adam vardı ve bana anne, diyordu, ne kadar sakin olabilirdim ki?! "Ben gelecekten geldim."

vsoo | Captivated by You (Sende tutuklu kaldım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin