vsoo | Captivated by You (Sende tutuklu kaldım)

ꪋ 22

Jisoo

𑁍

Önümde bana doğru eğiliyordu ve gözleri dudaklarıma inmişti. Bu muazzam manzara karşısında nasıl direnebilirdim ki? Bir süre böyle devam etti. Dışarıdan bakıldığında sakince dakikalar akıyordu, oysa bu süreçte beynim, ruhum, bedenim ve kısacası her şeyim buna hazırlanıyordu. Neden bana her dokunduğunda, her temasımızda, her bakışmamızda ben düzgün düşünemiyordum? Bir zamanlar beni rahatsız eden ve korkutan birisi olsa bile? Daha fazla dayanamayıp ellerimi boynuna doladım. Hızla kendime çektiğimde o da şaşırmıştı. Dudaklarımız bütünleştiğinde baskıcı taraf oydu. Ve Tanrım... yine berbat öpüşüyordu! Öpücüğü vahşiydi, dişlerle doluydu, ısrarcıydı ve sahipleniciydi. Kendimi öpücüğün içinde kaybetmeye başladığımı hissettim. Bu bizim ilk öpüşmemiz değildi, bunu o gece defalarca tatmıştım, ama yine de her dudaklarımız birbirine kenetlendiğinde ilk öpücüğümüzdeki gibi telaşla sersemliyordum.

Öpüşmemizden doğan ve etrafı süsleyen inlemelerimizin yanı sıra, yeni başlayan yağmurun, cama çarpan hafif pıtırtısı bize eşlik ediyordu.

Elleri utanmaz bir şekilde omuzlarımdan pelerinimi ittiriyordu. Sonunda pelerinim indiğinde kısa sürede elleri çıplak omzularımı buldu. Elbisemi aşağı, göbeğime kadar çekti. Soğuk hava tenime tuhaf bir hızla çarptı. Ellerini çıplak kollarıma bastırmıştı.

Dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında bir süre gözlerim kapalı kalmıştı. Gözlerimi açtığımda, gözleriyle karşılaştım. Nefes nefeseydi aynı benim gibi. Böyle nasıl da masum görünüyor. Masum? Yanımdaki adama böyle bir şey söyleyeceğimi asla düşünmedim. Aksine masumun tersinin tanımıydı. Yine de, onun mayışmış yüzüne baktığımda büyülenmemem imkansızdı. Gözlerini çıplak göğüslerime indirdi. "Bunca süre..." Gözlerini tenimde dolaştırması beni heyecanlandırıyordu. Öyle ki düşünmeye bile zaman bulamıyordum. "...korsen olduğunu sandım."

Yeni doğan bir bebek gibi yüzünü göğüsüme gömen yetişkin bir adamın görüntüsü. Bu duygu karşısında zihnimin sersemlediğini hissettim. Sıcak dili göğüsümün ucuna dokunuyor, etrafında dönüyor, büyük bir uzmanlıkla dişleriyle ısırıyordu. Yeni doğmuş bir bebek gibi göğüsümü emdi. Bu midemde oluşan o tanıdık ısıyı uyandırdı. Nefesim tutuldu. Ellerimi bilinçsizce başını kavramak için uzattığımda onu yaklaştırmanın mı, yoksa tam tersine itmenin mi içimdeki ateşi durduracağından emin değildim.

Neler yapıyordum ben? Kaşlarım çatılmıştı ve muhtemelen yüzümde gergin bir esinti vardı. Kafamı aşağı indirip göğüsümü emen adama baktım. Dilinin kaygan tenimde dolaşması kusursuzdu ve ucuna dokunması can alıcıydı. Nefesimi kontrol etmekte zorluk çekiyordum. Bu... benim her şeyden, tüm sıkıntı ve dertlerden kaçış yöntemim miydi? Şu an bu at arabasının içinde yaşanan her şey, ama her şey yasaktı ve ayıptı ve daha fazlasıydı. Derin nefes aldım. Maalesef ki daha fazlasıydı ve ben bunu yeni fark etmenin verdiği sersemliğe boğulmuştum.