UNUTAMAM SENİ|BÖLÜM 10

265 7 0
                                    

"Aslı görsen o kadar yakışıklı ki.Aşık olman için bir hafta görüşmeniz dahi yeter.Bak Aslı adam hem iş adamı,hem yardımsever,hem hayvansever,hem aşırı karizmatik.Bir çok yardım derneğine yardımda bulunmuş.Bak tanı sonra bana teşekkür ediceksin.Bu kadar müthiş biriyle daha önce nasıl karşılaşmadık diyeceksin."
"Hayatım,bitanem, canım arkadaşım benim diyorum ki ben biriyle tanışmak istemiyorum,
görüşmek istemiyorum.Bunu daha kaç farklı dilde sana söylemeliyim Deniz?"
Deniz işte her zamanki halleri diye içimden geçirip,bilgisayarıma dönüyorum.Önümde duran yığınla,bitirmem gerek işler ve gözden geçirilmesi gereken dosyalar vardı.Ama ben Deniz'in sunduğu damatların kriterlerini dinliyordum.
"Of Aslı ya nolur bir kere görüşseniz.Sana adam on numara diyorum."
Bilgisayardan ayırdığım bakışlarımı,Denize çeviriyorum.Anlamsız ifadelerle bakmayı sürdürüyorum kısa bir süre.
"On numara mı?Kasları falanda var mı? Fıstık gibi adamdırda şimdi.Böyle baklavaları falan peki?Saçlarıda jöleli mi?Bu nasıl bir sohbet ya!Hadi çık Deniz işim var benim hem bir sürü!
İki savcı oturmuş neler konuşuyoruz!Ülke kimlere kaldı be!Şu yaptığımız muhabbete bakarmısın."
Sinirleniyor,aynı zamanda gülümsemeden alamıyorum kendimi.
O sırada Deniz ciddiyetle;"Peki Aslı.Sen öylece bekle tamam mı?Seni en ufak bir zorlukta terk eden adamı,5 yıl boyunca aramayıp,öldün mü kaldın mı diye asla merak etmeyen adamı bekle."dedi ve sinirle çantasını alıp odadan çıktı.
Gülümsememin yüzümde solmasıyla öylece kalmıştım.Tıpkı o gün öylece kaldığım gibi.
Bilgisayarı kapatıp,arkama yaslandım.
O günden sonra o odada çalışamayacağımı anlamış ve odamı değiştirme kararı almıştım.Ama hiç bir işe yaramamıştı.Deniz'in de dediği gibi terkedilmiştim ben.O odada.Önünden geçmeye bile cesaret edemediğim o odada.
Bazen soruyorum kendi kendime evet davamız vardı bizim.Hedeflerimiz vardı.Ama aşkımızda bu kadar basit değildi.Birbirimize iki yabancı gibi bakıp,resmi sözlerle veda edilen bir sonu hakketmemişti bu aşk.
Başımın ağrımasına sebep düşüncelerime ara vererek çalışmaya başlıyorum vakit kaybetmeden.Hiç ara vermiyorum.
Bir süre sonra masanın hiç olmadığı kadar dağınık olduğunu fark ettim.İşlerimi bitirmiştim.Saatlerce çalıştığımı fark ettiğimde bende bitmiştim.Masanın üzerindeki dava dosyaları birbirine girmiş vaziyetteydi.
Ayağa kalktığımda ise boynumda bir ağrı hisettim.Pencereye doğru hava almak için ilerledim.Dışarıya baktığımda,kimse kalmamıştı adliyenin önünde.Masadaki dosyaları toplamaya başladım.
Dosyaları düzeltip,yerlere yerleştirip,bilgisayarıda kapattıktan sonra ceketimide alıp odadan çıktım.
O sırada aklıma Deniz geldi.
Akşam karanlığında otoparktaki arabama binip eve doğru ilerlerken aradım onu.
Telefonun açılma sesinden sonra bana fırsat vermeden atlamıştı Deniz;
"Özür dilerim Aslı.Kızma.Kesin bağırıp çağırmak için aradın.Evet söylememem gerekiyordu ama üzülüyorum anlasana.Hala unutamadın onu.Gülüyoruz,mutluyuz bir anda onu hatırlıyor susuyorsun.Çekip gidiyorsun çoğu zaman bu durumda ben.."
"Deniz!"dedim.Konuşmanın devamını dinlemek istemediğim için.
"Efendim."
"Bu sabah bahsettiğin adam,kimdi?"
"Bu sabah bahs ettiğim adam mı?Serkan Altındağ'dı.Yoksa.."
"Şimdi görüşebiliriz.Eğer oda müsaitse bizim gittiğimiz restauranta gelsin."
"Ciddi olamazsın!Çok mutlu oldum.Hemen arıyorum.Sen geç o müsaittir mutlaka."
"Peki.Görüşürüz."
"Görüşürüz bitanem.Hadi sana iyi eğlenceler."
Telefonu kapatarak arabayı sahildeki restauranta çevirdim.

UNUTAMAM SENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin