UNUTAMAM SENİ|BÖLÜM32

272 6 0
                                    

"Bir şeyler yemek ister misin?Sabahtan beri hiç bir şey yemedin."
Arabada şehre doğru ilerlerken, soruyordu Tarık bu soruyu.Tüm çabalarıma rağmen,işler zoraki götürmeye gelince mecbur, hastahaneye gitmeyi kabul ettim.
Tarık'ın yol boyuncaki sessizliğimi hasta olduğuma bağladığına emindim,fakat ben bizi düşünüyordum.Bu kadar yakınken nasıl uzak durmayı becerebilirdik birbirimizden.
Derin düşüncelere dalmıştımki bunaldığımı fark ettim,ateşin verdiği üşümeye rağmen pencereyi açtım,esen rüzgarda derin bir nefes alarak,saçlarımı karıştırdım.
"İyi misin sen?"
"Ha?Anlamadım."
"Değilsin.Dalgınlığının sebebi bu arabada mı şu an?"
Tarık'ın bu ciddi sorusu beni güldürmüştü.
"Yorgun hissediyorum sadece kendimi.Bu kadar,bişey yok."
"İnanmış gibi yapıyorum."
Gülümseyerek, dışarıdaki manzarayı seyretmeye devam ettim.Hastalığında verdiği bir yorgunluk vardı bedenimde.Ruh yorgun,beden yorgun.
Mavi,beyaz renklerle boyalı hastahaneye gelmiştik.Küçük olan bahçesinde arabayı park edip,inerek kapıya doğru ilerledik.İlçeye bağlı,küçük bir hastahaneydi burası.Duvarları ve binanın kendisi oldukça eskiydi.
Acile girdikten sonra yatakların birine gecip beklemeye başladım.O sırada bana doğru tanıdık bir simanın yaklaştığını fark ettim.
"İnanamıyorum.Aslı sen misin?Sensin tabikide!"
Karşımda doktor önlüğü ile duran adam,lise yıllarımdaki sıra arkadaşımdı.
Her zaman çok yakışıklı ve zeki olmasına rağmen kimseyle ilgilenmeyen bir edayla dolaşırdı.Sınıfta konuştuğu sayılı kişilerden biride bendim.Yakın olmasakta iyi arkadaştık.
"A Selim nasılsın?"
Sakalsız yüzü,koyu mavi gözleri,siyah saçları ve yapılı vücuduyla oldukça iyi görünüyordu.Yakışıklılığını sürdürsede,eski sıska halinden eser kalmamıştı.
"İyiyim.Ya çok güzelleşmişsin,çillerin,kumral,uzun saçların,uzun kirpiklerin,perçemlerin...Seni bizim yıllardan kim görse tanımaz heralde."
Bu fazlaca betimleme belirten sözlerin karşısında,gülümsemekle yetindim.
Biz konuşmaya devam ederken,telefonu çaldığı için dışarı çıkan Tarık,kapıdan içeri girdi.
"Nasıl doktor bey?Önemli bir yok değil mi?"
"Aslı'yla beraber mi geldiniz?Merhaba ben Selim."
Tarık Selim'in uzattığı ele uzunca bir süre,garipseyerek baktı.
"Selim benim liseden arkadaşım ."
Kaşlarını kaldırdı,sonra yüzüne kondurduğu sahte bir gülümseme ile elini sıktı.
"Öyle mi?Ne tesadüf!"
"Siz?"
"Ben?"
İkiside bana baktığında,hastahaneye geldiğim için içimde fırtınalar kopartıyordum.
"Arkadaşız.Arkadaşım.Kalabalık bir grup geldik Antalya'ya.Tatil yapıyoruz.Ben bu sabah biraz hastalanınca bana eşlik etmek istedi."
Bu cevabım Selim'i memnun etsede,Tarık'ı pek memnun etmemişti.Sinirlensede belli etmemeye çalışıyordu.
"Evet,ilaç yazdınız mı?Pek vaktimizde yok.Malum arkadaş grubumuz bekler."
Tatık'ın bu imalı sözlerini görmezden geldim.
"Sohbete daldık.Muayene edeyim önce."
Selim beni muayene etmek için yatağın etrafındaki tavandan yere doğru uzanan beyaz perdeyi çekti.Tarık dışarıda beklemeye başladı. Selim ise o sırada lisedeki anılarımızdan bahs ediyordu.
Ben hastalığında verdiği yorgunlukla,konuşacak enerjiyi dahi kendimde bulamıyordum.
Muayene bittiğinde,Selim perdeyi açtı ve reçeteyi çıkartarak bir şeyler yazmaya başladı.İlaçları yazdıktan sonra reçetenin arkasınada telefon numarasını yazdı.
Eğildiği yerden doğrularak elindeki reçeteyi bana uzattı.
"Karşılaşmamız çok güzel oldu,bundan sonra böyle uzun aralar vermeyelim.Özledim o eski günleri.Akşam yemeğe çıkalım diyorum.Sende müsaitsen tabii ki."
Tarık'ın bunları duyarken,sinirden şekilden şekile girdiğini görebiliyordum.Bakışlarını kaçırıyor ve dudaklarını ısırıyordu.
Arabadaki düşüncelerim ve hastalığımın verdiği hisiyatla beraber de bir karar verdim.
Selim'in uzattığı reçeteyi aldım.Gülümsedim.Yataktan inerek,ayağa kalktım.
"Eğer ilaçların beni iyileştirmeye yeterse neden olmasın."
Bu durum Selim'i çok mutlu etmişti.Heyecanla konuşmaya çalıştı.
"Tamam.O zaman akşam adresi yaz,alırım seni ben.Görüşürüz."
"Görüşürüz."
Heyecanla el sallayarak uzaklaştı yanımızdan.Tarık sinirli yüzünde ifadesiz kalmaya çalışarak bana bakarken, ben önden yürümeye başladım.
Hızlı adımlarla çıkıp arabaya yaklaştığımızda, Tarık arkamdayken kolumu ani bir hareketle tutup beni kendine çevirdi.Elimde tuttuğum reçeti aldı ve yırtarak fırlattı.
Ona bağırmadan ve bu bir kavgaya dönüşmeden önce sakinleşmesini bekledim.
"Tarık."
"Benden nefret ediyorsun değil mi?"
"Biz bir arada olmadıktan sonra sana olan nefretiminde aşkımında bir anlamı yok.Biz seninle hiç bir şey olamayız.Sen evlisin!Ve evli kalıcaksın!Bitti artık!Bitirmenin zamanı çoktan gelmişti ama biz kabullenemedik.Çok çalıştık ama olmuyor.Seninle konuşurken sana dokunamamak acı veriyor.Buna dayanamıyorum artık.O yüzden en iyisi,ikimizden birisinin gitmesi olucak."
Yüzündeki tüm duygular bir anda silindi.Benim kadar yorgun gözüküyordu.
Hafifçe acı acı gülümserken;
"Sen kal.Ben gidiyorum zaten.Gittiğim için senden özür dileyecektim.Beni affet diyecektim.Ama görüyorum ki gitmem seni mutlu edecek.İşte şimdi Aslı,gerçekten bitti."dedi ve gitti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 17, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UNUTAMAM SENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin