UNUTAMAM SENİ|BÖLÜM20

213 6 0
                                    

Askılı,siyah,parlak,kısa bir elbise giymiş ve kumral saçlarımı dalgalandırıp,açık bırakmıştım.
Arabamı yakın,açık bir otoparka park edip,restauranta doğru ilerlemeye başladım.
Işıldayan restauranta yaklaşınca,kapıda Tarık'ı gördüm.Kendisine her zaman çok yakıştırdığım siyah takım elbiseyle,gelenleri karşılıyordu.
Ben göz göze gelince,gözlerimi kaçırsamda o,bana bakmaya,beni süzmeye uzunca bir süre devam etti.Sonunda yanına gelmiş ve mesafeli,elimi uzatmıştım.
Bir süre daha yüzüme baktıktan sonra uzattığım elimi tuttu.
O sırada gelen rüzgar saçlarımı savurmuş,üzerime bir şey almadığım için tüylerim soğuktan ürpermişti.
"Üşüyor musun?"diye sordu,kaşlarını çatarak.
"Evet desem ceketini mi vericeksin?"
Bu kadar kalabalığın arasında bunu yapamayacağını ikimizde biliyorduk.Çünkü biz o konumda değildik.İki yabancıydık burada.

Elini çekti."Arkadaşlar yerinizi göstersin."diyerek,arkamdan gelen adamla el sıkıştı.
Tarık'ın hemen yanındaki adam bana yol gösterirken,sessizce onu takip edip ilerledim.
Oldukça uzun bir masa vardı.Siparişler henüz alınmamıştı,masa sadece beyaz bir örtüyle duruyordu.
Mekan oldukça sade ve şıktı.Her zamanki gibi gösterişten uzak.
Yerime,Serkan ve Deniz'in ortasına oturdum.O sırada Serkan yanındaki adamla sıkı bir sohbete girmişti.
"Nasılsın Aslı?"
"İyiyim Deniz?Sen?"
"İyi bendende.Konuşacak mısın Tarık'la."
"Bilmiyorum."
Bu düşünceli cevabımdan sonra Serkan sohbeti,kibarca sonlandırmış,bana dönmüştü.
"Bilmiyorum da ne demek."
Denizle beraber Serkan'ın tepkisine uzunca bir süre gülmeye başladık.
"Gülmeyin!Bu gün her şeyi anlattık diye kızıcaksın sandım bize.O yüzden seni görüyormuş gibi yaptım ama kulağım sende tabiki."
Serkan'ın koluna sarıldım;"Ben size kıyabilir miyim?"diyerek.O da gülümseyerek sarıldı bana.
"Aslıcım çokta sarılma malum hani sevgilisiniz ya!Durduk yere olay çıkmasın!"
Serkan'ın kolunu bırakarak sordum;
"A evet ya onu ben unutmuşum.Tarık'ta hiç bahs etmedi.Yani imalı bir şeyler dahi söylemedi."
Deniz'le beraber Serkan'a döndük.Serkan her ne kadar bakışlarını kaçırmaya çalışsa da başaramamıştı bizden kaçmayı.
"Ya özür dilerim.O gece siz gidince biz uzunca sohbet ettik Tarık'la.Ben anlatmadım.Ama o anladı aslında sevgili değilde arkadaş olduğumuzu.Zeki adam ne yapabilirim?"
"Allah bilir ne dedinde anladı Serkan?Ah senin şu açık sözlülüğün!"
"Hiç sorma Deniz.Onu ilk çıktığımız gecede anlamıştım zaten."
Biz derin bir sohbete tutulmuşken, çalışanların biri bana doğru yaklaştı.
"Aslı hanım."
Elinde bir ceketle duruyordu yanımda.
"Buyrun."
"Ceketi Tarık Bey gönderdi."
Adam,bir şey söylememe izin vermeden ceketi omuzlarıma koydu.Ben şaşırmış,ne yapacağımı dahi bilememişken elime bir not tutuşturarak,gitti.
Elimdeki notu açtığımda,onun el yazısı olduğunu anladım.
Okumaya başladığımda,ceketteki kokusu gelmişti burnuma.O kadar güzel kokuyordu ki..Tarif edemezdim bu kokuyu.
'Bu kadar zeki bir kadınla savaşmak zor.Ama ne kadar inatçı olduğumu unutmadığını düşünmek istiyorum.O yüzden omuzlarında üşüdüğün için bir ceket bulunacaksa o benim ceketim olmalı.'yazıyordu,elimde tuttuğum kağıtta.
Kafamı kaldırıp,kapıya bakış attığım zaman gelenlerle tokalaşan Tarık'la bir an göz göze geldik.
Ne yapacağımı bilemiyordum.Ben ona aşıktım.O evliydi.Ama benden vazgeçmiyordu.Ya da ben öyle düşünmek istiyordum.Bana karşı nefreti geçmişti.Peki seviyormuydu hala beni?Benim onu sevdiğimi biliyor muydu?
Aklımda onlarca soru varken,böyle oturamazdım.
Omuzlarında duran ceketi aldım ve arkamı dönerek sandalyeye astım.Yaptığım bu şey karşısında Serkan'da Deniz'de şaşırmışlardı.Birbirlerine bakış atarak yorum yapmamaya karar verdiler.
Tüm gece Tarık benimle göz göz dahi gelmemişti.Öylece yanındakilerle sohbet ediyor,organizasyonla ilgileniyordu.Gözlerim bir yandanda bizimkileri arasada,Tarık'ın sohbet ettiği birilerinden bu gece bizimkilerin katılamayacağını duymuştum.Onlarla konuşmak için sabırsızlanıyordum.Bide Tarık'la konuşmak için tabi.Bunun için bana fırsat vermiyordu.Ayrılmıyordu kalabalıktan.Bende en sona kalamayı planlamıştım.İnsanlar yavaş yavaş azalmaya başlayınca,kalmak için ısrar eden Deniz ve Serkan'ı da göndermiştim.
Uzun masanın bir ucunda öylece oturmuş,bir şeyler içiyordum.Tarık bu duruma şaşırmış olmalı ki bana sık sık göz atıyordu.
Gecenin sonunda kalan üç kişiyide yolcu eden Tarık kapıda, arkasını dönerek masada tek başına oturan bana baktı.
Ceketini çıkardı,yanında duran adama verdi,kulağınada bir şeyler söyledi.Bana doğru gömleğinin kollarını kıvırarak gelirken,adamda uzaklaşıyordu.
Karşımdaki sandalyeyi çekerek oturup,arkasına yaslandı.Bir elini masaya diğer elini yandaki sandalyenin üzerine koydu.
"Sor."dedi,yorgun bakarak.
Kollarımı bağladım.Geriye yaslandım.

UNUTAMAM SENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin