UNUTAMAM SENİ|BÖLÜM17

229 5 0
                                    

Ölüm sessizliğinin hakim olduğu yolculuğun ardından Tarık'ı otele bırakmıştım.Göz göze dahi gelmeden ayrılmıştık.
Adliyeye kısa sürede gelmiş,odama doğru ilerliyordum.Resmiyet kokuyordu her yer,adalet arayan insanlar,cinayetler,hırsızlıklar..
Burası beni çok farklı duygulara sürüklüyordu.
İsmimin yazılı olduğu,odamın kapısını açtığımda,koltukta oturmuş telefonla konuşan Deniz'i gördüm.
Ceketimi ve çantamı asıp yerime geçtim.O sırada Deniz telaşlı, telefonu kapattı.
"Kiminle konuşuyordun,beni gördüğünde kızaracak kadar?"
"Teşkilatla konuşuyordum,davalar için falan işte.Ne yaptınız?Anlat."
"Onu annemin ve babamın mezarına götürdüm.Çok garip Deniz babam vefat ettiğinde o hemen yanıbaşımdaydı.Ama annem vefat ettiğinde yeryüzünde benden en çok nefret eden kişi olmuştu.Halbuki ikiside beni ona emanet etmişti.İkinci aileme emanet etmişlerdi beni.Şimdi ise.."
"Evlenmiş...Ama bildiğimiz bir evlilik değil bu.İşin içinde bilmediğin şeyler var."
Açtığım bilgisayarıma göz gezdirirken duyduğum bu cümle beni şaşırtmıştı.Ve birazda düşündürmüştü.Elimdeki kalemi masaya bıraktım.Ellerimi birleştirip,masaya yasladım.Ve Deniz'e açıklama isteyen bakışlarımı yönelttim.
"O ne demek?"
Deniz olduğu yerde kıpırdanarak cevapladı;
"Aslı bunu ondan duysan daha iyi olur.Ben sadece bunun normal bir evlilik olmadığını sana söyleyebilirim.Bak bu gece bir yemek düzenlenecekmiş.Açılan dernek binasına yakın bir yeri ayırtmışlar.Yardım gecesine gelen herkese teşekkür maiyetinde bir yemek.Bizde gideceğiz mutlaka.Gittiğimizde Tarık'a sor.Onun,bunu sana anlatması daha iyi olur."
Bir şeylerin normalin dışında geliştiği olduğu çok belliydi.Deniz'in gizemli hallerine hiç alışık değildim.
"Deniz söyler misin?"
"Aslı sorma işte! Söyleyemem diyorum!"
"Peki,tamam."
Merak ediyordum tabikide.Ama evlendikleri gerçeğini ne değiştirebilirdi ki?Hangi sebep Tarık'a başka bir kadınla aynı yatakta yatmaya ikna etmiş olabilirdi ki?
"Son bir şey daha."
Bilgisayarı sinirle kapattım.Deniz'in karşısındaki koltuğa geçtim.
"Deniz!"
"Tamam anlatacağım  her şeyi,dinle!"
"Dinliyorum."
Kollarımı bağlayarak,arkama yaslandım.Ne duyacağımı çok merak ediyordum.
"Bu sabah evine 5 kişilik bir  grup,misafir  geldi."
Kollarımı çözerek,öne atıldım.Onlarda gelmişlerdi demek Ankara'ya.Arkadaşlarım.Hepsini o kadar çok özlemiştim ki.Bu gece yemekte onları görebilecektim.Peki ne diyecektim onlara?Benimle konuşmak isterlermiydi?Sahi evime geldiklerine göre açıklamamı isteyeceklerdir elbette.Dinleyeceklerdir beni.
"Nerey daldın yine Aslı?"
"Hiç bir yere.Sonra ne oldu?Anlat sen."
"İşte aralarında bizi Serkanla görünce şey sandılar,sevgili.Ama ben hemen açıkladım tabi.Sonuçta Kerim'in sevgilim olmadığını bilmesini isterim.Yani Aslı hiç söylemiyorsun çok yakışıklıdır Kerim.Mavi gözleri..Aşk olsun yani."
"Deniz ben ne söylüyorum sen ne söylüyorsun!"
"Tamam tamam.İşte seni sordular.Bende anlattım."
"Tarık'ın yanına gitti mi dedin?"
"Sakıncası var mı?"
"Yok tabi.Ne biliyim Deniz her şey üst üste geliyor.Ne yapacağımı bilemiyorum."
"Meram etme ben her şeyi hallettim.Serkan'la beraber tabi.Aslında fikir ondan çıktı.Mutfak toplantımızla işi karara bağlayıp,her şey bitirdik Aslı."
Deniz'in özgüvenli sözleri beni korkutmuştu.İşin içinde Serkan'ında olduğunu düşününce terlemeye başladım.
"Ne yaptınız?"
"Anneni ve ondan sonra gelişen her şeyi anlattım Aslı.Kızma dur! Bir dinle.Önce şaşırdılar,bazen üzüldüler.Kendilerine çok kızdılar.Konuşmak için gelmek istemişler ama..Tarık...Sana o kadar çok kızmış ki..Kimsenin görüşmesini istememiş seninle."
Duyduklarıma bazen seviniyor, bazen üzülüyor,çoğu zamanda şaşırıyordum.
Ayağa kalktım.
"Sonrada İstanbul' gider gitmez evlenmiş."
Pencerenin yanına giderek,derin bir nefes aldım.Bana kızmasının en büyük nedenlerinden biri, onunla İstanbul'a gitmememdi.Evet hayallerimiz vardı.Ben onları yarı yolda bırakmıştım.Ama o en çok onu yatı yolda bırakmama kızmıştı.Onu terk ettiğimi belkidr artık sevmediğimi düşünmüştü.Oysaki ben sadece işimden istifa edemezdim.Onlar hala benim arkadaşım,o hala benim sevgilimdi.
"Ne düşünüyorsun?"
"Bilmiyorum."
Deniz de ayağa kalkıp bana sıkıca sarıldı.Bende ona sıkıca sarıldım.O sırada kapı çalmıştı.Kapı açılınca sekreter Nalan'ın,tahmin ettiğim şey için geldiğini biliyordum.
"Gel Nalan."
"Savcı Hanım istifa dilekçenizin onaylanmış."
"Öyle mi.Güzel.Teşekkür ederim Nalan."
Nalan kapıyı kapatınca Deniz'in şaşkın yüz ifadesini oldukça komik olsada gülmek için bile oldukça yorgundum.
"Nasıl yani!Sen!Aslı emin misin!"
"Eminim Deniz.Ben bu adliyede tehdit edildim,rüşvet teklif edeni gördüm,en acısı alanı gördüm,kafama silah dayadılar,şantaj yaptılar,bir çok kişiyi böyle yola getirip istediklerini yaptırdılar, ben kabul etmediğim için de meslekten atmakla tehdit ettiler,arkadaşlarıma ihanet ettim,terk edildim.Ben bunun için Savcı olmadım.Ben özgürlük adına,adalet adına savcı oldum.Bunu bu mevkide yapmak zor.Neyse çok fazla konuşulacak bir şey de yok zaten.Akşam görüşürüz."
Zordu bir güce sahip olmadan yaşamak.Bizim gücümüz vardı yaşamak için.Sevgimiz vardı,ailemiz vardı ,arkadaşlarımız,inancımız,davamız,vicdanımız,merhametimiz,aşkımız,vefamız..
Bunlar her ne kadar yetsede bazen bazı zamanlarda insanların hayatını sürdürmesi için çok farklı,bizim çok yabancı olduğumuz kavramlar giriyor işin içine.İşte o kavramların esiri altındaydı burası.O yüzden benim burada yaşamam zordu.

UNUTAMAM SENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin