Bölüm 5

4 0 0
                                    

Bu sene felaket gibi geçecekti. Deena bundan emindi. Günlerden cumartesi ve öğle vaktiydi. Sonbaharın geleceğini belli eden son yaz günlerinden biriydi. Evin önünde annesinin gümüş renkli, Civic marka arabasını yıkıyordu. Üzerinde eski bir mayo ve şort vardı.

Ama aklı Honda'da değildi. Öncelikle geçen hafta olan garip şeyleri düşünüyordu. Öncelikle dersleri zor gelmişti. Hepsi beklediğinden daha zordu. Neden trigonometri seçmek gibi bir hata yapmıştı ki? Milyon yılda anca geçerdi bu dersi.

Ve ikinci olarak sosyal hayatını düşünüyordu. Geçen senenin bir tekrarı olacaktı, partilere davet edilmesinin tek sebebi Jade olmuştu. Geçen seneden daha da suskun hissediyordu kendini. Tabi böyle bir şey mümkünse.

Ve son olarak problemlerinin en büyüğü. Kardeşi Chuck.
O okulun ilk günü kavga edecek kadar serseriydi. Daha kötüsü yanında bir bıçak taşıyordu. Üç öğretmen onu anca sakinleştirebilmişti. Chuck ne kadar da sinirliydi.
Buradan da atılmamış olmasının tek sebebi babasının gelip bir daha böyle bir şey yaşanmayacağına dair garanti vermesiydi.

Tüm bunlardan sonra Deena gece babasının yukarıda Chuck'a bağırdığını duymuştu.  "Ve bir şey daha!" Bay Martinson bağırıyordu. Deena bu sesi daha önce bir ya da iki kez duymuştu.
"Eğer tek bir hata daha yaparsan -okul kartın olmadan yakalanmak da dahil seni kulaklarından asarım. Anlıyor musun?"

Deena Chuck'ın cevabını duymadı. Ama yüz ifadesini hayal edebiliyordu.
"Süresiz olarak cezalıydı ama her şeyin en iyisini yapmaya çalışıp, ailesi ile takılmak yerine okuldan sonra bodrumdaki odasına kapanıyor ve tüm akşam boyunca orda kalıyordu. Sadece yemek için geliyordu.

Neredeyse orada yokmuş gibiydi. Deena'nın aklına gelmezdi. Evin tüm atmosferinin değişmesi dışında. Herkes gergindi. Deena'nın babası -dünyadaki en rahat adam--hemen sinirlenir olmuştu. Sebepsizce Deena'ya ve annesine patlıyordu. Ve Deena'nın annesi zaten her zaman gergindi, Shaydside Sosyal Hizmetler Ajansında şef yönetici olmasından ötürü. bile her zamankinden daha gergin olmuştu.

Deena iç çekti. Gençlik yıllarının en iyi yılların olduğunu kim söylemişti diye merak etti. Sabunlu suyu arabanın parlak tarafından aşağı kayarken izledi. Sonra hortumu açıp arabayı yıkamaya başladı.

"Hey, Deena!" dedi Jade. Deena dönüp baktı. Jade kaldırımdan yürüyordu.

"Selam Jade." dedi Deena. "Naber?"
Jade omuz silkti.  Üzerine dar, beyaz, örme bir tişört ve yeşil şort giymişti. Öğleden sonranın sıcağında saçları bakır renginde parlıyordu.
"Bu gece Mike Kamiskey ile çıkıyor olmam gerekiyordu.
Ama arayıp iptal etti. Grip olmuş, söylediğine göre, ben de gelip sana bakmak istedim."

"Tabii, benim biri ile çıkmayacağım belli." dedi Deena.

"Hey, bu kadar gergin olma." dedi Jade "Sadece uğramak istedim."

Deena hortumu kapattı ve arabaya ciddi bir şekilde bakmaya devam etti. "Sorun yok." dedi. "Annemle babam şehre konsere gittiler. Pizza ve film kiralamak için biraz para bıraktılar. Bana katılabilirsin."

"Eğlenceli olabilir." dedi Jade. Sonra kurnazca gülümsedi. "Chuck ne alemde?" diye sordu.

"Onu unut. " dedi Deena. "Bay asosyal. Sadece yemek için odasından çıkıyor."

"İddiaya girerim ki bunu değiştirebilirim." dedi Jade.

"Onu unut dedim."

"Tamam, pekala."dedi Jade. "O kesinlikle yakışıklı."

..

"İnanmıyorum, arabayı yıkamıştım." dedi Deena. Camdan dışarıyı izliyordu. Son bir saattir yağmur yağıyordu.

YANLIŞ NUMARA - Türkçe ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin