Bir an için Deena öylece kardeşine baktı.
"Chuck!" Çığlık attı. "Chuck!""Oh, hayır!" dedi Jade ağlayarak. Sesi titriyordu. Chuck'ın üstüne kıvrılmıştı. "S-sence o..."
"Böö!"
Jade ve Deena aynı anda geriye atılırken Chuck kalktı. Ve kızlara doğru bağırdı. "Böö!" Sonra yere tekrar uzandı ve gülmeye başladı. Neredeyse boğulacaktı."Eminim öbür tarafa gidip geldiniz." Gülüp, öksürmekten nefes nefese kalmıştı. "Sanırım Korku Sokağının sözde hayaletleri sizi ölümüne korkuttu!"
Deena hayatında hiçbir zaman şimdi olduğu gibi birçok duyguyu aynı anda yaşamamıştı. Önce korkudan kafayı yiyecek gibi olmuştu. Sonra şaşırmıştı ve daha sonra Chuck'ın iyi olduğunu fark edip rahatlamıştı. Ama şimdi hissettiği duygu, en güçlüsüydü, öfkeliydi. Öfkeden vücudunun patlayacağını sanmıştı.
"Chuck, seni aptal ucube!" diye bağırdı. "Bu gerçekten en kötüsüydü. Anlamadığın şeylerle ortalığı karıştırma!"
"Ü-üzgünüm." dedi Chuck kahkahaları yüzünden nefessiz kalarak konuşmuştu. Sesi hiç de üzgün gelmiyordu. "Fazla direnemedim."
...
Son bir saatin verdiği heyecan gittiğinde Jade cama yaklaşıp bir bakış attı. "Yağmur diniyor." dedi. "Sanırım eve gitmem gerekiyor."
"Eğer sorun olmazsa seninle gelebilirim." dedi Chuck. "Her şeyden önce geceleri dışarıda garip şeyler olabilir." diyip tekrar güldü. Sonra gülüşü Jade'e karşı aptal bir sırıtmaya döndü. Deena hala öfkeliydi ama Jade o kadar da umursamıyordu. Hatta Chuck'a öyle bakıyordu ki, hayalet olsa bile umurunda olmazmış gibi.
...
Sonraki gün Chuck, Deena'dan özür diledi ve ona matematik ödevine yardım etmeyi teklif etti.
İçinde iki insan yaşıyor sanki diye düşündü Deena.
Bir tanesi -sırıtan kibar, cesur ve eğlenceliydi. Diğeri ise kötü ve olgunlaşmamıştı. Deena ilki hakkında çok düşünmeye başlamıştı. Sadece o Chuck'ı ortaya çıkarmanın bir yolunu düşünüyordu...
Ertesi gün okulda hala bunu düşünürken Fransızca sınıfının olduğu koridorda neredeyse Rob Morell'a çarpıyordu. "Affedersin." dedi.
"Benim hatam." dedi Rob. "Nasılsın Deena?" derken kocaman gülümsedi. Deena ona kekeleyerek cevap verirken kalbi hızlandı. Geçen haftayı düşündü. Nasıl da güçlü hissetmişti kendini.
Geçen cumartesi olanlardan sonra ise artık güçlü hissetmiyordu. Onun yerine biraz kirli ve utanmış hissediyordu. Chuck'ın aramaları kabaca yapmasının dışında neyin değiştiğinde emin değildi. Tehlikeli bile denilebilirdi. Arama oyunu artık eğlenceli gelmiyordu.
Ve bir daha yapmayacaktı. Chuck ve Jade'i de bu konuda uyaracaktı. O sabah saatlerinde yemekhanedeyken eline bir şans geçti. Etli sandviçini ısırmak üzereyken Jade gelip tepsisini masaya bıraktı.
"Deena, bu sabahın gazetesini gördün mü?" derken gözleri kurnazlıkla parlıyordu.
"Hayır." dedi Deena. "Dinle Jade, seninle konuşmam la-"
"Tabi." dedi Jade. "Ama önce şuna bir bak." dedi ve Shaydside sabah gazetesini Deena'ya doğru itti. Neredeyse Deena'nın sütünü devirecekti. Ön sayfası açıktı. Ve başlık kırmızı bir kalemle daire içine alınmıştı. Deena okumaya başladığında kalbinin battığını hissetti.
POLİS BOMBA TEHDİDİNİN ASILSIZ OLDUĞUNU BELİRTTİ
Shaydside polisi cumartesi gecesi 21:45 sularında
bir bomba ihbarı aldı. Tüm bina boşaltıldı. Memurlar herhangi bir patlama izine rastlamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ NUMARA - Türkçe Çeviri
HorrorBir şaka olarak başladı. Ve cinayetle sonuçlandı. Rl Stine'in Fear Street serisinden bir kitap olan "The Wrong Number" çevirisi. Tür: Korku/Gerilim