Ölü kedi onlara bakıyor gibiydi. Gözleri çoktan içine çökmüştü. Çöpten daha kötü kokuyordu. Jade kediyi yere bıraktı, hala kahverengi kağıda sarılıydı.
"İnanamıyorum."dedi Deena inlerken. "Ölü bir kedi. Farberson ölü bir kediyi atıyordu."
"Bayan Morrison kötü bir sabah geçirdiğini söylemişti."dedi Jade. "Sanırım kedisi öldü. Ve kendisi yapamadı bu yüzden Farberson'dan istedi."
"Buna inanamıyorum."dedi Deena tekrar. Kafasını salladı. Gözyaşlarına boğulmamak için çaba harcıyordu. "Çok fena hayal kırıklığına uğradım, Jade."
"Ben de." Jade arabanın bagajına yaslandı ve gözlerini kapattı. "Gerçekten haklısın sanmıştım, Deena. Maskeyi aldığımızı sanmıştım."dedi acı bir hisle. Ayağının yanındaki ölü kediye baktı ve suratını buruşturdu.
"Şimdi ne?"dedi Deena somurtkan bir şekilde. "Zekice yaptığımız dedektifliklerin sonunda elimizde ne kaldı?"
"Yani, Farberson'ın cumartesi ülkeden ayrılmayı planladığını biliyoruz. O ve Bayan Morrison'ın-"
"Hiçbir şey."dedi Deena araya girerek. "Hiçbir şeyimiz yok. Hiçbir kanıt. Onun maskeli adam olduğunu kanıtlayan hiçbir şeyimiz yok. Karısını öldürdüğünü kanıtlayan hiçbir şeyimiz yok. Hiçbir şey."
"Yani, belki o yapmamıştır."dedi Jade düşünceli şekilde.
"Huh?" Deena şok içinde baktı Jade'e.
"Belki de yanlış sonuca atladık çünkü Farberson'ın sesi maskeli adamınkine benziyordu. Ama kabul et Deena, Hiçbir kanıtımız yok. Dediğin gibi."
"Hayır. O geceki oydu. Farberson'dı." Deena ısrar etti. "Hiç şüphem yok."
Jade ona baktı. "Hiç mi yok?"
Deena cevap vermedi. Bıkkın bir şekilde iç çekti. "Hadi, eve gidelim."
Arabaya geçtiler. Deena karanlıkta arabanın anahtarlarını aradı. "Neden bu park yerine biraz ışık koymuyorlar? Dar sokak kadar karanlık."
Jade ürperdi. "Bana sokağı hatırlatma."
Deena sonunda anahtarları buldu ve kontağa yerleştirdi.
"Hadi, buradan gidelim."dedi sinirle.
"Deniyorum."dedi Deena mızmızlanarak.
Motoru çalıştırdı. Arabayı geri vitese aldı. Geri geri gitmeye başladığında arka pencereden dışarı bakmak için döndü- güçlü bir el ulaşıp omzuna dokunduğunda Deena frene asıldı."Hayır!"diye bir çığlık attı.
Jade arkasına döndü, gözleri korkuyla açılmıştı. Diğer eliyle kendi omzuna dokunan maskeli adamı gördü.
"Ah! Canımı yakıyorsun!"
Adam kızların omzunu iyice sıktı ve maskesini onlara yakınlaşarak bastırdı.
"Sizi bir daha görmeyeceğim."dedi kısık, tehditkar bir ses tonuyla. "Tek bir uyarı veriyorum!"
Nefesi sıcaktı ve sarımsak kokuyordu. İkisini arkalarından sertçe itti, aniden arabadan indi. Arka kapıyı açık bırakmıştı. Karanlıkta kayboldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ NUMARA - Türkçe Çeviri
KorkuBir şaka olarak başladı. Ve cinayetle sonuçlandı. Rl Stine'in Fear Street serisinden bir kitap olan "The Wrong Number" çevirisi. Tür: Korku/Gerilim