İyi okumalar 💜
Oylarınız ve yorumlarınız benim için değerli^^
Incheon'da hava kararırken Minho yeni taşındığı evinin bodrum katını temizlemeyi bitirmek üzereydi.
Bu ev onun için büyük bir şanstı. Önceden ucuza satılık ev bulamamıştı. Hep kiralık evlerde kaldı. Yaklaşık birkaç hafta sonra ise atıldı o evlerden.
Kimse onu kabul etmemişti. Bu ev dışında.
Bu ev satılıktı, sahibi Bay Han yurt dışına taşındığı için onu çok zorlamadı. Bu ev sanki kurtulmak istediği bir fazlalık gibiydi. Minho'dan fazla para almadı, öylece evi ona sattı. Minho ile doğru dürüst yüz yüze gelmedi bile.
Yüz yüze gelseydi evi ona satmazdı zaten.
Minho düşüncelerini bir kenara bıraktı. Bodrumun içindeki küçük kapıyı açtı. Yüzüne gelen toz ile öksürerek geri adımladı. Bir çeşit temizlik odası gibiydi.
Odayı iyice havalandırdı, içerideki kutuları dışarı çıkarttı. Tahmin ettiği gibi temizlik malzemeleri olan kutular çıkmıştı. Kutuları karıştırdı, epey eski deterjanlar vardı. Bunların bir işe yaramayacağı kesindi, üzerinde son kullanma tarihi yazmasa da etkisini çoktan kaybetmişlerdir diye düşündü. ( Y/N: Bu gerçekten böyleymiş, üzerlerinde son kullanma tarihi yazmasa da temizlik ürünleri bir süre sonra etkisini kaybediyormuş. Alın bu bilgiyi naparsanız yapın)Tüm kutuları üst üste koyup kenara bırakacakken en alttaki kutu dikkatini çekti. İçinde temizlik ürünü yoktu.
Tonla okuma kitabı. Minho kitapları tek tek çıkardı, hepsi masal kitabıydı. Biri hariç. Biri defterdi. Tozdan rengini çıkartmakta güçlük çekse de onun yeşil bir defter olduğunu düşündü. Epey eski ve yıpranmıştı. Defteri alıp yere oturdu. Kapağını açtı. Çiçekler, aile, ev temalı resimler. İkinci sayfayı açtı. Burda ad, soyad, tarih kısmını gördü. Bu bir günlüktü. Küçük bir çocuğun elinden çıkma büyük harfler ve yazılar vardı.
Han Jisung, 10 Haziran 2000
" Han.. Ji.. Sung.." diye okudu yavaşça ismini Minho. Soyadı Han olduğuna göre ev sahibi Bay Han ile bir alakası olmalıydı.
Minho defteri kapamayı düşünse de merakına yenik düşmüştü bir kere. Günlüğün ilk sayfasını açıp okumaya başladı.
" Merhaba günlük. Ben Han Jisung. Dokuz yaşındayım. Öğretmenimiz bugün yaz tatilinde bize günlük tutmamızı istediğini söyledi. Günlük tutmak iyi bir şeymiş. Ben iyi şeyler yapmayı severim. Öğretmenimi dinleyeceğim.
Sanırım buraya her gün ne yaptığımı yazacağım.
Bugün annem bana yeni aldığım kıyafetleri giydirecek. Babam ise beni merkezdeki o büyük parka götürecek. Para ile çalışan o arabalara binmek için çok heyecanlıyım. O arabalar benim arkadaşlarım. Benimle konuşurlar. Ben bir taksi şoförüyüm. Vroom vroom. "
Cümlenin sonuna çizdiği küçük arabalara baktı Minho, tatlıydı. Jungsoo bunları beğenmişti.
" Ben daha iyi çizerim. " dedi Jungsoo elindeki defterin sayfalarını hızla çevirerek. Birkaç ay sonrasına geçmişti günlükte.
" Merhaba günlük, seninle konuşmaya geldim çünkü garip hissediyorum.
Evimizde tonla insan var, kadınlar, erkekler... Her yerdeler. Üzgün görünüyorlar. Büyükannem çok ağlıyor, neden ağlıyor anlayamıyorum? Yanına gitmek istiyorum ama biraz korkuyorum. Biraz korkunç ağlıyor. Evde kazan ile yemek pişiyor. Anlamadım, bu kadar insan neden bizde toplandı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Me, Mr. Lee and His Puppets || Minsung
FanfictionMinho yalnız değildi, onun duygularını sakladığı kuklaları vardı. Bedenini ele geçiren, Minho'yu mahveden kişilikleri. Jisung onunla başa çıkabilecek biri değildi, Jisung'un ruhuna kazınmış yaraları vardı. Bu ikisi nasıl bir araya gelecekti? Bu fict...