16

1.2K 233 75
                                    

İyi okumalar 💜

Oylarınız ve yorumlarınız benim için değerli^^

Jisung elinde tuttuğu bilekliği havaya kaldırdı. Salondaki tekli koltuğa uzanmıştı, bacaklarını koltuktan sarkıtmış bilekliği inceliyordu.

" O ne? " dedi Minho havlusunu boynuna asarak. Banyodan yeni çıkmıştı, ıslak saçları ve yorgun gözleriyle bile çok güzel görünüyordu.

Jisung bilekliği karnının üzerine bıraktı.

" Minik öğrencilerimden birinin bana ettiği hediye. "

Minho'nun yüzünden bir gülümseme geçti. " Öğrencilerden aldığın her şeyi saklıyor musun? "

" Hepsini saklamaya çalışıyorum. "

Minho karşı koltuğa oturup sordu. " Ne tarz hediyelerden hoşlanırsın? "

Jisung duyduğu soru karşısında nedenini anlamadığı bir şekilde utanmıştı. Minho'nun onunla ilgilenmesi genel olarak onu utandırıyordu sanırsa.

" Özel hediyelerden. "

" Mesela? "

Jisung düşünür bir ifadeyle bakışlarını Minho'ya çevirdi.

" Mmm...mesela bu bileklik öğrencimin kendi elleriyle yaptığı bir şey. Bu yüzden benim için özel. İnce düşünülmüş ve özel. Maliyetinden veya büyüklüğünden çok ilgimi çeken şey bu sanırım. "

Jisung bacaklarını kendine doğru çekti. 
" Sen? "

" Doğru dürüst hediye aldığımı hatırlamıyorum. Bir kere Samantha benim için bir kravat seçmişti. Belki bu olabilir.  "

Jisung acıyla gülümsedi. Minho'nun hayatı boyunca yalnız olması canını acıtıyordu.

" Peki, sevdiğin şeyler neler? Sana bir hediye almak istesem ne olmasını isterdin?"

Minho gözlerini yukarı dikerek düşündü. " Hmm. " dedi. " Senden bir şey almanı istemem, buna gerek yok. "

Jisung ellerini salladı. " Öyle değil, sadece zevkini anlamaya çalışıyorum. "

Jisung mutfakta duran fincan takımlarını düşündü. " Aslına bakarsan fincanlara ilgili görünüyorsun. "

" Ah. " Minho mırıldandı. " Aslında onlar Samantha'nın ilgisini çekiyor. "

Jisung yüzünü buruşturdu. " Anladım. Sen bahset o zaman.  "

" Arabaları seviyorum. Oyuncaklarını da gerçeklerini de. İlgimi çekiyorlar. "

" Seninle bu konuda tamamen zıtız. Ben araba sürmek bir zorunluluğum olmasa hayatta sürmem. Beni panikletiyor. "

" Buna rağmen sürüyorsun? Jisung sen gerçekten.."

" Alıştım biraz. " dedi yaramazca gülerek.

" Piyanoyu seviyorum. Çalmayı öğrenmek isterdim. " dedi Minho düşünceli bir şekilde.

" Ben biraz biliyorum. "

" Gerçekten mi? "

" Evet, çocukken kısa süreli bir kursa gitmiştim. "

" Neden kısa sürdü? " dedi Minho yüzünü koluna yaslayarak.

" Babam. " Minho kafasını kaldırdı hızla.  " Her konuda olduğu gibi bu konuda da beni desteklemedi. "

Minho gözlerini açıp kapadı ağırca.

" Ne dedi? "

" Boşa paranı harcama dedi anneme. " Jisung güldü. " Hep böyle derdi, liseye geçerken de.. üniversiteye geçerken de.. Sınav senelerinde annem beni kurslara yollamak istediğinde hep bunu derdi 'boşa paranı harcama, bundan adam olmaz.' "

Me, Mr. Lee and His Puppets || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin