Me, Mr. Lee and His Puppets || Minsung

5

İyi okumalar 💜

Oylarınız ve yorumlarınız benim için değerli^^

Minho Jisung onu evden kovduğundan beri bir daha onu görmemişti. Gitmedi. Onu yalnız bıraktı.

Şimdi ise hava kararıyordu. Dongwoo bankamatiğin önünde hızla tuşlara bastı. Hesabındaki bol sıfırlı paraya görünce sırıttı. Ne zaman görse sırıtıyordu.

Bir miktarını çekip cebine sokuşturdu. O paraya ihtiyacı var mıydı? Hayır. Bu kadar yüksek rakamlara ihtiyaç duymuyordu. Cebinde duracaktı öylece.

Evine geçti. Saatlerini bodrum katına kurduğu spor salonunda kum torbasını yumruklayarak geçirdi. Dongwoo böyle bir adamdı. Öfkesini atma ihtiyacı duyuyordu.

Terden vıcık vıcık olduğunda kendini banyoya attı. Dongwoo su ile birlikte Minho'nun bedenini terk etmişti.

Minho gözlerini suyun altında açtığında suyu kapattı. Dongwoo resmen kaynar suda yıkanıyordu.

Öylece yatağın üzerine bıraktığı kıyafetlerine baktı. Ceplerini kontrol ederken bulduğu paralara baktı. Dongwoo bu kadar parayı nerden buluyordu asla anlamamıştı. Omuz silkti. Parayı masanın üzerine atıp giyindi, kendini yatağına bıraktı.

Jisung yatağında uyuklarken kendini garip hissediyordu. Uzun zaman sonra biri bu kadar yakınına yaklaşmıştı. İçinde garip bir duygu vardı. Rahatsız olmuştu ama onun dışında da bir his vardı içinde. Ne hissettiğini anlayamıyordu.

İçeriden duyduğu sesler ile Jisung hızla ayağa kalktı. Evinde tek başına yaşıyordu. Gecenin bir saati evine kim girmişti? Yoksa yine Minho muydu?

Jisung çekmecedeki silahı aldı, vücudu titriyordu. Biri ona zarar verecek diye korkuyordu. Kendini dolabının önüne sakladı.

Kapı açıldı, bir adam belirdi.

" Sanırım burda da değ-" Jisung elindeki silahı hızla kafasına vurdu. Adamın karnına tekmeler attı. Onu hızla odasından savurdu.

Jisung'un iyi bildiği bir şeydi kendini savunma.

Kapının dışındaki diğer adam kendine doğru savrulan arkadaşını tuttu hızlıca. Şok olmuştu.

Jisung silahını ona doğru tuttu.

" Derhal evimi terk edin! "

" Bir anaokulu öğretmeninin silah taşıması doğal mı Bay Han? "

Değildi. Elbette değildi ama Jisung buna ihtiyaç duyuyordu.

Ayrıca, bunlar da kimin nesiydi? Onu nerden tanıyorlardı?

" Şaşırtıcı olmuş olmalı. " dedi Jisung sesini güçlü göstermeye çalışarak.
" Beyninize kurşun yemek istemiyorsanız burayı terk edin. "

Jisung orada öylece dikilen adamlara baktı. Stres olmuştu. Rastgele ateş etti.

Adam hızla geriye çekildi. Kurşun adamın ayaklarının yanından geçmişti.
Jisung'un hırpaladığı arkadaşını sarmaladı.

" Şimdilik gideceğim, tamam. " dedi ve arkasını döndü. " Tıpkı Minho gibi, o da bir ruh hastası."

Jisung hızla gözlerini açtı duyduğu cümle ile. Tüm bu olanların Minho ile alakası mı vardı?

°°°

Jisung tüm gece birileri gelir diye uyumamıştı, şimdi ise Minho'nun evine sürüyordu.

Eskiden kendisine ait olan evine.

Jisung bahçede örgü ören Minho'ya baktı. Kaşlarını çatmış ciddi bir şekilde örgü örüyordu.