İyi okumalar 💜
Oylarınız ve yorumlarınız benim için değerli^^
Jisung ve Minho eve giderlerken Minho ona beklemesini söylemişti. Jisung bulunduğu yerde durmuş ve beklemişti. Beklediğinden daha uzun sürmüştü, endişelenmeye başlamıştı.
Bu sürede Chaerin'in söylediklerini düşünüyordu. Aklında bir sürü düşünce vardı. Sonra bu düşünceleri dağıtan ışıl ışıl bir Minho gözüktü uzaklardan, yaklaştı ona doğru. Yüzünde bir gülümseme vardı. Elinde bir cupcake vardı.
" Şey.." Bir süre ne söylemesi gerektiğini düşündü Minho. Yüzünde acemice bir ifade vardı. Eliyle arkasında bir noktayı gösterdi. " Şurada yeni bir yer açılmış, geçerken hep görüyordum. Güzel kokular geliyordu. Denemeni istedim. "
Jisung ona uzatılan cupcakei tuttu. Gözleri şaşkındı. " Benim mi denememi istedin? "
Minho Jisung dışında her yere baktı. Başını salladı hafifçe. Böyle şeyler yapmaya alışık değildi. Böyle durumları hiç bilmezdi.
Jisung çok mutlu olmuştu. Gözlerinin içi gülüyordu. Minho ondan ses gelmeyince bakışlarını Jisung'a çevirdi. Gözleri kısılmış bir şekilde gülümsüyordu ona.
Minho kalbinin teklediğini hissetti. Bu his..çok farklıydı. Heyecanlanmak tam olarak böyle bir şey miydi?
Jisung keki yemeye başladı. Minho onu izledi.
" Beğendin mi? "
Jisung keki beğenmişti ta ki damağında hissettiği tarçın tadı ile.
Jisung'un tarçına alerjisi vardı.
" Çok beğendim. " dedi gülümseyerek.
" Teşekkür ederim ama kendine de alsaydın keşke. "" Önemli değil. " dedi elini sallayarak. Vücudunu birbirine yaklaştırmış, kasmıştı bedenini. " Beğenmene sevindim. "
Jisung önden İlerleyen Minho'yu inceledi. Boynuna ince kahverengi bir fular bağlamıştı. Kıyafetleri kahverengi tonlarıydı, klasik tarzı seviyor olmalıydı. Ellerini birleştirmiş, gökyüzüne bakarak adımlıyordu.
Jisung keki yememezlik yapamazdı, Minho yanlış anlardı. Ama fazlasını da yiyemezdi, alerjisi tutardı.
" Ben yerken senin yememen olmaz. " dedi Jisung hızla yanına yaklaşıp. Minik kaşığına bir parça kek koydu. " Aç ağzını bakayım. "
Minho başta reddetse de Jisung'un kaşığı dudaklarına bastırmasıyla verdiği lokmayı yuttu.
" Gerçekten güzelmiş. " dedi Minho şaşkınlıkla Jisung'a dönerek. Jisung minik adımlarla ona yaklaştı, kalan keki Minho'ya yedirdi.
" Çoğunu bana yedirdin. " diye kızdı Minho şaka ile karışık.
" Beraber denemiş olduk, daha iyi değil mi?"
Minho başını salladı hafifçe. Jisung'un boynunu kaşıdığını fark etti. Adımlarını durdurdu.
" Ne oldu boynuna? "
Jisung elbette ona tarçından dolayı olduğunu söylemeyecekti.
" Sinek..sinek ısırmış, kaşınıyor. " Hızla kaşımayı bıraktı, boynu kızarmıştı.
" Odanda sinek mi var? Niye
söylemedin? "" Önemli bir şey değil. "
" Benim odama geçersin, orada yoklar. Baksana nasıl kıpkırmızı oldu boynun! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Me, Mr. Lee and His Puppets || Minsung
FanfictionMinho yalnız değildi, onun duygularını sakladığı kuklaları vardı. Bedenini ele geçiren, Minho'yu mahveden kişilikleri. Jisung onunla başa çıkabilecek biri değildi, Jisung'un ruhuna kazınmış yaraları vardı. Bu ikisi nasıl bir araya gelecekti? Bu fict...